Açlık alışveriş duygusunu artırıyor

Güncelleme Tarihi:

Açlık alışveriş duygusunu artırıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 1999 00:00

Erdal GÜVEN
Haberin Devamı

Aman aç karnına alışverişe falan çıkayım demeyin. Baksanıza uzmanlar yememiş içmemiş araştırmışlar. Meğer fiziksel ve duygusal açlık insandaki alışveriş isteklerini artırıyormuş. Bu nedenlede alışverişlere mutlaka tok karnına çıkılması gerekiyormuş. Özellikle aç karnına yapılan gıda alışverişlerinde aşırıya kaçılıyormuş. Bu konuda bir araştırma yapan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Çevik, bütçesine önem veren tüketicilerin mutlaka tok karnına alışverişe çıkmaları gerektiğini söylüyor.

Mağazaların cezbedici görüntülerinin ve uygulanan promosyon yöntemlerinin alışverişi cazip hale getirdiğini ve kişileri tahrik ettiğini de ifade eden Prof. Dr. Çevik, alışverişlerde aile düzenini bozabilecek pek çok etken bulunduğunu belirterek ‘‘ Tüketiciler, mağazaların müşteri çekmeye yönelik hazırlıkları konusunda uyanık olmalıdır. Elde kalmış, satılamayan mallar, 'Üçü birarada' olan hediye paketiyle satışa sunuluyor’’ diyor.

Marketlerin, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını özellikle ucuz tuttuğunu anlatan Prof. Dr. Çevik, diğer ürünlerin ise daha pahalı olabileceği uyarısında bulunyor.

Eh ne demişler ‘‘Aç tavuk kendini buğday ambarında görür.’’ Öyle hemen biz tavuk muyuz bu ne biçim örnekleme demeyin. Siz yine de her ihtimali gözönünde bulundurun ne olur ne olmaz aç karnına alışverişe çıkıp da aile bütçenizi zedelemeyin.

OY YERİNE ŞİİR

Şeçmen ne yapsın bakmış verdiği oylar hiçbir işe yaramıyor bari oy yerine yazdığım dörtlüğü vereyim de belki derdimizi anlarlar demiş olacak ki 18 Nisan seçimleri sırasında bir sandıktan oy yerine şiir yazılı káğıt çıkmış. Domaniç'in, Bükerler Köyü'nde yapılan muhtarlık seçiminde, oy sandığından oy pusulası şeklinde, zarfa konularak seçim sandığına atılan

‘‘Arabalarda bulunur eter,

Geçmiş 15 yıl bize yeter,

Eğer size oy verirsem,

Olayım kanserden beter’’

dörtlüğü çıkmış.

KIYIDAN KÖŞEDEN

DARI UNUNDAN BAKLAVA İNCİR AĞACINDAN OKLAVA OLMAZ

Aynı evde yarım asırdır ayrı yaşıyorlar

İlginç inatlaşma

Aynı evde yaşıyorlar fakat 43 yıldır tek kelime konuşmuyorlar. 88 yaşındaki Mecit dede ile 86 yaşındaki Hediye nine 67 yıllık evlilik hayatlarının son 43 yılında birbirleriyle hiç konuşmadı. Aynı evde yaşamalarına, aynı mutfağı, banyoyu kullanmalarına rağmen birbirlerine günaydın bile demeyen inatçı yaşlılar kendilerini barıştırmak isteyen arabulucuları da geri çeviriyorlar Hediye nine eşi ile ölene kadar konuşmayacağını belirterek, ‘‘Cenazeme bile gelmesin’’ derken, Mecit Dede, ‘‘Yeryüzünde böyle bir kadın daha yoktur’’ dedi.

Samsun'un Bafra İlçesinde Gazipaşa Mahallesi'nde oturan ve 67 yıllık evliliklerinin ilk 24 yıllık bölümünde 7 çocuk, 30'u aşkın torun sahibi olan Hediye-Mecit Akbaş çifti, aynı ev içinde 43 yıldır dargın yaşıyorlar. Günlük ihtiyaçlarını ayrı ayrı karşılayan, birbirlerine su bile vermeyen, göz göze gelmekten kaçınan, aynı odada dahi bulunmayan inatçı eşlerden Hediye nineye komşuları yardım ediyor. Mecit dede ise, zamanının büyük bölümünü camide geçirirken, çamaşırlarını ise aynı binada oturan komşuları yıkıyor. Eşinin konuşma tekliflerine cevap dahi vermeyen Hediye nine, kendisini barıştırmak için gelen arabulucuları da kapısından kovuyor. Mecit Akbaş ile ölene kadar konuşmayacağını belirten Hediye Akbaş, ‘‘Gençliğimde hayatımı zehir etti. Vasiyet ediyorum, öldüğümde de cenazeme de mezarıma da gelmesin. Kimse de barıştırmak için boşuna uğraşmasın. Bu benim hayatım’’ diye konuştu.

Şenol ÇAKIR/ SAMSUN

Saçma sapan sorular sormak sadece bazı haber programcılarımıza özgü değil. Mahkemelerde avukatlar sordukları sorularla oldukça ilginç tablolar çiziyorlar.

+ Uykusunda ölen bir insan, ertesi günün sabahına kadar bunun farkına varamaz, değil mi doktor?

+ En genç olan oğlunuz, hani şu yirmi yaşında olan, kaç yaşındaydı?

+ Resminiz çekilirken orada mıydınız?

+ Yalnız mıydınız, yoksa kendi başınıza mıydınız?

+ Savaşta öldürülen kardeşiniz miydi yoksa siz miydiniz?

+ Sizi öldürdü mü?

+ Çarpışma esnasında araçlar arasında ne kadar mesafe vardı?

+ Oradan ayrılana kadar orada mı kaldınız?

+ Kaç kere intihar etmeyi başardınız?

+ Soru: Üç çocuğunuz var değil mi?

Cevap: Evet.

Soru: Kaçı erkek?

Cevap: Erkek yok.

Soru: Hiç kızınız var mı?

+ Soru: Merdivenler alt bodruma iniyor dediniz değil mi?

Cevap: Evet.

Soru: Peki bu merdivenler yukarıya çıkıyor muydu?

+ Soru: İlk evliliğiniz niçin sona ermişti?

Cevap: Ölüm sebebiyle.

Soru: Kim ölmüştü?

+ Soru: Şüpheliyi tarif edebilir misiniz?

Cevap: Orta boyluydu, sakalı vardı.

Soru: Erkek miydi yoksa kadın mıydı?

+ Soru: Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptınız, doktor?

Cevap: Bugüne kadar ki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yaptım.

+ Soru: Otopsiye başladığınız zamanı hatırlıyor musunuz?

Cevap: Akşam 8.30 civarında başladık.

Soru: Bay ..., o esnada ölü müydü?

Cevap: Hayır, sandalyeye oturmuş neden otopsi yaptığımı merak ediyordu.

+ Soru: İdrar örneği verme imkanınız var mı?

Cevap: Kendimi bildim bileli yapabilirim.

+ Soru: Otopsiye başlamadan önce Bay ...'nin nabzına baktınız mı doktor?

Cevap: Hayır.

Soru: Kalbini dinlediniz mi?

Cevap: Hayır.

Soru: O halde siz otopsiye başlarken Bay ..., hálá yaşıyor olabilir değil mi?

Cevap: Hayır.

Soru: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?

Cevap: Çünkü adamın beyni masamın üstünde bir kavanozun içindeydi.

Soru: Yine de hasta hálá yaşıyor olamaz mıydı?

Cevap: Evet, hatta şu anda bir mahkeme salonunda avukatlık yapıyor olabilir.

Pınar YILDIRIM / HABER ARAŞTIRMA

Evlenemedim bari paramı geri alayım

AİLESİNİN ilgisizliğine kızıp evlenmeye karar veren, ancak kendisine eş adayı olarak tanıtılan Ayşe Aygören ve eşi Birkan Aygören tarafından milyarlarca lira dolandırılan 73 yaşındaki Nihat İlkar, ‘‘Evlenemedim bari, paramı geri alayım’’ dedi.

Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında Nihat İlkarı'ın komşuları tanık olarak dinlendi. Sanıklar Birkan ve Ayşe Aygören'in firarda oldukları bildirildi. Olayı başından sonuna anlatan Nihat İlkar, ‘‘Birkan Aygören bana, dul olduğunu söylediği kendi karısını getirdi. Hem benimle alay ettiler, hem de milyarlarca liralık gayrımenkulümle paramı dolandırdılar. Evlenemedim bari paramı geri alayım’’ dedi.

Çocuklarının ilgisizliği yüzünden evlenmeye karar veren Nihat İlkar'ın servetini kaybetmesine neden olan olaylar şöyle gelişti: Nihat İlkar, geçtiğimiz yıl ekim ayında, yeni tanıştığı Birkan Aygören'e, ‘‘Bana evleneceğim bir eş bul’’ dedi. İlkar, bir süre sonra Aygören'in getirdiği kadınla evlenmeye karar verdi. Aygören'in, dul olduğunu söylediği kendi eşi Ayşe Aygören, Nihat İlkar'ın evine yerleşti. Ayşe Aygören, evlilik işlemlerini yaptırmak bahanesiyle aldığı vekaletle, İlkar'ın, ikisi Beyoğlu'nda, ikisi de Kasımpaşa'da olmak üzere 4 dairesi ile Edirne'de 10 dönüm arsasını kendi üzerine yaptırdıktan sonra, bankadaki 10 milyar lirasını da çekti. Dolandırıcı karı koca Birkan ve Ayşe Aygören, daha sonra kayıplara karıştı. Evlenmeye karar verdiği ve çok güvendiği Ayşe Aygören'e vekalet veren Nihat İlkar, dolandırıldığını, evine gelen bir kişinin ‘‘Bu evi satın aldım. Hemen boşalt'' demesi üzerine anladı.

Sezgin AKKOYUN / İSTANBUL

Mahalle sakinlerinin define nöbeti

ADAPAZARI'nın Maltepe mahallesinde inşaat temeli kazımı sırasında bulunan tarihi mezar mahalle sakinlerinin hücumuna uğradı. Vatandaşlar, altın çıkacak diye saatlerce mezar başından ayrılmadı.

Maltepe mahallesi 16. sokakta bulunan arsasına temel açmak için kazı yaptıran Sebahattin Gökbayrak, tarihi mezarla karşılaşınca şaşkına döndü. Mahalle sakinleri, tarihi eser bulunduğunu duyunca olay yerine akın etti. Tarihi mezardan altın çıkacağını sanan mahalle sakinleri saatlerce kazı yerinden ayrılmazken, kepçe operatörü Sebahattin Kaya'nın durumu bildirmesi üzerine polis geldi. Polis mahalleliyi güçlükle uzaklaştırdı.

Müze Müdürlüğü'nden gelen arkeologlar, yaptıkları incelemede kalıntıların Genç Bizans Dönemi'ne ait 1500 yıllık bir mezara ait olduğunu belirlediler. Dönemine göre halk tipi mezar içinde kemik parçaları ve çömlekten yapılmış gözyaşı şişeleri bulundu. Arkeologların çalışmalarını ilgiyle izleyen vatandaşlar mezardan altın çıkmadığını anlayınca dağıldılar.

Müjdat ÇETİN / ADAPAZARI (Sakarya), (hha)

Sıkılan trafik levhasına ateş ediyor

Canı sıkılan trafik levhalarına ateş ediyor. Silahlı magandalar atış yapma zevklerini trafik levhalarında tatmin etmeye çalışıyorlar. Kendilerine hedef bulmakta pek de sıkıntı çekmeyen silah meraklılarının yeni gözdeleri trafik işaretlerinin bulunduğu levhalar. Trafiğin düzenli seyiri için yol kenarlarına yerleştirilmiş bu levhalar her gün onlarca kişinin-silahlı saldırısına-hedef oluyor. Yolda araçla seyir halindeyken silahını çıkartıp trafik levhalarına ateş açan sürücüler trafik levhalarında irili ufaklı onlarca delik açıyorlar. Trafiğin düzenli seyrini sabote ederek can güvenliğini hiçe sayan bu kişiler trafik levhalarını kullanılamaz hale getiriyorlar.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!