Güncelleme Tarihi:
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı.
Gündem dışı söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Yargıtay'ın boş üyeliklerine seçim yapılmamasını eleştirdi. “İncelemenin sürdüğüne” ilişkin açıklamaların gerçeği yansıtmadığını savunan Özpolat, “Hükümet, yargıyı siyasallaştırma konusunda ısrarcıdır” diye konuştu.
Özpolat, Adalet Bakanı Ergin'e yönelik, “Yargıyı yıpratan tutumunuzu terk ediniz” dedi.
Eleştirilere Hükümet adına cevap veren Bakan Ergin de yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını güçlendirmek ve etkinliğini artırmak amacıyla Yargı Reformu Stratejisi'nin geniş bir katılımla hazırlandığını anımsattı.
AB'nin, 2009 İlerleme Raporunda; Yargı Reformu Stratejisi'nin, hazırlanış biçimi ve içeriği açısından müspet adım olarak değerlendirildiğini belirten Ergin, “Yargının ağır iş yükünün sorumlusu AK Parti değildir. Yılların getirdiği sorunları Hükümetimiz çözmeye çalışmakta ve çözmektedir” dedi.
İstinaf Mahkemeleri Kanunu çıkarıldığını ve bu mahkemelerin faaliyete geçirilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığını ifade eden Ergin, “Bu mahkemelerin 2010 yılı sonlarına doğru devreye girmesiyle yüksek yargıda, özellikle Yargıtay'daki iş yükü önemli ölçüde hafifleyecektir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları için Arabuluculuk Kanunu Tasarısı, TBMM'ye sevk edilmiştir” diye konuştu.
Göreve geldiklerinden bu yana yapılan bazı çalışmaları anlatan Ergin, muhalefet sıralarından gelen itirazlara, “Yargının sorunları artmakta mıdır azalmakta mıdır? Yangın mı vardır, alev bacayı mı sarmaktadır, yoksa bacayı sarmış olan alev söndürülmekte midir, bunları anlatıyorum. 'Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz' sorunuza şunu ifade etmek istiyorum; Türkiye çağdaş demokrasiye doğru, modern hukuk sistemine, kısaca AB'ye tam üyeliğe doğru yol almaktadır” karşılığını verdi.
HSKY'nın, Avrupa'daki bazı ülkelerdeki muadillerinin oluşumunu anlatan Ergin, Kara Avrupası'nda, Türkiye'deki mevcut uygulamanın tek bir örneğinin bulunmadığını söyledi.
Ergin, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde, “HSYK'nın tarafsızlık, objektiflik, şeffaflık ilkeleri temelinde uluslararası belgeler ışığında, geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması kararlarına karşı etkin bir itiraz sisteminin getirilmesi ve yargı yolunun açılması hedeflenmiştir” maddesinde mutabakata varıldığını kaydetti.
YARGITAY'DA BOŞ ÜYELİKLERE SEÇİM
Yargıtay boş üyelik sayısı 10'u bulduktan sonra, seçimin yapılmasının yasa gereği olduğunu anımsatan Ergin, şunları kaydetti:
“Yargıtay Başkanlığı, bunu bir yazıyla bakanlığa iletiyor. Bakanlık, kurul gündemini belirlerken, kurul üyeleriyle 'bu haftaki kurul çalışma programını şu şekilde yapıyoruz' diye istişare ederler. Bu istişareler esnasında, bu kurul üyelerimizin şöyle bir talebi olmuştur, 'Biz seçimlere yönelik hazırlıklarımızı tamamlayamadık. Onları yapalım, sonra gündeme alırız.' Başkanvekilimiz beni teyit edecektir. Bunları Yargıtay Başkanımızla da paylaştık. Kurul üyeleri bize, 27 Aralık 2009 Pazar günü 'çalışmalarımızı tamamladık, seçime ilişkin işlemlere başlayabiliriz' demiştir. Adalet Bakanlığının 12-13 günlük inceleme süresi vardır. Bu noktada Anayasamızın 159. maddesinin birinci fıkrasında 'Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı, kurulunun tabii üyesidir' hükmü yer almaktadır. Kurulun Başkanı ve tabii üyesinin hiçbir görüş beyan etmeden, sadece diğer üyelerin taleplerini onaylaması ya da muhalefet şerhi yazması bizden beklenmemelidir. Bu kurulun asıl üyeleri, en az diğer üyeler kadar, bu kurulda seçimi yapılacak üyelerin vasfına ilişkin yeterliliğine ilişkin görüşlerini elbette kurulla paylaşacaklardır. Kaldı ki bu hükümlerden hiç biri, 2002'den bu yana konulmuş hükümler değildir. 1982 Anayası'nın 159. maddesi o günden beri uygulanmaktadır. AK Parti bu mevzuatın oluşumunda hiç bir müdahalede bulunmamıştır. 7 adet kurul üyesinin her biri, bu seçimde Anayasa tarafından görevli ve sorumludur. Biz, kendi görev ve sorumluluğumuzun gereğini elbette yerine getireceğiz. Oradaki başkan ya da müsteşarın görevi; diğer beş üyenin yaptığı çalışmaları onaylamak ya da bunları muhalefet şerhine bağlamak değildir. Müzakerelere katılmak, fikrini söylemektir, varsa gördüğü eksikliği ifade etmektir. Kurulun çalışması bu şekilde olur.”
Seçimin bir an önce tamamlanması için, hem kurul üyesi hem de bakanlıktaki çalışanların gayretlerinin devam ettiğini belirten Ergin, “Şu anda Yargıtay'a seçilme yeterliliğine sahip 4 bin 500 civarında hakim, savcı var. Elbette bunların özlükleri, sicilleri, liyakat durumları değerlendirilecektir. Kaldı ki bir üyemizin 2 Ocak 2010 tarihinde yurt dışına çıkmasını gerekçe göstererek, 'onun dönmesi beklensin' diye kurul üyelerimizin talebi vardır. Şu anda beklenen süreç o süreçtir” diye konuştu.