Acılı Soma bile inanmaz

Güncelleme Tarihi:

Acılı Soma bile inanmaz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2014 01:49

Halk TV’de katıldığı programdaki sözleri nedeniyle hakkında iftira ve linç kampanyası başlatılan Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil, “Ben oranın çocuğuyum. Çok açık bir şekilde söylüyorum. Acının en derinden yaşandığı Soma’da bile Yılmaz Özdil bu lafı söylemiştir diyecek bir Allah’ın kulu bulamazsınız” diyerek yanıt verdi.

Haberin Devamı

İftira ve linç kampanyaları üzerine Halk TV’deki programa dün de telefonla bağlanan Yılmaz Özdil, şunları söyledi:

MÜSTEHAK DİYEN BEN DEĞİLİM

“Benimki işte 1872 senesinden örnek veriyor Başbakan İngiltere’den. O dönemde İngiltere’de iktidarda Kraliçe Viktorya vardı. Dolayısıyla bizim Başbakanımızın ve o sakallı Enerji Bakanımızın hiçbir günahı yoktur. Kraliçe Viktorya’nın istifa etmesi gerekir. Ve Başbakan 1907 senesi ABD’den örnek veriyor. O dönemde de işte ABD Başkanı her kimse onun istifa etmesi gerekir. Sayın Başbakanımızın herhangi bir suçu günahı yoktur. Benim ekstra üzülmeme sebep olan konu, bu madende öldürdükleri çocukları zorla AKP mitingine götürüp, ‘En büyük başbakan bizim başbakan’ diye alkışlatıyorlardı. Ve bu çocukları bu madende ihmalleriyle öldürdüler. Şimdi de Başbakan çıkıp bu çocukların ölümünün normal olduğunu söylüyor. Bunun normal olduğunu söyleyenler, bunun neredeyse müstahak olduğunu da söyleyebilirler. Ne diyeyim. Bire bir budur. Aslında ‘Bunların ölümü müstahaktır’ diyen ben değilim. Başbakan Erdoğan’ın bunların ölümü normaldir şeklindeki yaklaşımına isyanımdır: Başbakan normal diyorsa buna da neredeyse müstahak diyebilir diyorum.

Haberin Devamı

BANA DA BUNU UYGUN GÖRDÜLER

Burada asıl mesele şu: İftira atıyorlar. Somali’ye ağlayanlar, Soma’da insanları yumruklayanlar, Soma’da insanları yerlerde tekmeleyenler kimdi? Cambaza bak numarasıyla kendi katliamlarını, kendi günahlarını başka yöne çekmeye çalışıyorlar. Bu aslında AKP döneminin tipik propaganda dönemi. Önce iftira atıyorlar, sonra ‘Git kendini savun bakalım’ diyorlar. Yani bu Balyoz davasında da böyledir, Ergenekon davasında da böyledir, Odatv davasında da böyledir. İnsanları yalanlarla, iftiralarla karalıyorlar, ondan sonra ‘Hadi git şimdi kendini savun’ demeye getiriyorlar. Bir başka örnek sayarsak, ‘Camide içki içtiler’ diyen de bunlar, ‘Başörtülü bacıma saldırdılar’ diyen de bunlar. Haşim Kılıç’a işine gelmediğinde ‘gayrimilli’ diyen de bunlar. Yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılara ‘ajan, casus’ diyen de bunlar. Barolar Birliği Başkanı hukuktan söz ettiği için ‘edepsiz’ diyen de bunlar. TÜSİAD’a ‘pornocu, vatan haini’ diyen de bunlar. Türk Silahlı Kuvvetleri ‘Cami bombalayacaktı’ diyen de bunlar. Bana da bunu uygun görmüşler herhalde.

Haberin Devamı

SOMA BELEDİYE BAŞKANI HARİÇ

Tabii ki bu attıkları manşetlere, ben oranın çocuğuyum. Çok açık bir şekilde söylüyorum. Acının en derinden yaşandığı Soma’da bile Yılmaz Özdil bu lafı söylemiştir diyecek bir Allah’ın kulu bulamazsınız. Soma’nın AKP’li belediye başkanı haricinde. Ben meslek hayatım boyunca işçilerden ve dar gelirlilerden yana oldum çünkü gazeteciliğin fıtratında aslında bu vardır. Ve gazeteciliğin fıtratında bir başka konu vardır, özgür düşünce. Eğer özgür düşünceye sahipseniz, özgür bir gazetede çalışıyorsanız ancak gazetecilik yapabilirsiniz. Biat kültüründen yetişmiş, itaat kültüründen yetişmiş adamlardan gazeteci falan olmaz. İşte bu gördüğünüz gibi anca tetikçi, yalaka sürüleri oluşur. Burada bir başka konu daha var. Enerji Bakanı diyor ki, 76 milyon kişi üzüldü, bir kişi üzülmedi. Yani beni kastediyor. Enerji Bakanı beni vatandaşlıktan çıkartmış vaziyette. Daha önce de hatırlarsınız Bekir Coşkun’u bizzat Başbakan vatandaşlıktan çıkartmıştı.

Haberin Devamı

KORKALIM, YAZMAYALIM İSTİYORLAR

Aslında Hürriyet’in 3’üncü sayfasında her kim yazıyorsa AKP o yazarı vatandaşlıktan atmaya niyetleniyor. Yani aslında, yazmayalım istiyorlar. Bizim özgür şekilde çalıştığımız Doğan Medya Grubu’nun senelerdir Türkiye vergi rekortmeni olan patronuna da vergi cezası kestiler. Çünkü yazmayalım istiyorlar. Korkalım, geri adım atalım istiyorlar. Bunları biz hapse atamadık. İşten de attıramıyoruz. Bari meczubun biri çıksın sokakta bunları vursun istiyorlar. Burası gelişmiş bir ülke olsa normalde savcıların falan devreye girip gerekeni yapması lazım. Maalesef olmuyor. Dolayısıyla bu olan biteni sadece kişisel olarak almıyorum. Çalıştığım medya kuruluşunun özgür çalışma prensiplerine yönelmiş bir tehdit ve saldırı olarak da görüyorum.

Haberin Devamı

HÜCRE EVLERİNİN SAPIK İDDİASI

Ortalama Türkçe bilen ve ortalama zekâya sahip herbir vatandaş benim o konuşmamı dinlediğinde, bu maden kurbanlarına, maden şehitlerine müstahak demediğimi, tam tersine Başbakan’ın adeta bunlara müstahak dediğini anlar. Zaten bugün hem bana gelen, hem gazetemin internet sitesinde yer alan vatandaş yorumlarından da bunun tamamen bu şekilde algılandığını görüyoruz. Kendi küçük dünyalarındaki kendi hücre evlerinden başka bu sapıkça iftiraya inanan olmadığını görüyorum. Dolayısıyla bana ve bize destek veren yurttaşlara çok teşekkür ediyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!