Adana'ya dönerken Mengen'e uğradım...

ÇUKUROVA'DAN

Y.Sinan TANYILDIZ

Pazar günü İstanbul'daki "Arama konferansına" katılmak üzere Adana'dan arabamla yola çıktım. Uçağım iki kez fındık tarlasına girmeseydi ve Marmara denizinde kaybolan uçakta arkadaşım ölmeseydi ben de uçakla seyahat edecektim, lakin ne zaman gökyüzüne çıksam, güneşli havada bile aklıma fındık tarlası geldiği için karayolunu tercih ediyorum…

Karayoluyla seyahat bana çok şey kazandırdı. Örneğin girip çıkmadığım kasaba ve köy kalmadı. Uğradığım her ilde, ilçede, kasaba ve köyde dostlar edindim. O bölgenin farklı kültürünü öğrenmeye çalıştım.

İstanbul dönüşü yani salı günü Bolu'ya geldiğimde Mengen tabelasını gördüm ve aklıma Mengen'in meşhur aşçıları takıldı… Elimde değil, Mengen'e yöneldim. Amacım bu işin ilkini bulabilmekti. Pek fazla vaktim yoktu. Buna rağmen öğrenebileceğimi sandım. Yanılmışım…

Mengen'de aşçılık okulu var… Ama şöyle adam gibi bir lokanta yok. Oysa biraz ileride, Devrek bastonu ile ünlüdür. İlçenin merkezinde kenti simgeleyen koca bir baston görebilirsiniz.

Mengen'de öğrencilerle konuştum. Çoğu aşçı olmak istiyor. Ama kimse ilk Mengenli aşçıyı tanımıyor. Ve aşçılığın nerden geldiğini, Mengen'i kimin meşhur ettiğini bilmiyor.

Devrekliler'e bastonu kim meşhur etti? diye sorduğumda "Çelebiler" yanıtını aldığım halde Mengen'de ne aşçı gördüm, ne de lokanta…

Görmüş geçirmiş bir amcaya sordum, bana şöyle dedi:

"Buranın erkekleri değil, kadınları iyi aşçıdır. İstediğin her yemeği yaparlar… Erkekler, kadınlar sayesinde bu ünvanı aldı…"

Bu yanıt çok hoşuma gitti…

Böylece, kadınların hakkını teslim etme görevini üstlenmek de bana düştü. Şimdi size bu bilgimi aktarıyorum. Bilesiniz ki Mengen'in kadınları, erkeklerinden daha iyi aşçıdır. Denedim ve bir Mengenli teyze, bize kuzu haşlama yaptı. Hayatımda böyle güzel haşlama yemedim… Ve kadınların erkeklerden daha iyi aşçı olduğunu anladım…

Bence aşçı arıyorsanız Mengenli bir kadın usta bulun… Zira Mengen'de de erkekler, kadınların hakkını yiyor…