Güncelleme Tarihi:
Mardin’den Manisa’nın Salihli ilçesine salatalık hasadı için tarım işçisi götüren Mustafa Akfırat idaresindeki 34 FF 6095 plakalı minibüs, 22 Nisan’da Adana kent merkezine ulaştıktan sonra Karaisalı ilçesine bağlı Kızıldağ Yaylası yolunda Pozantı’ya çıkmak için navigasyonla ilerledi. Akfırat, sert virajların olduğu yolda minibüsün yakıtı azalınca, mahalledeki bir vatandaştan yardım isteyerek, araca yakıt takviyesi yaptı. Minibüs, Gildirli Mahallesi yol ayrımında yokuş aşağı inerken, sürücüsünün kontrolünden çıkarak, uçuruma yuvarlandı. Kazada, Zozan Sakin (18), Bünyamin Çakıl (6), Zeynettin Çakıl (20) ve Serkan Çakıl (13) hayatını kaybetti, 17 kişi yaralandı. Jandarma tarafından gözaltına alınan Mustafa Akfırat, işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Tutuklu sanık Mustafa Akfırat hakkında ‘Birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan Adana 10’ncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Akfırat katıldı. Müşteki ve taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada sanık Mustafa Akfırat, yaptığı savunmada, aracın sahibi arkadaşı M.A.B. ile birlikte araçta toplamda 21 kişi olduklarını, Mardin’den Gaziantep’e kadar aracı arkadaşının kullandığını söyledi.
"ARACIN FRENLERİNİN GEVŞEK OLDUĞUNU VE TUTMADIĞINI FARK ETTİM"
Kazadan birkaç dakika önce aracın fren balatalarından koku geldiğini ve ardından alev aldığını belirten Akfırat, “Ben normalde İstanbul’da yolcu taşımacılığı yapıyorum. O günde arkadaşım benden kendisiyle birlikte gelmemi rica etti. Beraber Mardin Kızıltepe’den Manisa’nın Salihli ilçesine gitmek için yola çıktık. Araç arkadaşıma ait olduğu için herhangi bir arızasının olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, Gaziantep’te şoför koltuğuna geçtiğimde aracın frenlerinin gevşek olduğunu ve tutmadığını fark ettim" dedi.
"NAVİGASYON KURBANI OLDUK"
Akfırat kaza anını şöyle anlattı:
“Gece geç saat olmuştu. Aracın yakıtı azalınca mahalledeki birinden yardım istedik. O kişiden yakıt alarak, yolu sorduk. Bize o güzergahın tehlikeli olduğunu söyledi. Bizde geri dönerek, E-5’ten otobana çıkmak istedik. Güzergahı bilmediğim içinde navigasyonu açıp ilerlemeye başladım. Yakıttan sonra aracın fren balatalarından koku gelmeye başlamıştı. Girdiğimiz yolda rampaydı. Rampa aşağı inerken araç bir anda alev almaya başladı ve ardından uçuruma yuvarlandık."
Uçuruma yuvarlandıktan sonra araçtan ilk kendisinin çıktığını belirten sanık sürücü Akfırat, "Önce araçtakileri kontrol ettim. Ardından yukarı çıkarak yardım istedim. Bu olayda benim bir suçum yoktur. Tamamen navigasyon kurbanı olduk. Tahliyemi ve beraatimi isterim" dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Mustafa Akfırat’ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı eksiklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.