Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Parlamenterler Birliği'nin toplantısında konuştu. Tunç, Adalet sistemine yapılan eleştirilere cevap verirken, yeni düzenlemeler ve göreve başlama sınavları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
‘BUGÜNKÜ YARGIMIZ HER ZAMANKİNDEN DAHA BAĞIMSIZ VE TARAFSIZDIR’
Yargı bağımsızlığı eleştirileri hakkında konuşan Bakan Tunç, “Hukuk devletinin gerçekleşmesi için de öncelikle yargının bağımsız ve tarafsız olması lazım. Bu anlamda çok eleştiriler yapılıyor. Bizim dönemimizde özellikle muhalefetin en yoğun eleştirisi, parlamentoda sürekli her kürsüye çıkan birkaç kere yargıyla ilgili birkaç cümle ederler. Çünkü bugünkü yargı düzeninden rahatsız olanlar vardır. Geçmiş vesayetçi anlayışın yargısını özleyenler vardır. İşte 27 Mayıs yargısının tarafsız olduğunu söyleyenler, 12 Eylül yargısının tarafsız olduğunu söyleyenler, 28 Şubat yargısının tarafsız olduğunu söyleyenler bugünkü 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında o gece milletle beraber millet meydanlara koşarken Cumhuriyet savcılarımız da adliyelere koşup soruşturmaları açmışlardır. Dolayısıyla ben hep şunu söylüyorum. Bugünkü yargımız her zamankinden daha bağımsız ve tarafsızdır" ifadelerini kullandı.
‘EN ÜCRA İLÇEDEKİ BİR KARAR ARTIK SOSYAL MEDYADA MİLYONLARCA İNSAN TARAFINDAN GÖRÜLEBİLİYOR’
AK Parti döneminde yapılan adalet sarayları ve teknolojik imkanların arttırılmasından bahseden Bakan Tunç, "Saraylar var ama içinde adalet mi var?" eleştirileriyle karşılaştıklarını söyledi. O eleştirilere de yanıt veren Yılmaz Tunç, “Evet yargının hatalı kararları oluyor. Yanlış kararları oluyor. Hepimizi ‘Ya böyle de olmaz ki’ diyeceğimiz bizim rahatsız olduğumuz kararlar da oluyor. Ama tabii bu kararlar hemen ilk derecede verildiği anda birden bir infial oluşuyor. Geçmişte hiç kimsenin haberi olmayacak olan en ücra ilçedeki bir karar artık hemen sosyal medyada paylaşılarak milyonlarca insan tarafından görülebiliyor. Görünürlük bir kere arttı. Şimdi tabii bu hatalı kararların düzeltilme mekanizması nedir? Eskiden sadece temyizdi. Bizim dönemimizde bir de istinaf aşamasını getirdik. Bölge adliye mahkemelerini kurduk. 15 bölge adliye mahkememizde de ilk derecenin istinaf kararı inceleniyor. İstinaftan sonra yine temyize tabi olan kararda Yargıtay’ımız tarafından incelenerek, yargının kendi içerisinde bunların düzeltilme imkânları var" dedi. Örnek vererek süreci hatırlatan Bakan Tunç, “Eros diye bir kedi basında çok yer aldı. Apartmanın çok sevdiği, sürekli onu beslediği bir kedi, bir psikopat tarafından parçalandı, öldürüldü. Şimdi bu yargılaması yapılmış ve yargılamada da cezası verilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmış. Şimdi bu duyulduğu anda bir anda intihar oldu ama savcımız buna itiraz etti. Ama itirazı o kadar duyulmadı mesela. Şimdi tekrar o karar kaldırıldı, yeniden yargılanacak. Yargı mensuplarının kararlarını verirken bu tür görünürlüğün artması nedeniyle kendilerine çok daha çeki düzen verip, daha doğru kararlar noktasında da faydalı olacağına da inanıyoruz. Yani kamuoyunun denetimi önemli, kamuoyu denetimi dediğimiz bunu önemsiyoruz" diye konuştu.
‘HAKİM VE SAVCILIK SINAVI YILDA 2 KEZ YAPILACAK’
Adalet Yüksekokullarından Hukuk Fakültesine geçişi kaldırdıklarını hatırlatan Tunç, “Hukuk fakültesi mezunu olan arkadaşlarımızın hemen avukatlık stajına başlayamaması. Bir ön elemeden geçmesi için de hukuk mesleklerine giriş sınavı koyduk. Hukuk, hakim ve savcılık sınavına girmek isteyenler de yine bu hukuk mesleklerine giriş sınavını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavına girebilecekler. Hukuk mesleklerine giriş sınavıyla ilgili yönetmeliğimizi de hazırladık. Bu yılın içerisinde yeni, işte bu dönemin mezunları bu sınava girecekler ve Eylül, Ekim gibi yılda 2 kez bunu yapacağız ki avukatlık stajına girişler aksamasın. Gençlerimiz zaman kaybetmesin diye yılda 2 kez bu sınavı yapacağız" dedi.
‘TECRÜBELİ HAKİM VE SAVCILARIMIZIN YANINDA 2 YIL YARDIMCILIK YAPACAKLAR’
Hakim ve savcılık sınavının ardından gelen 2 yıllık adaylık sürecinin kaldırılacağını söyleyen Tunç, “Yerine 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı getirdik. Artık 23-24 Aralık'ta yapmış olduğumuz sınavı kazananlar, yazılılar açıklandı, mülakatları şimdi yapılıyor. Onu kazananlar artık 2 yıl adaylıktan sonra mesleğe kabul değil, üç yıl sürecek bu. Bunun bir yılı Adalet Akademisi'nde eğitim, orada hem teorik eğitim, hem bir de uygulama adliyemiz var. Yargıtay'dan, istinaftan gelen uygulayıcılar ve akademisyenler onlara yaklaşık bir yıl eğitim verecekler. Bu bir yıl sürekli bir yıl değil, bir kısmı adliyede, adliyedeki stajyer işte sulh mahkemesindeki yardımcılık bitince arada gelecek. Sonra gidecek asliye de yardımcılığa devam edecek. Yani yargının her kademesinde hakim ve savcı yardımcısı olarak tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında 2 yıl yardımcılık yapacaklar. Yani yargısal kararlara imza atmayacaklar ama karar yazımlarında diğer havalelerde her şeyde onlar hakimlere, savcılara yardımcı olacaklar ve hem Adalet Akademisi'ndeki o bir yıllık eğitimleri boyunca ara sınavları verecekler. O ara sınavlardaki aldıkları puanlar, tecrübeli hakim ve savcılarımızın onlara verdikleri puanlar, hepsi toplanacak, 70’in altında kalmıyorsa Hakimler ve Savcılar Kurulumuz mesleğe kabul edecek" ifadelerini kullandı.