Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2001 00:00
NADİRE Mater'den gazeteye gelen açıklamanın, yazdıklarımla ilgili bölümlerini özetliyorum: ‘‘Mehmedin Kitabı devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif iddiasıyla yargılandı, beraat ettim. Kitapta ben aktarıcılık görevi yaptım. Yargılama süresince ulusal ve uluslararası gazetecilik ve ifade özgürlüğü kuruluşlarının desteğini yanımda buldum. Kitapta konuştuğum 42 kişinin adını, yargılama süreci dahil kimse bana sormadı. Kimse bunları uydurduğumu düşünmedi. Türk medyası bu kitabın objektif bir çalışma olduğunu yazdı. ABD'de MacArthur Foundation'a, projemle başvurdum. Harcamalar ve çalışsaydım 12 ayda elde edeceğim gelir karşılığında 59 bin dolar para aldım. Vakıf sipariş üzerinden değil, proje sunuşu üzerinden burs veriyor. Tek koşul, çalışma bitince teşekkür bölümüne adının yazılması. Bu destek olmasaydı, bu çalışmayı yapamazdım. Burslar nasıl vergilendiriliyorsa, benim bursum da öyle vergilendirildi. Kimseye makbuz gösterme, bursun nasıl geldiği gibi konularda açıklama yapma gereği duymuyorum. Proje ve burs hakkında bilgi sahibi olmamak ayıp değil. Her şeyin bir ilki vardır. İşte, bilmeyenler de öğrendi. Bu vakıf bağımsız bir kuruluş. Amacı insanlık durumunun geliştirilmesi için yapılan bireysel ve kurumsal çalışmaları desteklemek. Vakfın CIA ile bağlantılı olduğu iddiaları şimdi gündeme getirildi. Neden? Bir kuruluşun, bir istihbarat kuruluşu adına iş görüp görmediğini kanıtlamak, profesyonel istihbaratçılara düşüyor. Ben bu konuda kendimi yetkisiz ve ehliyetsiz hissediyorum. Ama dünyanın en önemli istihbarat kuruluşu bağlantılarını bu kadar kolay ele veriyorsa, bunda bir saçmalık vardır. Vakfa başvurumu, onun hakkındaki istihbarat analizlerine ulaşma söz konusu olamayacağından, genel felsefesine ve daha önce desteklediği projelere bakarak yaptım. Bu kadarı benim için yeterli. Sınır Tanımayan Gazeteciler'in Türkiye temsilciliğinden 30 Eylül 2000 itibarıyla ayrıldım. Sadece ayrıldığım tarihten değil, önceki faaliyetlerinden de sorumlu değilim çünkü temsilcilik yaptım. Karar organlarında yer almadım.’’ ERTUĞRUL KÜRKÇÜ'NÜN AÇIKLAMASI Bu şahıs da gazeteye gönderdiği açıklamada MacArthur Vakfı'nın çalışmalarını anlatıyor, övüyor, destek verdiği projeleri uzun bir liste halinde sıralıyor. Daha sonra Avrupa Birliği tarafından desteklenen BIA isimli internet sitesini ve nasıl kurulduğunu anlatıyor:‘‘BIA ne benim, ne de Nadire Mater'in keyfine göre yönetiliyor. 16 kişilik bir kurulun kararlarına dayanıyor ve denetleniyor. Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maliye'nin denetimine tabi. 777 bin euro tutan proje bütçesinin 621 bin eurosu AB tarafından sağlanacak, geri kalanı proje müelliflerinde bulunacak. Bugüne kadar 333 bin euro, vakfın kasasına girdi. Nazlı Ilıcak'ın adı web sitemizdeki yazarlar listesinde yer alıyor ama bizim yazarımız değil. Hiç kimse yazarımız değil. Daimi yazarımız yok. Bu yazarlar listesi, web sitemizde yer alan yazıların yazarına göre de aranabilmesini sağlamak üzere izleyicilere tanınmış bir kolaylıktır. Ilıcak'ın bu listede yer almasının nedeni, RTÜK konusunda bir köşe yazısının iktibas edilmiş olmasıdır.’’ *Sevgili okuyucularım, geniş bir özetini verdiğim açıklamalar bunlar. Sorularıma somut yanıt verilmiyor. Daha da önemlisi, ne yazdıysam doğru olduğu ortaya çıkıyor. Geçmişin en hızlı solcuları, Amerika ve ABD tarafından sağlanan korkunç parasal olanaklarla iş yapıyor, büyük paralar kazanıyor. Elbette kazansınlar ama geçmişlerini unutmasınlar! Ya da geçmişlerini inkár edip ‘‘Eski çamlar bardak oldu. Biz artık değiştik, kapitalist olduk, yabancı parasıyla iş tutuyoruz’’ demeyi bilsinler. KAREN FOGG'UN AÇIKLAMASI Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg'un açıklamasını da özetliyorum: ‘‘Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'de yürüttüğü, ya da finanse ettiği projeler hakkında kamuoyunu yanıltan ve şahsımı hedef alan yazılarınızı sürdürdüğünüzü üzüntüyle müşahede ediyorum. Tarafsızlıkla bağdaşmayan bu tavrın bilgi eksikliğinden kaynaklandığı düşüncesiyle gerçeklere bir kez daha dikkatinizi çekiyor ve sizi, yazılarınızda Avrupa Komisyonu Temsilcisinin Türkiye'deki rolüyle ilgili olarak kullandığınız tanımlamalarda itidale davet ediyorum.’’ (Kendisi hakkında ‘‘kapitülasyon komiseri’’ demiştim.) ‘‘Avrupa Birliği'nin insan hakları ve demokrasi alanında yürüttüğü projeler Brüksel'deki merkezimiz tarafından seçilerek kontrata bağlanmış ve uygulanmıştır. Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği'nin (Türkiye'nin liderini Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu olarak gösteren ve kendisini ‘‘yağmacı’’ olarak tanımlayan dernek) basın özgürlüğünü güçlendirmeye yönelik proje faaliyetleri tamamlanmış, sağlanması öngörülen 35 bin euroluk destek, henüz kendilerine ödenmemiştir.’’ Bir açıklama da, Mater'e 59 bin dolar ödeyen MacArthur Vakfı Başkanı Jonathan Fanton'dan geldi. CIA ile ilişkileri olmadığını, herhangi bir yerden para almadıklarını, Nadire Mater'e kendi başvurusu üzerine ‘‘Türk ordusundaki askerlerin bakış açısı’’ konulu kitap için para verildiğini, bu konunun işlenmesini isteyenin kendileri olmadığını vurguluyor.
button