Güncelleme Tarihi:
İlk günlerde yardım ekipleri, gönüllüler ve depremzedelerle dolu Hatay’ın ana caddeleri şimdi çok daha ıssız. Depremzedelerin çoğunluğu çadır kentlere ve konteyner evlere geçmiş. Kimi de şehri terk etmiş. Tarihi Kurtuluş Caddesi’ni kapatan moloz yığınları temizlenmiş ama çevresindeki enkazlar duruyor. Bazı esnaf yıkıntılar arasından kurtarabildikleri ürünlerini ayıklamaya devam ediyor. Askerler sokaklarda devriye gezmeyi sürdürüyor, kimi sokak başlarında güvenlik noktaları da var. Eski Hatay’ın en canlı izleri bu caddedeydi. Konaklar, hanlar, dükkânlar...
Hatay’a gelmek Kurtuluş Caddesi’ni de görmekti. Tarihinin en eski dönemlerinde bile ışıl ışıl meşalelerle aydınlatılmasıyla meşhur bu cadde, depremle koyu bir karanlığa gömülmüştü. Şimdi ise birkaç sokak lambasının solgun ışıklarına kalmış.
Kenar mahallelerde küçük çadır kümelerinden mahalle içi mahallecikler oluşmuş. Çadır kentlerdeki intizam buralarda elbette yok. Halil İbrahim Masaracıoğlu, 52 yaşında. Bir sokak ötedeki evi yıkılmış. Eşini ve annesini kaybetmiş. “Hatay’dan gitmeyeceğim” diyor. Eskiden kaynakçıymış. Şimdi ne yapacağına dair bir fikri yok. Çadır kente gitmemiş. Yıkılmış olsa da evinin yakınında olmayı seçmiş.