Güncelleme Tarihi:
ADD Genel Yönetim Kurulu'nun olağanüstü toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, Genel Başkan Şener Eruygur'un haksız bir karar ile gözaltına alındığı ileri sürülerek, şunlar kaydedildi:
“Yurttaşların suçsuzluklarını kanun önünde kanıtlama hakkına sahip olmaları ilkesinin (habeas corpus) dünya tarihi içinde 800 yıllık bir geçmişi vardır. Günümüzde bu ilkenin çiğnendiğini ve ülkemizin önde gelen demokrat, Atatürkçü ve aydın kişilerinin gereksiz bir yöntemle gözlem altına alındıklarına tanık oluyoruz.
Şener Eruygur, kaçması veya izini kaybettirmesi asla düşünülemeyecek tanınmış bir ülke aydınıdır. Bu nedenle gözaltına almak için seçilen yol, başlı başına bir yargısız infazdır. Şener Eruygur'a yönelik kamuoyunda yaygınlaştırılmak istenen iddia ve imalar, emperyalizmin hizmetindeki bazı gerici, bölücü ve ikinci cumhuriyetçi çevrelerin eseridir.
Onun yakın mesai arkadaşı olan bizler, yurtseverliğinin ve demokrasiye olan tavizsiz bağlılığının yakın tanıklarıyız. Şener Eruygur'un başkanlık görevi süresince, demokrat, aydın ve Atatürkçü kişiliğe sahip olduğu defalarca kanıtlanmıştır. Geçmişinde izlediği tutum ve davranışlara yakından tanık olanlar çok iyi bilirler ki, Şener Eruygur, ülkemizde demokrasi dışı eğilimlerin en fazla ağırlık kazandığı dönemlerde bile demokrasi safındaki kararlılığını sonuna kadar sürdürmüştür. Bütün bunlardan sonra Şener Eruygur'u, basında ve kapalı kapılar arkasında hedef gösterenlerin, demokrasi ve Atatürkçülük düşmanı emperyalizmin ve onun güdümündeki zavallılar olduğu görülmelidir. Bütün bunlar, emperyalizmin Sevr'i diriltme planlarının sonuçları olarak karşımıza çıkarılmaktadır.”
ADD Genel Yönetim Kurulu üyelerinin, Şener Eruygur'un yanında olduğu belirtilen açıklamada, “Bütün bu karanlık ve tehlikeli gelişmeler karşısında, ADD olarak, demokratik tepkilerimizi koyacağımızı ve önümüzdeki günlerde bu tepkilerimizi sonuna kadar sürdürme kararlılığı içinde olduğumuzu kamuoyuna duyururuz” denildi.