Güncelleme Tarihi:
Hastalık nedeniyle vücudu kan üretmeyen Tuğba’nın sağlığına kavuşması için ailenin bir çocuk sahibi daha olması ve bu bebeğin kordon bağı kanının ablasına nakledilmesi kararlaştırıldı.
Kordon kanı yolda patladı
20 günde bir aldığı iki ünite kanla yaşamını sürdürmeye çalışan Tuğba’nın sağlığına kavuşması için, Mart 2010’da Barış dünyaya geldi. Üstelik Barış’ın kordonundaki kan, ablasının bünyesine yüzde yüz uyumluydu. Fakat kanın teslim edildiği Adana’daki özel hastane, bir süre sonra aileyle bağlantıya geçti. Kargo şirketi aracılığıyla uçakla İstanbul’daki Genetik Tanı Merkezi’ne gönderilen kan torbasının, kargo şirketi tarafından yolda düşürülmüş ve paketin üzerinden TIR geçince, torba patlamıştı. Bu durum, Tuğba’dan ümitsizliğe kapılmasın diye bir süre gizlendi. Fakat sonunda durumu öğrenen Tuğba’ya yine 20 günde bir kan verilmeye başlandı. Ailenin son umudu, kızlarına ilik nakli yapılması. Dikenkuşu, Adana 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Kızı için 6 kez hamile kalmıştı
TUĞBA için altı kez hamile kalan anne Dikenkuşu’nun dört hamileliği doktor önerisi ile sonlandırılmış, fazla yaşamayan iki bebeğin de kanı Tuğba’ya uymamıştı. Tüm umutlar 11 aylık Barış’a bağlanmıştı.
14 yıldır bekliyorlardı
KIZININ 14 yıldır hastanelerde olduğunu belirten Halis Dikenkuşu, “Umudumuz, doğacak bebeğimizin kordon kanıydı. 2010’da Barış doğduktan sonra kanı sözleşme imzalayarak hastaneye teslim ettim. Sonra, torbanın patladığı haberini aldık” dedi.