Adana'da organ savaşları

Güncelleme Tarihi:

Adanada organ savaşları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2001 00:00



Bekir KARAKOCA, Neşet KARADAĞ, Sevinç YAVUZ
Haberin Devamı

16 Haziran gecesi. Adana Başkent Hastanesi. Dört doktor 19 yaşındaki Hünkar Gök'ün beyin ölümüne karar verdi. Savcı geceyarısı gelmediği için, gencin organları savcısız alındı. Şimdi bütün hastane personeli mahkemelik.

Hünkar Gök 19 yaşında Adanalı bir gençti. 12 Haziran pazartesi günü dolaşmak için evden çıktı. Yolda, 16 yaşındaki Serhat Kılıç ve Gökhan Yıldırım'la karşılaştı. Üç genç önce ağız dalaşına, sonra da yumruk yumruğa kavgaya tutuştular.

Kavga kızıştıkça kızıştı. Sonunda Serhat çektiği bıçağı Hünkar'ın kalbine sapladı. O sırada bir akrabalarının cenaze töreninde olan Gök ailesine haber ulaştığında 19 yaşındaki Hünkar, çoktan Başkent Adana Hastanesi'nde yoğun bakıma alınmıştı.

SAVCI BİR TÜRLÜ GELMEDİ

Hünkar, tam üç gün boyunca ölümle pençeleşti. Ancak gençliği, hayata dönmesine yetmiyordu. Hünkar yoğun bakımda yatarken, hastane yetkilileri de Gök ailesini oğullarının organlarını bağışlamaları için ikna etmeye çalışıyordu. Oğlunun üç kişiye hayat verebileceğini öğrenen Beydi Gök sonunda organ bağışına razı oldu. İki böbreğin ve karaciğerinin alınması için gerekli izin belgesini imzaladı.

Sırada Hünkar'ın beyin ölümüne karar vermek vardı. 16 Haziran'ı 17 Haziran'a bağlayan gece saat tam 12.00'de hastanenin dört kişilik doktor ekibi Hünkar'ın beyin ölümü belgesini imzaladılar. Şimdi Hünkar'ın organları alınabilirdi. Ancak Adana Cumhuriyet Savcısı Erten Tamoğlu'nun haberdar edilmesi gerekiyordu. Çünkü bıçakla yaralanarak hastaneye getirilen Hünkar'ın ölümü artık bir cinayetti ve doğal olarak otopsi gerekiyordu.

SAVCI GELMEDİ

Hünkar'ın organlarını gecikmeden almak isteyen hastane ekibi savcıyı hastaneye çağırdı. Ama Savcı Tamoğlu, sabah 09.00'dan önce hastaneye gelemeyeceğini söyledi. Geceyarısından sonra adli tabip olmadığı için otopsiyi yaptıramayan Başhekim Turgut Noyan, bu kez polisin savcıyı aramasını istedi. Ama cevap değişmiyordu. Savcı gelmiyordu.

Bunun üzerine doktorlar organları savcı olmadan almaya karar verdiler. Operasyon bir saat gecikmeyle başladı.

Hünkar'ın iki böbreği ve karaciğeri Ankara'da organ bekleyen üç hastaya gönderildi. Organlar üzerinde yapılan incelemede karaciğer hasarlı çıktı. İki böbrek ise, 34 yaşındaki Şevket Seyrek ile 35 yaşındaki Mehmet Bal'a nakledildi.

CEZASI DÖRT YIL!

Savcı Erten Tamoğlu, dediği gibi saat tam 09.00'da hastanedeydi. Ancak geç kalmıştı. Hem organlar alınmış, hem de otopsi yapılmamıştı. Üstelik Hünkar'ın dalağı da alınmıştı. Savcı Tamoğlu son derece öfkelendi. Hastane ve personeli hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.

Yapılan incelemeden sonra doktorlar hakkında dört yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Tamoğlu iddianamesinde şöyle diyordu:

‘‘2238 sayılı yasanın 14. maddesinde ölüden organ ve doku almak ancak kaza veya deprem, sel baskını, yangın gibi doğal afetlerde, ayrıca da yasadaki diğer şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Müştekinin oğlu Hünkar Gök ise cinayete maruz kalarak yaşamını yitirmiş ve uğradığı hadisenin mahiyeti itibariyle diğer şartlar oluşsa dahi organ ve doku alma koşulları gerçekleşmemiştir. Sanıklardan Adana Başkent Hastenesi Baştabibi Mustafa Turgut Noyan'ın organ alma ve nakli konusundaki talebi nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından olumsuz olarak cevaplanmasına rağmen sanık Turgut Noyan'ın emir ve organizasyonundaki diğer sanıklar yasaya aykırı olarak müştekinin talebi dışında karaciğer ve böbreklerinden ayrı olarak dalağını da almışlar ve alınan organların bir kısmı Ankara Başkent Hastanesi'nde Şevket Seyrek ve Mehmet Bal adlı hastalara nakil edilmiştir. Sanıkların 2238 sayılı yasanın 15. maddesinden cezalandırılmaları talep olunur.’’

Şimdi Başhekim Turgut Noyan ile ameliyat ekibinden Dr. Tarık Zafer Nursan ve Dr. Sedat Yıldırım önümüzdeki günlerde Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun'un 15'nci maddesi uyarınca tutuksuz olarak yargılanacaklar. Haklarında dört yıla kadar hapis cezası istenecek.

DALAK NİYE ALINDI?

Bütün bu bürokratik tartışmalar sonunda Gök ailesinin kafası iyice karışmış durumda. Baba Beydi Gök, ‘‘Allah rızası için bağış yapalım dedik şimdi ne yapacağımızı bilemiyoruz’’ diyor. Bu arada da oğlunun dalağının neden alındığını merak ediyor. Başhekim Dr. Turgut Noyan ise, dalağın neden alındığını şöyle açıklıyor:

‘‘Göz korneaları konusunda çok ısrar etmemize karşın sadece iki böbrek ve karaciğer bağışlandı. Biz de bu organları aldık. Dalağın alınması tıbbi zorunluluktur. Nakil sırasında doku testi yapılması için alınması gerekir. Zaten dalak nakli yapılamaz ve kullanılamaz.’’

YASA NE DİYOR?

Organ naklinde verici kişinin maddi bir çıkarı olması ve/veya bu durumu bilen doktorun organ nakli yapması suç (2238 sayılı yasa 3. madde).

Kadavradan organ nakli için beyin ölümü belgesinin hazırlanmış olması, kişinin sağlığında organlarını bağışlaması, bağışlandığına dair belge yoksa yakınlarının rızasının alınması şart. Ölüm anında yanında yakını yoksa ve üzerinden organlarını bağışlamadığına dair bir belge çıkmazsa organlar alınabilir (2594 sayılı yasa).

Ölünün fizik bütünlüğünü değiştirmeyen organlar, (mesela kornea) herhangi bir bağış ya da izin aranmaksızın nakil için alınabilir.

Organ alımı, satımı, bunun ticaretinin ya da reklamının yapılması ağır ceza gerektiren suçtur (2238 sayılı yasa 15. madde).

Adli nedenlerle ölen kişilerin organları nakil için çıkartılırken yapılan ameliyattaki bulgular adli rapora eklenir ve otopsi bu ameliyattan sonra gerçekleştirilir. Adli işlemler organ nakli için yapılan işlemleri geciktiremez (Bu hüküm Adana'daki olayla ilgili).

5 SORUDA ORGAN NAKLİ

1- Hangi organlar nakledilebilir?

Dünyada kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve incebağırsak gibi organlar ile kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücreleri nakledilebiliyor. Türkiye'de ise kalp, akciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakilleri yapılabiliyor.

2- Dünyada ve Türkiye'de şu an kaç kişi organ nakli için bekliyor?

Dünyada ölümcül tehlike altında 1 milyar, Türkiye'de ise 30 bine yakın kişi bekliyor.

3- Kimler organlarını bağışlayabilir?

18 yaşını doldurmuş ve akli dengesi yerinde olanlar.

4- Organ bağışı nasıl yapılır?

2238 ve 2594 sayılı yasalara göre organlarını bağışlamak isteyen biri iki tanıkla birlikte organlarını bağışladığını belirten bir belgeyi doldurur. Bu belgeyi yetkili kurumlara teslim eder. Sürücü belgesi olanlar da ‘‘organlarımı bağışlıyorum’’ bölümünü işaretleyerek bağış yapmış olurlar. Organların tümü, birkaçı ya da biri bağışlanabilir. Daha sonra vazgeçilirse belgeyi imha etmek ya da ‘‘organlarımı bağışlamıyorum’’ yazılı bir belge taşımak yeterli.

5- Beyin ölümü nedir? Kimler beyin ölümüne karar verir?

Kişinin herhangi bir nedenle yaşamsal işlevlerini yitirmesidir. Kendilğinden soluk alıp verilemez. Beyin ölümü kararını dört kişiden oluşan uzman doktor ekibi verir. 2238 sayılı yasanın 11. maddesinegöre bu uzman ekip kardiyalog, anestezi uzmanı, nörolog ve nöroşirurjiyenden oluşur. Ekipten hiçbiri hastayı yatıran, durumunu takip eden doktorlardan olamaz. Organ nakli yapan ekibin içinden bir doktor da bu dört kişilik ekipte yer alamaz.

TARAFLAR NE DİYOR?

Allah rızası için verdik

Beydi Gök (Ölen Hünkar Gök'ün babası)

Oğlumun öldüğü bildirilince doktorlar organlarını almak için izin istedi. Ben de Allah rızası için organları bağışladım. Bana böbrek ve karaciğeri alacaklarını söylediler. Sonradan öğrendiğimize göre dalak da alınmış. Bunun dışında bir şey bilmiyorum. Savcılığa gidip ifade verdim ve eğer fazladan organ alındıysa gerekli yasal işlemin yapılması için suç duyurusunda bulundum. Başka birşey bilmiyorum.

Organlar satıldı mı?

Serdar Gök (Hünkar Gök'ün ağabeyi)

Türkiye'de organ mafyaları kol geziyor. Babam kardeşimin karaciğer ve böbreklerini bağışladı. Ancak, kardeşimin dalağını da aldıkları söyleniyor. Hastane kardeşlerimin organlarını kime naklettiklerini, kimler olduklarını söylemedi. Biz de, 'acaba organlar satıldı mı?' endişesi oluşmaya başladı.

Suç işlendi, araştıracağız

Cemal Sahir Gürçay (Adana Cumhuriyet Başsavcısı)

Savcı görmeden, olur vermeden organların alınıp götürülmesi suçtur. Organ alımını yapan doktorların yasalar çerçevesinde branşlarında uzman olan kişiler olup olmadıklarını, babanın rızası dışında başka bir organ alınıp alınmadığını, bu organların kimlere, ne şekilde, ne şartlarda nakledildiğini, maddi çıkar sağlanıp sağlanmadığını araştıracağız.

Suç ağır cezalık

Erten Tamoğlu (Adana Cumhuriyet Savcısı)

Hünkar Gök, hastalık nedeniyle değil bıçakla yaralandığı için hastaneye yatırılıyor. Ağır cezalık bir dosya var karşımızda. Ölünce de ortada bir cinayet var demektir. İki kişi bu olayla ilgili tutuklanmış durumda. Mahkemeye intikal etmiş bir dosyayla ilgili fazla konuşmak istemiyorum. Organ nakli için dava açıldı. İddianamede suç ve suçluların gerektiği gibi tanımı yapıldı.

Yine olsa yine yaparız

Dr. Turgut Noyan (Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi Başhekimi)

Bugün aynı olay önüme gelse, yine savcıyı beklemeden organları alır ve iki insana yaşam veririm. Olay gecesi savcıyı, önce hastane güvenlik görevlisi, ardından hastane polisi, son kez de ben evinden arayıp çağırdık. Sayın Savcı gelebilirdi. Eğer bekleseydik, organları çöpe atmak zorunda kalırdık. Benim doktor olarak görevim insan yaşamını kurtarmaktır. Doktor olarak delilleri karartmamız söz konusu olamaz. Hünkar Gök, kalbine aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi. Oysa biz iki böbreğini ve karaciğerini aldık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!