Güncelleme Tarihi:
23 tutuklu sanık ile 100 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada, şarkıcı ve oyuncu Fulden Uras ile gazeteci Latif Erdoğan’ın da arasında bulunduğu bazı şikâyetçiler hazır bulundu. Mahkemenin yaptığı kimlik tespiti sırasında sanıklar açık adreslerini de verdi. Bunun üzerine tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, “Açık adres vermeyiniz. Yıllarca terörle mücadele ettiniz. Burada söyledikleriniz örgütün eline geçiyor. Sayfa sayfa medyada yazılıyor. Kime güveniyorsunuz da yazdırıyorsunuz bu adresleri” diyerek yüksek sesle tepki gösterdi. Mahkeme başkanının “Müdahalede bulunmayın” diyerek uyarması üzerine Yılmazer, “Sizin müdahale etmeniz gerekiyor. Bu insanlar terörle mücadele etti” dedi. Bu tartışmanın ardından sanıkların kimlik tespitine devam edildi.
YER SIKINTISI GERGİNLİĞİ
Duruşma salonunda yaşanan yer sıkıntısı nedeniyle tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve gazeteciler arasında gerginlik yaşandı. Duruşma salonunda bulunan bir kişi, iki basın mensubunun yanına giderek, “Siz burada oturamazsınız. Kalkın burada sanık yakınları oturacak” dedi. Basın mensuplarının kalmayacaklarını belirtmesi üzerine bu kez özel güvenlik görevlisine şikâyet eden kişi, “Sanığım ben oturacağım” diyerek basın mensuplarının kaldırılmasını istedi. Bir özel güvenlik görevlisi de iki basın mensubunu oturdukları bölümden kaldırarak duruşma salonunda izleyicilere ayrılan başka bir bölümde oturttu. Oturdukları yerden kaldırılan basın mensuplarının yerinde sanık yakınları oturtuldu.
REDDİ HÂKİM TALEBİ
Eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ile bazı sanıkların avukatı Hüseyin Ataol, “Dosyadaki dinleme kararlarının birinde mahkeme başkanının da imzası vardır. Şahsınız bu dosyanın tarafı halindedir. Siz bu dosyada mağdur veya müşteki olabilirsiniz. Başkanı öncelikle çekilmeye davet ediyorum. Sizleri reddediyorum. Mahkeme heyetini toptan reddediyorum” dedi. Bazı sanıkların avukatı Fatih Şahinler, hâkim ve savcılar üzerinde yoğun siyasi baskı olduğunu belirterek, “Adil ve tarafsız karar verememe durumu nedeniyle mahkeme heyeti ve hepiniz hakkında tek tek reddi hâkim talebinde bulunuyorum” diye konuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede tüm sanıkların cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in ayrıca 1924 yıla kadar, Erol Demirhan’ın ise 5 bin 735 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamedeki 57 mağdur 209 müşteki arasında siyasetçiler, generaller, işadamları, emniyet mensupları ve gazeteciler yer alıyor. İddianamede, “Örgütün, elinde bulundurduğu tüm kurum ve kuruluşların sayısı, büyüklüğü, ulaştığı mali güç ve topladığı para göz önüne alındığında dünya çapında bir istihbarat örgütü haline geldiği, elinde bulundurduğu medya gücüyle psikolojik harp taktik ve tekniklerini uyguladığı anlaşılmıştır” denilmişti. Mahkeme, reddi hakim taleplerini üst mahkemeye göndererek duruşmayı 19 Nisan’a erteledi.