Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki normalleşme diplomasisi kapsamında dün Beştepe’de Michel ve Leyen’i ağırladı. Avrupa Birliği’yle yeni dönem olarak nitelendirilen ve ilişkinin geleceği açısından kritik öneme sahip zirve yaklaşık 2 saat 45 dakikayla beklenenden uzun sürdü. Tüm gözlerin çevrildiği zirvede ağırlıklı olarak normalleşme sürecinde atılması gereken adımlar detaylarıyla değerlendirildi.
Üçlü zirvede Türkiye-AB ilişkileri tüm yönleriyle gözden geçirildi. AB ile işbirliğinin katılım perspektifi ışığında normalleştirilmesine dönük adımlar değerlendirildi.
OLUMLU BİR ATMOSFERDE GEÇTİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, zirvenin ardından yaptığı açıklamada görüşmenin genel olarak olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini kaydetti. Buna göre Erdoğan, AB ile ilişkilerin geleceği ile ilgili Türkiye’nin perspektifini ortaya koyarak, nihai hedefin tam üyelik olduğunu ifade etti.
SAYGI GÖSTERİLMELİ
Türkiye’de devam etmekte olan davalarla ilgili hukuki sürece herkesin saygı göstermesi gerektiği açık bir şekilde ifade edildi. Toplantıda ayrıca bazı üye ülkelerin Türkiye-AB ilişkilerini esir almasına müsaade edilmemesi gerektiğinin önemi vurgulandı.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması konusunda da Cumhurbaşkanı, kadına şiddetin küresel bir sorun olduğu ve bu şiddetin her türüyle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini belirtti. Mevcut yasalar çerçevesinde hukuki mekanizmaların daha da güçlendirilerek kadına karşı şiddetle mücadelede çok daha etkin sonuçlara ulaşılacağı ifade edildi.
MASADAKİ MADDELER
Göç mutabakatının güncellenmesi, Gümrük Birliği’nin yenilenmesi, Türk vatandaşlarına vize serbestisi, halklar arası temaslar ve üst düzey siyasi istişareler konularının gündeme geldiği görüşmede, AB’nin pozitif gündemi destekleyecek somut adımlar atması gerektiği belirtildi. Türkiye ile AB arasındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin güçlenerek seyrinin hem Türkiye ve Avrupa’nın istikrarına hem de küresel barışa katkı sunacağı dile getirildi. Terörle mücadelede işbirliğinin öneminin altı çizildi. Kalıcı istikrar ve güvenlik için DEAŞ, PKK/YPG, FETÖ gibi her türlü terör örgütüne karşı etkin ve ortak mücadele gereği vurgulandı. Toplantıda koronavirüsle mücadele kapsamındaki gelişmeler, aşılama süreçleri ve muhtemel işbirliği alanları değerlendirildi. Bölgesel krizlere sürdürülebilir çözümler üretilmesinin Türkiye ve AB ülkelerinin ortak menfaatine olduğu vurgulanan görüşmede Suriye, Irak, Libya, Karabağ, Doğu Akdeniz konuları da ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerdiği Doğu Akdeniz Konferansı’nın da Akdeniz’in bir barış denizine dönüşmesi yolunda önemli rol oynayacağı belirtildi.