Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, A Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Tunç'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Çok anlamlı bir konumdayız 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde bulunan 15 Temmuz şehitler alanındayız. Üzüntülüyüz şehitler verdik ama şanlıyız gururluyuz milletimiz sayesinde şanlı bir direniş gerçekleştirdik. O karanlık gecede milletimiz vatanımız için bağımsızlığımız için demokrasimiz için canlarını feda eden 252 şehidimize rahmetle anıyorum. Rabbim onların emanetine sahip çıkabilmeyi bize nasip eylesin. Öte yandan 2 binden fazla gazimiz var onlar bu vatan için canlarını vermek istediler gazi oldular. Onlara da buradan şükranlarımızı sunuyoruz. Hala tedavi olan gazilerimiz var onlara da acil şifalar diliyorum."
"GAZZE'DE SOYKIRIM TEKRARLANIYOR"
"Önceki gün Bosna Hersek'te bulundum. Srebrenitsa'da 29 yıl önce katledilen şehitlerin 14 tanesinin kimlikleri tespit edildi ve bizde onların cenaze namazlarını kıldık defnettik. 78 şehidin de kemikleri bulundu DNA' testi ile tespit edildi ve eski mezarlar açılarak kemikleri defnedildi. Tabi oradan Aliye İzzetbegoviç'in bir sözü akla geliyor "Unutmayınız, unutursanız soykırım tekrarlanır" diyor. Bugün Filistin'de Gazze'de soykırım tekrarlanıyor. Dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor bu durum. O nedenle unutmamak lazım. Darbeleri de unutmamak lazım aslında milletimiz unutmadı ama vesayetçi anlayış unutturdu. O gün ki medya düzeni, vesayetçi kurumlar sayesinde ve tekrarlandı 10 yılda bir darbeler ve muhtıralar.15 Temmuz hain kalkışması darbecilerin yenilgisi ile sonuçlandı. Darbeleri unutmayacağız bir kez daha tekrarlanmaması için."
"DEMOKRASİ TARİHİMİZ NE YAZIK Kİ DARBELER TARİHİ"
"Demokrasi tarihimiz ne yazık ki darbeler tarihi ne yazık ki. 1960 darbesinde başarıyla devam eden Menderes iktidarı sonlandırıldı ve bu ülkenin başbakanı bakanları idama mahkum edildi. Sonrasında 1971 muhtırasında yine demokrasiye müdahale edildi ve seçilmiş hükümet iktidardan düşürüldü. Sonra 12 Eylül darbesinde gençler birbirine kırdırıldı sağcı, solcu, alevi sunni çatışmaları ile darbenin taşları düzenlendi ve 1980 darbesi geldi demokrasimiz yine kesintiye uğradı. 1990'lı yıllarda da faili meçhullerin olduğu terörün azdırıldığı PKK terörünün zirveye çıktığı ve ekonomik krizlerin peşi sıra geldiği yıllar. Temel hak ve özgürlüğün kısıldığı, başörtüsü yasaklamalarının yaşandığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı siyasi partilerin kapatıldığı 28 Şubat "Postmodern" darbesine milletimiz maruz kaldı ve milletin iktidarı bir darbe ile sona erdi."
HÜKÜMETTEN SERT YANIT: HERKES GÖREVİNİ BİLECEK
"2000'li yıllara geldiğimiz zamanda AK Parti kuruldu 2001 yılının başında. AK Parti kurulur kurulmaz ilk ay hemen bir kapatma davasıyla karşı karşıya kaldı. Kurucu üyelerin içerisinde bir başörtülü birey var diye kapatma davasıyla karşılaştı. 1 yıl sonra seçimler ilan edildi milletvekilleri belirlendi ve AK Parti Genel Başkanı bugün ki Cumhurbaşkanımız milletvekili seçilemez dedi ve YSK onu listeden sildi ve düşürdü. Partisi seçime giriyor fakat kendisi milletvekili olamıyor ve genel başkan. Böyle bir ortamda seçimler gerçekleşti 4 buçuk yıl süren başarılı bir iktidar. Çift hanelere çıkmış enflasyon rakamları tek haneye düşürme çabaları bir fiziki kalkınma hamlesi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi 2007'de ve Danıştay saldırısı, cumhuriyet mitingleri ile ordu göreve pankartları açıldı, e- muhtıra yayımlandı ve 367 krizi ile internet yoluyla bir darbe girişiminde bulunulmak istendi fakat o günkü hükümet sert bir cevap verdi. Herkes görevini bilecek bu sizin göreviniz değil dedi."
"2014- 2015'te ülkenin değişik yerlerinde patlamalar gerçekleşti. Kızılay'da gerçekleşen patlamada 100'den fazla vatandaşımız vefat etti. Kobani olayları, Suruç patlaması yani terörün azdırılmaya çalıştığı ve 15 Temmuz'a giden yolda adım adım taşları örmeye çalıştılar." İlk 15 Temmuz Şehitler Köprüsü işgal edildi. Vatandaş ne oluyor diye düşünürken kısa süre içerisinde Cumhurbaşkanımızın mesajı ile meydanlara indi.
FETÖ İLE MÜCADELE
"O karanlık gecede Cumhuriyet savcılarımız hemen adliyelere koştular ve gözaltılar ve soruşturmalar hızlı bir şekilde başladı. O gece milletvekillerimiz mecliste direnirken milletimiz de meydanlarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde çok sayıda şehit verdi. TBMM bombalandı, özel hareket polislerimiz şehit edildi. Cumhurbaşkanımızın mesajı çok önemliydi "Ben milletimin üzerinde bir güç tanımıyorum, milletimiz bu hainlere cevabını verecektir" dedi. Millette reisine güvendiği için meydanlara indi. Lideri de milletine güvendiği için aynı mesajı verdi."
"15 Temmuz'da darbecileri yargılayan, darbe mağdurlarının hakkını savunan millet hakkını hukukunu demokrasiyi savunan bir yargımızın olduğunu hep beraber gördük. Bu yakalamaların ardından dava süreci başladı Öncelikle bunu hukuk içerisinde darbecilerden hesap sorulması ve temizlenmesi gerekiyordu.Her dönemde devletin kılcal damarlarına özellikle askeriye, yargı, eğitim ve emniyet için buralarda temizlenme süreci kolay olmadı. Haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu ayırmak lazım. 20 Temmuz'da OHAL ilan edildi."
"289 FİİLİ DARBE DAVASI KARARA BAĞLANDI"
"Açılan davalarda 125 bin kişi FETÖ irtibatlısı olması nedeniyle mahkumiyet kararı aldı. Fiili darbe davalarına baktığımız zaman 289 tane fiili darbe davası görüldü. Yani silah çeken, helikopter kullanan, tank kullanan, askere vatandaşa ateş eden fiili darbe davalarında yargılanan kişiler oldu. Bunlardan 4 bin 891'i masumiyet ile sonuçlandı, bin 631'i ağırlaştırılmış mahkumiyete tabii tutuldu, bin 891'i de süreli hapis cezasına çarptırıldı.Tabii hepsi yargılanamadı yurt dışına kaçanlar oldu hatta darbeden öncede yurt dışına çıkan oldu. Kaçanlarla ilgili 115 ülkeye iade talebinde bulunduk, 1774 iade dosyamız bulunmakta başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin hiçbirisi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında durmadı."
EYLEM TOK VE OĞLUNUN İADE SÜRECİ
"Süreç olumlu gidiyor. ABD'deki kurumlarla sürekli irtibat halindeyiz. Türkiye'ye iadelerine ilişkin dava ekim ayında görülecek.