Adalet Bakanı Tunç'tan AP'nin Türkiye raporuna tepki

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te ilk olarak 'Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Bölgede görevli hakim, savcı ve yargı mensuplarının katıldığı toplantıda konuşan Bakan Tunç, "Depremin ardından bakanlık olarak bizim ilk yapacağımız iş delil tespitleriydi. Delillerin karartılmasını önlemek ve özellikle cezai soruşturmaların hızlı bir şekilde başlaması sağlandı. Öncelikle delillerin toplanması 984 bilirkişi bölgede görevlendirildi. 538 adli tıp personelini, o dönemde ihtiyaç oldu ve bölgede çalışmaların aksamadan devam etmesini sağlamaya çalıştılar. O süreç içerisinde tutuklamalar gerçekleşti, adli kontrol kararları verildi. Burada süreçler devam ediyor. Dosyalardaki değerlendirmeleri elbette bağımsız yargımız, savcılığımız, hakimlerimiz bilirkişi raporları doğrultusunda kusur durumuna göre elbette ki en doğru kararları vereceklerdir" dedi.

'CHP'Lİ TANRIKULU HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERİLDİ'

Bakan Tunç, buradaki toplantının ardından Gaziantep Valisi Kemal Çeber'i ziyaret etti. Çeber'den kente ilişkin bilgiler alan Bakan Tunç, ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun, televizyon programında sarf ettiği, 'TSK 15 köylüyü helikopterden attı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunu doğruladı' sözleri üzerine hakkında yasal süreç başlatılabilmesi için bakanlık olarak gerekli izni verdiklerini ifade etti. Bakan Tunç, ülkenin güvenliğini sağlayan TSK ile ilgili yapılan açıklamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun ordumuza yönelik ifadelerini kabul etmek, hoş karşılamak mümkün değil. Ordumuzu karalayıcı milletimizi rahatsız eden, Mehmetçiğimizi rahatsız eden, canı pahasına bu ülkenin birlik ve bütünlüğü için ülke sınırlarımızı koruyan, güvenliğimizi sağlayan Mehmetçiğimize bu cümlelerle hakaret etmek, elbette ki tepkiyle karşılaşır. Ve tepkiyle de karşılaştı. Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturma başlattı. Bu soruşturma, 301'inci maddenin 4'üncü fıkrası gereğince Adalet Bakanlığı iznine tabi. İzin konusuyla ilgili dosya geldi ve izin verildi. Bundan sonraki süreçte Cumhurbaşkanlığımız Meclise sevk edecek, Meclis bundan sonraki durumu takdir edecektir" diye konuştu.

'YANLIŞ, TARAFLI VE OBJEKTİFLİKTEN UZAK'

Bakan Tunç, Avrupa Parlamentosu'nun 2022 yılı Türkiye Raporu'nun, taraflı ve marjinal grupların propagandası olarak hazırlandığının kabul edilemez olduğunu da dile getirerek şöyle konuştu:

"Avrupa Parlamentosu'nun geçmiş raporlarında da eleştiriler olmuştu. 2022 Türkiye Raporu'ndaki ifadeler, Türkiye'nin hak etmediği sözler. Tek taraflı hazırlanmış, birtakım marjinal gurupların propagandasından etkilenilerek hazırlanan bir rapor olduğunu düşünüyoruz. Özellikle hukukun üstünlüğü, demokratikleşme, yargı bağımsızlığı anlamındaki eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye, milletiyle beraber 15 Temmuz'da nasıl demokrasi mücadelesi verdiğini tüm dünyaya gösterdi. Türkiye'nin reform sürecini dikkate almayarak, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı noktasındaki ilerlemeleri hiç dikkate almayarak, bilakis daha da geriye gittiğimizi ifade ederek çok yanlış, taraflı, objektiflikten uzak bir rapor söz konusu. Bizim için bu raporun bir değeri yoktur. Yargımız tarafsız bir şekilde devam edecek."

'İSVEÇ'İN TÜRKİYE HASSASİYETİNE DİKKAT ETMESİ GEREKİYOR'

Tunç, NATO'da Türkiye'nin müttefiki olmak isteyen İsveç'in ülke hassasiyetlerine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Kur'an-ı Kerim yakılmasının ve PKK terör örgütünün İsveç'te meclis binası önünde gösteri yapmasına izin verilmesinin kabul edilemeyeceğine dikkat çeken Bakan Tunç, "İsveç'te ve bazı ülkelerde maalesef uzun zamandır hem Kur'an-ı Kerim'e karşı hem de yasa dışı örgütlerin özellikle PKK terör örgütünün gösterilerine müsaade edildiğini görüyoruz. PKK bir terör örgütüdür, Avrupa Birliği de bunu kabul ediyor. Avrupa ülkesinde terör örgütü mensuplarının, onların meclis binalarının önünde bu şekilde yasa dışı propaganda etmesi ve örgüt flamalarıyla gösteri yapmalarına müsamaha etmek, toplantı ve gösteri özgürlüğüyle bir ilgisi yoktur. İsveç'in bu konuda gerekli önlemi alması gerekir. İsveç'in NATO'da Türkiye'nin müttefiki olmak isteyen bir ülke. Türkiye ile müttefik olmak istiyorsanız, ortak olmak istiyorsanız özellikle de güvenlik anlamında müttefik olmak istiyorsanız o zaman Türkiye'nin hassasiyetlerine de kulak çevirmeleri lazım. TBMM huzuruna geldiğinde bu konu tüm bunlar değerlendirilecektir" dedi.

Bakan Tunç, açıklamalarının sonunda Zonguldak'taki maden kazasına ilişkin soruşturma başlatıldığını, ihmal varsa sorumlularının ortaya çıkarılacağını da sözlerine ekledi.

AK PARTİ İL BAŞKANLIĞINI ZİYARET ETTİ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada partililere hitap eden Bakan Tunç, deprem sonrası 11 ilin yeniden ayağa kaldırılması için çalışıldığını ifade ederek, "Bugün burada deprem bölgelerinde yaşanılan sorunları ele aldık. Deprem bölgesinde arazide karşılaşılan problemlerin ortaya konulması ve çözüm önerileriyle ilgili yargı mensuplarımızın da katıldığı bir çalıştay yaptık. Bu çalıştay çok önemli, iki gün sürecek ve buradan çıkan sonuçlar yol gösterici olacak. 6 Şubat depremleri dünyanın en büyük depremi. Tarihte görülmemiş bir felaketle karşı karşıya kaldık. 11 şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için ülke olarak seferber olduk. 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettik. Cumhurbaşkanımız her kabine toplantısında depremin yaralarının sarılması için çalışmamız gerektiğini söylüyor" diye konuştu.

AK Parti’nin 21 yıllık başarısının ardında milletin kendisinin olduğunu dile getiren Tunç, "AK Parti 21 yıllık iktidarı döneminde tarihe geçen başarılara imza attı. Dünya siyasi tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde görülmemiş başarıyı milletimiz sayesinde gerçekleştirdik. Milletimiz, önüne konulan her sandıkta AK Parti dedi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dedi ve Cumhur İttifakı dedi. Tarihe geçen bir başarı sağladık. Bu başarı milletindir" dedi.

'BU GÜÇLÜ YÜRÜYÜŞÜMÜZ DURMAYACAK'

Tunç, şöyle konuştu:

"Vesayetçi anlayışların yükseldiği, 28 Şubatların yaşandığı, 1,5 senede bir iktidarın değiştiği o karanlık günlerden çıkış yolu AK Parti ile oldu. AK Parti’nin ışığını 21 yıl boyunca söndürmek isteyenler oldu ama milletimiz buna izin vermedi. AK Parti’nin 81 ilin tüm ilçelerinde, köylerinde eserleri var. Türkiye fiziki kalkınmada, ekonomik kalkınmada 21 yılda çok mesafe kat etti. Diğer yandan demokrasimizi de güçlendirdik. Hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri bir bir kaldırdık. Hayal edilemeyen özgürlükler yolu açıldı. Bu yürüyüş durmayacak. Milletin refahı ve özgürlüğü için demokrasi çıtasının yükselmesi için mücadelemiz devam edecek. İstikrarlı kalkınma hamlemiz sürecek. Savunma sanayisinde dışa bağımlı olmayan güçlü bir ülke olacağız. Türkiye’yi terörden arınmış, şiddetten arınmış, terörün her türlüsünden arındırarak yolumuza devam edeceğiz. Önce e muhtıra dediler, sonra gezi olayları, sonra 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimi, sonra FETÖ hain darbe girişimi."