Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2004 00:00
DÜN Başbakanlık’tan zehir-zemberek bir açıklama geldi:‘Sayın Bekir Coşkun, Hürriyet Gazetesi’nin 18 Ağustos 2004 tarihli müshasında yer alan ‘Kurtarılmış Vatandaş’ başlıklı yazınızda Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında mesnetsiz suçlamalar yer almaktadır.Suçlamalarınız Sayın Başbakan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ‘Dere içi, su havzası, yeşil alan denilmeden kaçak yapılaşmaya izin verilerek tarikat mahalleleri kurulduğu’ yolundadır.Bu isnatların hiçbir kaynağı yoktur. Temel gazetecilik kurallarından yoksun, araştırma zahmetine katlanmaksızın masa başında üretilmiş, salt ideolojik tavır olsun diye kaleme alınmış yakışıksız isnatlar, mesleki geçmişinize, gazetecilik camiasına gölge düşürmektedir.Gazete ve televizyon arşivleri, şayet masa başından kalkmaya zahmet ederseniz, isnatlarınızın aksi için şahitlik edeceklerdir.Gerçek şudur; Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde dere içi, su havzası ve yeşil alanda kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemiştir. Aksine bu tür bölgelerdeki kaçak yapılar siyasi baskılara aldırmaksızın yıkım kararları alınmış ve yıkılmıştır.İstanbul Belediyesi tarihinde en fazla kaçak yapı yıkımı Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanı olduğu dönemde yapılmıştır.Sayın Coşkun; Sayın Başbakan’ın bir hafta önce bütün yetkililere ‘Kaçak yapılaşmaya müsaade etmeyin ve kaçak yapıları acımaksızın yıkın’ hitabını duymadınız mı? Hakikat bu iken; tek kişinin burnu kanatılmadan atlatılmış sel felaketindeki kurtarma çalışmalarına gölge düşürmek maksadından öte geçmeyen yazınız, gerçekte ideolojik saplantılardan kurtarılamamış gazeteciliğin ne tür bir felaketle karşı karşıya olduğunun bariz göstergesidir, saygılarımızla.’*Ne diyebilirim?Birincisi; yani yorum yazısını ‘masa başında’ değil de nerede yazmam gerektiğini düşünüyorum.İkincisi; İstanbul’da 1 milyon 100 bin kaçak yapı var, 1994’den bu yana önce Belediye Başkanı, sonra Başbakan olan birisinden hesap sorulmaz da kimden sormam gerektiğini...Üçüncüsü; Başbakan’ın ‘Kaçak yapıları yıkın’ çağrısını duydum da inanmadım. Sabah akıllarına geleni akşam yasalaştırma imkanı varken, kaçak yapılara izin verenlere ceza getiren tek maddelik bir yasa çıkartmak akıllarına gelmemiş mi?Dört; en fazla kaçak yapı Tayyip Erdoğan döneminde yıkılmışsa, hava fotoğraflarında 1994’ten bu yana gecekondu mahalleleri nasıl çoğaldı?Beş; Başbakan’ın kendisi, seçilmeden önce kaçak inşaattan hüküm giydi mi, giymedi mi?
button