Abdurrahman Dilipak: 'Hem şeytan olup hem melek maskesiyle dolaşmak'

Paris'te pazar günü dünya liderlerinin katılımıyla yapılan ve yaklaşık 1.5 milyon kişinin yer aldığı yürüyüşün yankıları sürüyor. Paris'teki Republique (Cumhuriyet) Meydanı'nda terör saldırılarında ölenler anısına yapılan yürüyüşte 44 ülkenin üst düzey yetkilileri Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'a eşlik etti.

Kanal A Haber Bülteni'nde Tuğba Dalkılıç'a konuk olan gazeteci Abdurahman Dilipak, Paris'teki yürüyüş için çarpıcı sözler söyledi.

İşte Dilipak'ın söyledikleri:
Neteyanhu da geldi. Yaşasaydı Ariel Şaron da katılırdı o yürüyüşe. O tabloda bir eksik vardı. Herhalde Sisi'nin de gelmesi gerekirdi. Timsahın gözyaşları gibi. Hem cinayetler işleyip hem de sureti haktan gözükmek, hem şeytan olup hem melek maskesiyle ortalıkta dolaşmak. Netenyahu'ya çok yakışıyor herhalde. Netenyahu'nun gelmesi istenmemiş ama o geldi sonuçta.

DAVUTOĞLU KATILMASA DA ELEŞTİRİLİRDİ

Politik tek bir doğru yok. Katılmayabilirdi de. Katılıp orada vermesi gereken mesajı verebilirdi de. Orada vermesi gereken mesajı verdi bana kalırsa. Katılsa da eleştirilecek yanları olurdu, katılmasa da eleştirilecek yanları olurdu. Politikacılar bir şey yaparken bunu kabul etmeleri gerekiyor. Tahammül sınırlarının yüksek olması gerekiyor. Her iki halde de riskler vardı. Her iki hal de önemli mesaj içerirdi. Davutoğlu'nun böyle bir politik tercihi oldu ve bu tercihin de içini doldurdu hem Fransa'daki hem de Almanya'dkaia çıklamarıyla. Durduğu yeri net biçimde ortaya koydu.

'12 milyon insan katledildiğinde ses çıkarmayan insanlığın sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik'