Adana'yı etkileyen enfeksiyonların nedeni belli oldu
Güncelleme Tarihi:
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2009 11:40
TÜRK Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Haluk Eraksoy, özellikle Adana bölgesinde ortaya çıkan, kendisini yüksek ateş ve eklem ağrılarıyla belli eden ve yaz aylarında salgın şeklinde görülen hastalığın nedeninin, tatarcık sineğinden kaynaklandığının belirlendiğini söyledi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti tarafından bu yıl 14'üncüsü gerçekleştirilen Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi KLİMİK 2009, Antalya Kundu Kervansaray Otel'de devam ediyor. Kongrede gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof.Dr. Haluk Eraksoy, infeksiyon yani mikroplara bağlı ortaya çıkan hastalıkların geniş insan toplulukları üzerinde etkili olduğunu söyledi. Prof.Dr. Eraksoy, “Kimi mikroplar yeni ortaya çıkıyor kimileri daha önce bildiğimiz mikroplar ama yeniden ortaya çıkabiliyor, değişiklik geçirip bağışıklığı olmayan kişileri etkileyebiliyor. Dolayısıyla infeksiyon hastalıkları insanlık için daima bir korku kaynağı olmuş hastalıklardır. Kitleleri en fazla etkileyen hastalıklardandır” diye konuştu.
Türkiye'nin bir çok infeksiyon hastalığının görülebildiği bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Haluk Eraksoy, “Kimi hastalıkların bir takım vektör dediğimiz canlılarla bulaştığını kene, sivrisinek, tatarcık gibi canlılarla bulaştığını düşünürsek ülkemiz bu açıdan zengin bir ekolojiye sahip. Keneyle ilişkili olarak ülkemiz Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı'nın en yaygın olarak görüldüğü ülke. Onun dışında sivrisinekle bulaşan sıtma büyük ölçüde kontrol altına alınmış olmakla birlikte başkaldırma olasalığı her zaman olan bir hastalık” diye konuştu.
Prof.Dr. Eraksoy, Adana bölgesinde uzunca bir süredir görülen, zaman zaman salgınlar yapan, belli dönemler sessiz bir sürece girip varlığını unutturan sonra tekrar harekete geçen fakat halk arasında ‘gribal enfeksiyon’ olarak değerlendirildiği için üzerinde durulmayan hastalığın kaynağına ilişkin ilk verilerin kongrede açıklanacağını söyledi. Prof.Dr. Eraksoy, şunları söyledi:
“Tatarcık dediğimiz bir başka kanatlı türü bir takım virüsleri bulaştırabilen bir canlı. Tatarcıkların bulaştırdığı kısaca tatarcık ateşi denilen bir hastalığın Adana yöresinde bulunduğuna ilişkin veriler ilk kez bu kongrede açıklanacak. Bu daha önce de bulunduğu düşünülen bir hastalık olmakla birlikte bunu ortaya koyan araştırma ilk kez burada açıklanacak. Hastalığın farkedilmemesinin bir nedeni kendi kendine iyileşebilmesi. Ağır ölümcül bir hastalığa yol açmıyor ama iş gücü kaybına yol açıyor. Gribal enfeksiyon gibi değerlendiriliyor. Ama madem ki artık bulaşma yolunu biliyoruz artık bu hastalığın önlenmesi için daha güçlü durumda olacağız.”
Tatarcık Ateşi ile ilgili bilimsel çalışmaları yürüten ekibin içerisinde yer alan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Midilli, tatarcık sineğinin neden olduğu hastalığın uzun yıllar hastalık olarak saptanmadığını kaydetti. Bir kaç gün ağır bir hastalık tablosu yaratan sonra kendiliğinden ortadan kaybolan bu hastalığın iş gücü kaybına neden olduğunu kaydeden Doç.Dr. Midilli, hastalığın bütün Akdeniz havzasında ortaya çıkabileceğini söyledi.
Türkiye'nin bir çok infeksiyon hastalığının görülebildiği bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Haluk Eraksoy, “Kimi hastalıkların bir takım vektör dediğimiz canlılarla bulaştığını kene, sivrisinek, tatarcık gibi canlılarla bulaştığını düşünürsek ülkemiz bu açıdan zengin bir ekolojiye sahip. Keneyle ilişkili olarak ülkemiz Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı'nın en yaygın olarak görüldüğü ülke. Onun dışında sivrisinekle bulaşan sıtma büyük ölçüde kontrol altına alınmış olmakla birlikte başkaldırma olasalığı her zaman olan bir hastalık” diye konuştu.
Prof.Dr. Eraksoy, Adana bölgesinde uzunca bir süredir görülen, zaman zaman salgınlar yapan, belli dönemler sessiz bir sürece girip varlığını unutturan sonra tekrar harekete geçen fakat halk arasında ‘gribal enfeksiyon’ olarak değerlendirildiği için üzerinde durulmayan hastalığın kaynağına ilişkin ilk verilerin kongrede açıklanacağını söyledi. Prof.Dr. Eraksoy, şunları söyledi:
“Tatarcık dediğimiz bir başka kanatlı türü bir takım virüsleri bulaştırabilen bir canlı. Tatarcıkların bulaştırdığı kısaca tatarcık ateşi denilen bir hastalığın Adana yöresinde bulunduğuna ilişkin veriler ilk kez bu kongrede açıklanacak. Bu daha önce de bulunduğu düşünülen bir hastalık olmakla birlikte bunu ortaya koyan araştırma ilk kez burada açıklanacak. Hastalığın farkedilmemesinin bir nedeni kendi kendine iyileşebilmesi. Ağır ölümcül bir hastalığa yol açmıyor ama iş gücü kaybına yol açıyor. Gribal enfeksiyon gibi değerlendiriliyor. Ama madem ki artık bulaşma yolunu biliyoruz artık bu hastalığın önlenmesi için daha güçlü durumda olacağız.”
Tatarcık Ateşi ile ilgili bilimsel çalışmaları yürüten ekibin içerisinde yer alan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Midilli, tatarcık sineğinin neden olduğu hastalığın uzun yıllar hastalık olarak saptanmadığını kaydetti. Bir kaç gün ağır bir hastalık tablosu yaratan sonra kendiliğinden ortadan kaybolan bu hastalığın iş gücü kaybına neden olduğunu kaydeden Doç.Dr. Midilli, hastalığın bütün Akdeniz havzasında ortaya çıkabileceğini söyledi.