Adalet Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen 346 tutuklu ve hükümlüden operasyon sırasında yaralanan 17 kişinin hastanelerde, 35 kişinin ise cezaevi revirinde tedavi ettirilerek sağlıklarına kavuşturulduğu bildirildi.
Açıklamada, ''F tipi kapalı cezaevinden tedavi için hastaneye sevki yapılan hükümlü ve tutukluların jandarma tarafından çıplak bırakılarak kötü muameleye maruz kılınmalarının söz konusu olmadığı'' da kaydedildi.
Adalet Bakanlığı'nca yapılan yazılı açıklamada, Ankara Tabip Odası'nın 25 Ocak 2001 tarihinde yapmış olduğu basın açıklamasındaki iddialarla ilgili olarak yapılan inceleme sonucu açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü ifade edildi.
Adalet Bakanlığı açıklamasında, 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan operasyon sonrasında Sincan F Tipi Kapalı Cezaevine sevk edilen 346 tutuklu ve hükümlüden operasyon sırasında yaralanan 17 kişinin hastanelerde, 35 kişinin ise cezaevi revirinde tedavi ettirilerek sağlıklarına kavuşturulduğu kaydedildi. Halen 7 hükümlü ve tutuklunun Ankara Numune Hastanesi ile Ankara Hastanesi'nde yatarak tedavi gördüğü belirtilen açıklamada, ''11 hükümlü ve tutuklunun ise Ankara Numune Hastanesi'ne günlük olarak götürülmeleri suretiyle tedavilerine devam edilmektedir. Ayrıca 15 hükümlü sadece jandarmanın olağan üst araması yapmasını bahane ederek hastaneye gitmemekte ve tedavi kabul etmemektedir'' denildi.
F tipi kapalı cezaevinden tedavi için hastaneye sevki yapılan hükümlü ve tutukluların jandarma tarafından çıplak bırakılarak kötü muameleye maruz kılınmalarının söz konusu olmadığı ifade edilen açıklamada, F tipi kapalı cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin bu cezaevine kabulleri sırasında kötü muameleye uğradıkları iddialarıyla ilgili olarak başmüfettişlerce yapan inceleme ve soruşturmanın halen devam ettiği bildirildi.
"TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERE TECRİT UYGULANMIYOR"Bütün hükümlü ve tutukluların cezaevine kabulleri sırasında görevli doktorlar tarafından muayeneleri yapılarak soruşturmalara esas olmak üzere haklarında ayrı ayrı raporları düzenlenerek dosyalarına konulduğu anlatılan açıklamada, şöyle denildi:
"Yine tutuklu ve hükümlülerden ölüm orucu ve açlık grevinde olanlara, cezaevine geldikleri günden itibaren derhal su, tuz, şeker ve sıvı içecekler ile B1 vitamini verilmiştir.
Operasyon sonucunda bazı hükümlü ve tutukluların kullanılmaz duruma gelen giysileri yerine derhal ücretsiz olarak hükümlü elbisesi, ayakkabı ve çorap dağıtılmış, ayrıca aileleri tarafından getirilen giyecekler kendilerine teslim edilmiştir.
Cezaevinin ısınmasında ve sıcak su temininde ilk günlerde yaşanan bazı sorunlar tamamen giderilmiştir. Halen kaloriferler 24 saat sürekli olarak yakılmakta, sıcak su ise her gün bir program dahilinde verilmektedir.
Hükümlü ve tutuklular, 08.00-17.00 saatleri arasında havalandırma bahçelerinden yararlandırılmaktadır.
Tutuklu ve hükümlüler, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 16. maddesi gereğince tek ve 3 kişilik odalarda barındırılmakta olup aşağıda açıklandığı şekilde kendilerine bir tecrit uygulanmamaktadır.
Tutuklu ve hükümlüler, haftanın 4 günü saat 15.30'dan sonra, Cuma günleri ise tam gün avukatlarıyla görüşmekte, ayrıca Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkiflerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzüğün 152. maddesinde belirtilen yakınları ile haftada bir gün görüştürülmektedir. Hatta ziyaret günleri dışında gelen ziyaretçilere dahi Cumhuriyet Başsavcılığı'nca gerekli kolaylık gösterilerek görüşmeler sağlanmaktadır."
"ISINMA VE SICAK SU SORUNU YOK"Ortak alanların kullanılması için yapılan çalışmalar tamamlanmak üzere olduğu kaydedilen açıklamada, tek ve 3 kişilik odaların koridorlarında yeterli sayıda nöbetçi bulundurularak tutuklu ve hükümlülerin acil sorunlarının görevlilere iletilmesinin sağlandığı anlatıldı.
Elektrik, su, ısınma, havalandırma ve beslenme gibi ihtiyaçların idare tarafından yerine getirilmesinin kanun ve tüzüğe aykırı bir yönünün bulunmadığı hatırlatılan açıklamada, ''Yine ilan edilen sayıda ve özellikte giysi ile diğer eşyaların dışında başka bir eşyanın verilmemesinde kanun, tüzük ve genelgelere bir aykırılık söz konusu değildir. Ayrıca, mahkemelerce yurda sokulması veya dağıtılması yasaklanmamış olan basılı eser ve yayınlar cezaevine alınmaktadır'' denildi.
Cezaevinde 3 doktorun görev yaptığı, Sağlık Bakanlığı'nca teşkil edilen sağlık personeli ile ambulanstan oluşan sağlık ekibinin ise 24 saat görev yaptığı kaydedilen açıklamada, sağlık malzemesi yönünden dehiçbir eksik bulunmadığı vurgulandı.
Kantinin, her gün odalara servis verdiği ve temizlik malzemesinin temininde sorun yaşanmadığı belirtilen açıklamada, cezaevi koşullarıyla ilgili şu bilgiler verildi:
"Tek kişilik odalar, 10 metrekare olup önlerinde 42-50 metrekare arasında değişen havalandırma bahçeleri bulunmaktadır. 3 kişilik odalar ise 25 metrekaresi yatak, 25 metrekaresi oturma ve
yemek bölümüile 50 metrekarelik havalandırma bahçesinden oluşmaktadır. Bu alanlar, Avrupa ve Birleşmiş Milletler standartlarının üstündedir.
Açlık grevini sona erdiren tutuklu ve hükümlülere uygun
diyet verilmektedir. Cezaevi revirinde hiçbir ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği yoktur. Fakir ve yardıma muhtaç olanların ilaçlarının bedelleri idare tarafından karşılanmakta olup düzenli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.
İsteyen hükümlü ve tutuklulara kantinden satılan suyun alımında vedağıtımında bir sorun bulunmamaktadır. Ayrıca, sondaj kuyusundan teminedilen suyun devamlı olarak tahlilleri yapılmaktadır. İçme suyunun ücretsiz olarak verilmesi için belediyeden ayrı bir hat çektirilme işlemlerine başlanmıştır.
Sayım sırasında hükümlü ve tutukluların giriş katında bulunmaları zorunlu olmakla birlikte, ancak hasta ve açlık grevi nedeniyle sağlık sorunları bulunanların sayımları yataklarında yapılmaktadır. Sağlık problemi olmayıp sadece örgütsel tavır nedeniyle, sayım için giriş katına inmek istemeyen çok az sayıdaki hükümlü ve tutuklu ise ikaz edilmek suretiyle giriş katına indirilmektedir. Bu kişilere herhangi bir kötü muamelede bulunulmamaktadır. Şu an için ısınma ve sıcak su sorunu bulunmamaktadır."
Açıklamada, "Ankara Tabip Odası'nın düzenlediği rapor ile basın açıklamasında, 'F tipi cezaevi uygulamasının insan sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar yarattığı, operasyon sırasında yaralananların tedavilerinin yaptırılmadığı, cezaevinde tecrit-izolasyon yaşandığı, odaların alanlarının son derece yetersiz olduğu, sayımların giriş katında yapılmasının eleştirildiği, tutuklu ve hükümlülerin talepleri kabul edilinceye kadar açlık grevlerini devam ettirecekleri' gibi terör örgütlerinin yayımlamış oldukları bildirilere benzer ifadeler kullanıldığı" kaydedildi.
Ankara Tabip Odası Başkanlığı'nın açıklamasında, ''olayların sorumlusu olan terör örgütü elebaşılarına hiçbir tenkitte ve eleştiride bulunmaksızın F tipi kapalı cezaevlerinin kapatılmasının ima edildiği'' de belirtildi.