Açlık sınırı 657 YTL, yoksulluk sınırı 2 bin 141 YTL
Güncelleme Tarihi:
anka
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2007 12:11
Türk-İş açlık sınırının 657 YTL ve yoksulluk sınırının 2 bin 141 YTL'ye yükseldiğini bildirdi. Türk-İş'e göre Ramazan ayında “şişen” gıda fiyatları bu ay normal seyrinde.
Araştırmaya göre, mutfak enflasyonu Ekim 2007 itibariyle aylık yüzde 0.25 oranında artarken, son on iki ay itibariyle fiyat artışı yüzde 10.72 olarak hesaplandı.
Türk-İş tarafından yirmi yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının sonucuna göre; Ekim 2007 itibariyle, dört kişilik bir ailenin “mutfak” için yapması gereken harcama tutarı (açlık sınırı) 657,26 YTL olurken, gıda ile birlikte konut, giyim, ulaşım, sağlık, eğitim, kültür gibi diğer zorunlu harcamaların karşılanabilmesi için eve girmesi gereken toplam tutar (yoksulluk sınırı) 2 bin 140,92 YTL olarak hesaplandı.
RAMAZAN’DA ŞİŞEN GIDA FİYATLARI NORMAL SEYRİNDE
Türk-İş'in hesaplamasına göre, geçen ay “Ramazan” nedeniyle birçok temel gıda maddesinin fiyatında görülen artış bu ay yerini “ılımlı” bir artışa bıraktı. Mutfak enflasyonu Eylül 2007 itibariyle aylık yüzde 0.25 oranında artarken, son on iki ay itibariyle fiyat artışı yüzde 10.72 olarak gerçekleşti.
Araştırmada, Türkiye’nin gündeminin ne olursa olsun, etkisi, ağırlığı ve yansımasının içten içe toplumu kuşatan açlık ve yoksulluğun bir önceki yıla göre önemli tutarda ek harcamayı zorunlu kıldığı belirtildi. Yaşamın geçen yılın Ekim ayına göre şimdi 207 YTL daha zamlandığı ifade edilen araştırmada, “Oysa çalışanların önemli bir bölümünün elde ettiği önemli bir gösterge olan asgari ücretteki artış aynı dönem itibariyle sadece 53 YTL oldu. Asgari ücretin halen net 419,50 YTL olduğu dikkate alındığında, toplumun önemli bir kesiminin içinde bulunduğu geçim şartlarının olumsuzluğu çarpıcı olmaktadır” denildi.
Araştırmaya göre, temel gıda maddelerindeki fiyatlara ilişkin Türk-İş'in verileri temel alındığında Ekim 2007 ayı itibariyle Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0.25 oranında arttı. Bu yılın ilk 10 ayı itibariyle gıda harcaması tutarındaki artış yüzde 6.83 oranında gerçekleşti. Gıda harcaması tutarında son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 10.72 olarak gerçekleşirken, yıllık ortalama artış ise yüzde 11.52 düzeyinde oluştu.
YOĞURT VE PEYNİR FİYATINDA ARTIŞ
Türk-İş’in “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasında; süt, yoğurt, peynir grubunda; süt fiyatının geçen aya göre değişmediği, yoğurt ve peynir fiyatının ise arttığı kaydedildi. Yoğurtta fiyat artışının yüzde 3.25, peynir fiyatının ise yüzde 6.77 düzeyinde gerçekleştiği bildirildi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; et fiyatının değişmediği belirtilen araştırmada, balık fiyatının geçen aya göre hamsi, istavrit gibi yoğun tüketilen çeşitlerde ucuzladığı ifade edildi. Araştırmaya göre, sakatat ürünlerinden ciğerin fiyatı artarken, yürek, böbrek fiyatı aynı kaldı. Tavuk kilogram fiyatında 1 YTL’lik ucuzluk mutfak harcamasına olumlu yansırken, yumurta fiyatındaki gerileme de buna katkı sağladı. Bakliyat ürünlerinin (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya vb.) fiyatı ise genelde aynı kaldı.
MEYVE FİYATI GERİLEDİ
Meyve-sebze grubu ortalama fiyatının geçen aya göre bu ay ucuzladığı kaydedilen araştırmada, patates ve kurusoğan fiyatında artış gözlendiği belirtildi. Araştırmada, ortalama sebze fiyatının geçen aya göre fazla değişmediği, meyve fiyatının ise gerilediği bildirildi.
MAKARNA FİYATI ARTTI
Araştırmada, ekmek, pirinç, un gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatının şuan için aynı kaldığı belirtilerek, makarna fiyatının arttığı, pirinç, un, irmik fiyatının ise değişmediği kaydedildi.
Tereyağı ve zeytinyağı fiyatının değişmediği, ayçiçek yağı ve margarin fiyatının ise arttığı ifade edilen araştırmada, siyah ve yeşil zeytin fiyatının arttığı; şeker, reçel, bal fiyatının aynı kaldığı, pekmez ve tuz fiyatının ise artış yaşadığı bildirildi.
Araştırmada, yağlı tohum ürünlerinden (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ayçekirdeği fiyatının arttığı fakat diğer ürünlerin fiyatının aynı kaldığı belirtildi. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünlerinin fiyatının değişmediği, çay ve salça fiyatının ise marketlerarası rekabete bağlı olarak “değişken” olduğu ifade edildi.
Türk-İş tarafından yirmi yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının sonucuna göre; Ekim 2007 itibariyle, dört kişilik bir ailenin “mutfak” için yapması gereken harcama tutarı (açlık sınırı) 657,26 YTL olurken, gıda ile birlikte konut, giyim, ulaşım, sağlık, eğitim, kültür gibi diğer zorunlu harcamaların karşılanabilmesi için eve girmesi gereken toplam tutar (yoksulluk sınırı) 2 bin 140,92 YTL olarak hesaplandı.
RAMAZAN’DA ŞİŞEN GIDA FİYATLARI NORMAL SEYRİNDE
Türk-İş'in hesaplamasına göre, geçen ay “Ramazan” nedeniyle birçok temel gıda maddesinin fiyatında görülen artış bu ay yerini “ılımlı” bir artışa bıraktı. Mutfak enflasyonu Eylül 2007 itibariyle aylık yüzde 0.25 oranında artarken, son on iki ay itibariyle fiyat artışı yüzde 10.72 olarak gerçekleşti.
Araştırmada, Türkiye’nin gündeminin ne olursa olsun, etkisi, ağırlığı ve yansımasının içten içe toplumu kuşatan açlık ve yoksulluğun bir önceki yıla göre önemli tutarda ek harcamayı zorunlu kıldığı belirtildi. Yaşamın geçen yılın Ekim ayına göre şimdi 207 YTL daha zamlandığı ifade edilen araştırmada, “Oysa çalışanların önemli bir bölümünün elde ettiği önemli bir gösterge olan asgari ücretteki artış aynı dönem itibariyle sadece 53 YTL oldu. Asgari ücretin halen net 419,50 YTL olduğu dikkate alındığında, toplumun önemli bir kesiminin içinde bulunduğu geçim şartlarının olumsuzluğu çarpıcı olmaktadır” denildi.
Araştırmaya göre, temel gıda maddelerindeki fiyatlara ilişkin Türk-İş'in verileri temel alındığında Ekim 2007 ayı itibariyle Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0.25 oranında arttı. Bu yılın ilk 10 ayı itibariyle gıda harcaması tutarındaki artış yüzde 6.83 oranında gerçekleşti. Gıda harcaması tutarında son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 10.72 olarak gerçekleşirken, yıllık ortalama artış ise yüzde 11.52 düzeyinde oluştu.
YOĞURT VE PEYNİR FİYATINDA ARTIŞ
Türk-İş’in “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasında; süt, yoğurt, peynir grubunda; süt fiyatının geçen aya göre değişmediği, yoğurt ve peynir fiyatının ise arttığı kaydedildi. Yoğurtta fiyat artışının yüzde 3.25, peynir fiyatının ise yüzde 6.77 düzeyinde gerçekleştiği bildirildi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; et fiyatının değişmediği belirtilen araştırmada, balık fiyatının geçen aya göre hamsi, istavrit gibi yoğun tüketilen çeşitlerde ucuzladığı ifade edildi. Araştırmaya göre, sakatat ürünlerinden ciğerin fiyatı artarken, yürek, böbrek fiyatı aynı kaldı. Tavuk kilogram fiyatında 1 YTL’lik ucuzluk mutfak harcamasına olumlu yansırken, yumurta fiyatındaki gerileme de buna katkı sağladı. Bakliyat ürünlerinin (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya vb.) fiyatı ise genelde aynı kaldı.
MEYVE FİYATI GERİLEDİ
Meyve-sebze grubu ortalama fiyatının geçen aya göre bu ay ucuzladığı kaydedilen araştırmada, patates ve kurusoğan fiyatında artış gözlendiği belirtildi. Araştırmada, ortalama sebze fiyatının geçen aya göre fazla değişmediği, meyve fiyatının ise gerilediği bildirildi.
MAKARNA FİYATI ARTTI
Araştırmada, ekmek, pirinç, un gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatının şuan için aynı kaldığı belirtilerek, makarna fiyatının arttığı, pirinç, un, irmik fiyatının ise değişmediği kaydedildi.
Tereyağı ve zeytinyağı fiyatının değişmediği, ayçiçek yağı ve margarin fiyatının ise arttığı ifade edilen araştırmada, siyah ve yeşil zeytin fiyatının arttığı; şeker, reçel, bal fiyatının aynı kaldığı, pekmez ve tuz fiyatının ise artış yaşadığı bildirildi.
Araştırmada, yağlı tohum ürünlerinden (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ayçekirdeği fiyatının arttığı fakat diğer ürünlerin fiyatının aynı kaldığı belirtildi. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünlerinin fiyatının değişmediği, çay ve salça fiyatının ise marketlerarası rekabete bağlı olarak “değişken” olduğu ifade edildi.