Güncelleme Tarihi:
HDP Eşbaşkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel ile İstanbul Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel, 4 günlük açlık grevini BDP grup salonunda dün saat 13.00’te başlattı. Kürkçü, bütçe görüşmelerinin tamamlanacağı cuma akşamına kadar açlık grevi yapacaklarını, sonrasında Meclis kısa süre tatile gireceği için başka mekanda eylemi sürdürüp sürdürmeyeceklerini değerlendireceklerini söyledi. Kısa süre önce damarlarına stent takılan Kürkçü “Doktoruma danışmadım. Sıkıntı olursa soracağım” dedi. Diyarbakır mahkemelerinden çıkan kararı “Hukuk düzenine darbe” olarak niteleyen Kürkçü “Mahkemeler, Kürtler için ayrı, Türk milletvekilleri için ayrı hukuk ilan etmiştir. Bu karar Türkiye’de uzlaşma ve çözüm sürecini havaya uçurmaya yöneliktir. Karar siyasidir ve mücadele de ancak siyasi olabilir” dedi.
Arkadaşlar iyi düşünsün
TBMM Başkanı Çiçek HDP’li vekillerin açlık grevini “Meclisler müzakere yapılan yerlerdir, eylem yerleri değildir. Yarın başkaları başka türlü eylem yaparsa o zaman bu Meclis’te müzakereyi nasıl yapacağız? Bunu da arkadaşların iyi düşünmesi gerek” şeklinde yorumladı. HDP’li Önder ise Çiçek’e, “Mahkemeler bu kararlarıyla Meclis’in itibarını ayaklar altına almıştır. Meclis Başkanı vekillere laf yetiştirmeye çalışacağına çağırır partileri ‘Meclis’in izzetini, şerefini teminat altına alın’ diyebilir. 10 dakikada özel yetkili mahkemeleri feshedebiliriz” yanıtı verdi.
Karara itiraz edildi
DİYARBAKIR Barosu avukatları, tutuklu BDP milletvekillerinin tahliye isteminin reddine itirazda bulundu. Sanık avukatları, İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım için Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne; Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak ve Kemal Aktaş için ise 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Kararı veren mahkemelerin üst mahkemesi konumunda olan 6 ve 4’üncü Ağır Ceza Mahkemeleri’nin, itiraz başvurularını değerlendirerek, önümüzdeki günlerde karara bağlaması bekleniyor. Diyarbakır Barosu, tutuklama istemini reddeden Diyarbakır 5 ve 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemeleri hakkında ise HSYK’ya şikayette bulunarak iki mahkemenin de Anayasa Mahkemesi kararına uymayıp görevi ihmal ettiklerini öne sürdü.