Güncelleme Tarihi:
OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameyle ihraç edilince açlık grevine başlayan ve 193 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen akademisyen Nuriye Gülmen, OHAL Komisyonu’na tepki gösterdi:
HÜCRE HÜCRE ERİYORUZ
“İnsanlar açlık grevinin 60’lı günlerinde bize bir şey olmasından kaygılıydılar. 310’uncu güne geldik. Bu durum tekerrür; kaygıya alışma ve açlığın kendisine alışma haline dönüşmesin. Açlığımıza alışmayın. Artık bir komisyonun olup olmadığından emin değiliz, karar alıyor mu bilmiyoruz. Kapısına giden ailelerimiz, avukatlarımız gözaltına alınıyor. Biz artık hücre hücre eriyoruz. İşimize nasıl döndürmek isterlerse öyle döndürsünler.”
NİYE DÖNEMİYORUM
Semih Özakça ise ağrıları nedeniyle sadece bir saat uyuyabiliyor. OHAL Komisyonu’nun kendilerini oyaladığını savunan Özakça şöyle konuştu: “KHK’larla insanlar işlerine dönüyorlar. Birileri için böyle bir yöntem uygulanırken bize komisyonun adres gösterilmesi ikircikli, çelişkili bir durum yaratıyor. Komisyon bizi oyalıyor, süreci daha da öteliyor. Açlık grevimiz devam ettiği için her geçen günün bizde yarattığı tahribatlar artarak devam ediyor. Ayaklarımda, bacaklarımda yanma şeklinde ağrı var. Aniden gelişen bu ağrı yüzünden uyuyamıyorum. Uyuyamamak ise ani kilo kaybına neden oldu. Komisyon bekliyor ama bizim bekleyecek zamanımız yok. Bizim sayacımız her gün, her saniye atıyor. Komisyon ya da başka bir yöntemle bizimle ilgili acilen karar verilmesi gerekiyor. Ben beraat ettim. Beni neden döndürmüyorsunuz?” Eşi tutuklandığı gün açlık grevine başlayan Esra Özakça ise 235’inci gününde. Esra Özakça, “Her gün yaşamımızdan gidiyor. 57 kilodan 38 kiloya düştüm. İki hafta içinde karar verecek denildi ve aylarca sürdü. Bizler için hayati risk var” dedi.
Esra Özakça - Semih Özakça
ACABA 15 GÜN SONRA YAŞIYOR OLACAK MIYIM?
“KOMİSYON, KHK hangi yöntemle olursa olsun. İstediğini her şekilde yapan bir iktidar var; hukuk, yasa tanımıyor. İsterse bizim için de tanımayabilir. Hani nerede komisyon? ‘15 gün sonra’ diyorlar. Acaba ben 15 gün sonra yaşıyor olacak mıyım?”