Güncelleme Tarihi:
Bir televizyon programına katılan Bakan Gül, iç ve dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye'de birçok Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığını ve hepsinde tartışma yaşandığını belirten Gül, şöyle konuştu:
"Bugün, belki de en az tartışmalı Cumhurbaşkanlığı seçimini yapacağız. Türk demokrasisi olgunlaştı. Biz AB ile müzakere yapan bir ülkeyiz. Gelişmiş AB ülkelerindeki demokrasi Türkiye'de de var. Türk demokrasisisin geldiği olgunluğu kimsenin gölgelememesi gerekir."
Türkiye'nin açık bir toplum olduğuna dikkati çeken Gül, "Seçimin kuralları belli. Herkesin tartışmaya, görüşünü ortaya koymaya hakkı var. Bizler de bunları takip ediyoruz" dedi.
Gül, Cumhurbaşkanlığı konusunda parti içinde çok sayıda çalışma yapıldığını belirterek, bu konusundaki tartışmaların bazen sert, bazen anlaşılır seviyede devam ettiğini ve bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Parti içinde aday belirlenmesi konusunda herhangi bir dayatma olmadığına dikkat çeken Gül, "Şu ana kadar Cumhurbaşkanı adayı konusunda herhangi bir karar var mı?" sorusuna da "Hayır" yanıtı verdi.
"Bunlar, kolay kararlar değildir. Herkesin olgun bir şekilde tartışmaya katkı sağlaması gerekir" diyen Gül, "Tayyip Bey de bunları dikkatli bir şekilde düşünüyor. Büyük bir sorumluluk taşıyor. Bunlara eninde sonunda bir karar verilecek" diye konuştu.
Bakan Gül, "Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık arasında kendi seçiminiz ne olurdu?" şeklindeki bir soruyu ise "Kişisel karar verme noktasına gelince insan tabii ki zorlanır" şeklinde cevapladı.
Bir soru üzerine, siyasetçilerin, eşlerinin başlarının örtülü olup olmamasıyla değerlendirilmesini yakışık bulmadığını söyleyen Gül, bunların insanların kişisel tercihi olduğunu belirtti.
"Çoğulcu bir düzen içindeyiz" diyen Gül, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda önemli olanın demokrasiye inanmak ve liyakat olduğunu söyledi.
"Biz parti olarak muhafazakar demokrat bir parti olduğumuzu söylüyoruz" diyen Gül, dünyanın her yerinde muhafazakar demokrat partilerin, manevi değerlere daha fazla önem verdiklerini belirtti.
-KADROLAŞMA-
Kadrolaşma konusundaki bir soru üzerine de Gül, "Siyasi kadrolar, başarılı olmak ister. Kendisiyle ölümüne koşturmak isteyen insanlar ister" dedi.
Bunun asla başkalarına zarar vermek, devlet sistemini bozmak şeklinde olmadığını kaydeden Gül, "Sizin duyduğunuz aşkla koşturması gerekir insanların. İcranın başında olan insanların aynı heyecanı duyması muhakkak önemli" diye konuştu.
Bakan Gül, Türk siyasi hayatında AK Parti hareketinin örnek olduğunu belirterek, "Hiçbir zaman şahsi heveslerimizi, memleket meselelerinin önüne taşımayız" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında parti içinde bir liderlik yarışı yaşanmayacağını da kaydeden Gül, "Böyle bir ortam içinde kendimize, memleketimize böyle bir fatura çıkartmayız" şeklinde konuştu.
Eski meclis başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un ifade ettiği, 312. maddeden yargılanan bir kişinin Cumhurbaşkanı olamayacağı iddiasını da değerlendiren Bakan Gül, şunları söyledi:
"Yassıada mahkemelerinde avukatlık yapmış, savunma yapmış ve daha sonra da siyasette önemli noktalara gelmiş bir insanın böyle bir gerekçe ile ortaya çıkması hüzün verici. Kendisinin müktesebatıyla hiç bağdaştıramadım."
-"SEÇİMİ VAKTİNDE YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"-
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından erken genel seçimin düşünülüp, düşünülmediğine ilişkin bir soru üzerine de Gül, seçimi vaktinde yapmak istediklerini belirtti.
Teknik bazı nedenlerden dolayı ufak oynamaların dışında, bir erken seçim olmayacağını belirten Gül, yaz aylarında seçim düşünmediklerini de kaydetti.
-YABANCI SERMAYE-
Yabancı sermaye ile ilgili bir soruyu da cevaplandıran Bakan Gül, Türkiye'nin kalkınması gerektiğini ifade ederek, kalkınmanın kaynağının sermaye olduğunu söyledi.
"Türk halkının kendi tasarrufuyla açıklarını kapaması yıllar alır" diyen Gül, "Bizim, başkalarının tasarrufunu Türkiye'de kullanmak zorunluluğumuz var" diye konuştu.
"Türkiye'den mülk alanların çok büyük bir kısmı, Yunan vatandaşı gibi görünenler Batı Trakyalı Türkler, Bulgar vatandaşı gibi görünenler yine Bulgaristan'daki Türk vatandaşlarımız, Suriye'den alanlar da oradaki Türk asıllılardır" diyen Bakan Gül, Türkiye'den mülk alan bazı yabancıların da bulunduğunu belirterek, bunlardan korkmamak gerektiğini söyledi.
Bakan Gül şöyle konuştu:
"Türkiye'den birisi bir ev aldığında Türkiye Cumhuriyeti tapusunu alıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu tapu üzerinde her türlü hakkı vardır. İsterse orayı istimlak eder. İsterse orayı herhangi bir gerekçesi varsa devletleştirir. Bunlardan niçin korkuyoruz? Alıp götürecek hali de yok. O parayı getirip buraya bırakacak. Bu para burada olduğu süre içinde de yatırıma gidecektir."
Bakan Gül, Türkiye'nin dünya ile bütünleşmeye mecbur olduğunu belirterek, "Bu, bütünleşme sürecidir. Türkiye Kuzey Kore olmayacaktır. Dünyadan izole olmayacaktır" dedi.
-KONSOLOSLUKLARDA YAŞANAN PROBLEMLER-
Gül, konsolosluklarda yaşanan problemlere ilişkin bir soru üzerine, 2 yıldan bu yana bir proje üzerine çalıştıklarını, sorunları çözmek için yapılması gerekenin, teknolojiden faydalanmak olduğunu belirtti.
Bakan Gül, ihtiyaçların yüzde 85'inin bilgisayar üzerinden yapılacağını belirterek, bu konuda önümüzdeki hafta ayrıntılı bir açıklama yapacağını da sözlerine ekledi.
IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ
Irak'taki durumun kötüye gittiğinin hatırlatılması ve Türkiye'nin bu konuda ne yapacağının sorulması üzerine Gül, "Türkiye için önemli olan nedir? Irak'ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin muhafaza edilmesidir" diye konuştu.
Irak'ta çok büyük olumsuzluklar yaşandığını, özellikle de mezhep çatışmalarının çok acımasızca devam ettiğini belirten Bakan Gül, "Bu, bütün Müslümanlar için büyük bir ayıp, gerçekten yüz karası" dedi.
Irak'ta bazı olumlu işlerin de olduğunu bildiren Gül, ortada siyasi bir süreç olduğunu ve Iraklıların ülkelerinin bölünmesini istemediklerini ifade etti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
Irak bölünürse o zaman sonu olmayan savaşlar başlayacak. Zaten insanlar yorulmuş, bıkmış haldeler. Dünyanın en zengin olan ülkesi, en kötü durumda.?
"Bir bölünme, Irak'ı içinden çıkılmaz bir noktaya getirir" diyen Bakan Gül, bölünmenin Kürt liderler dahil herkes tarafından Irak'a bir şey getirmeyeceğinin bilindiğini kaydetti. Dışişleri Bakanı Gül, "Bağımsız bir Kürdistan riski var mı?" yönündeki bir soruya ise şu yanıtı verdi:
"Bağımsız bir Kürdistan Irak?ın bölünmesi demek. Böyle bir risk şüphesiz ki var. Iraklıları düşünün, kendi ülkeleri bölünecek. Buna önce kendileri müsaade edecek mi? Ondan sonra komşular buna müsaade edecekler mi? Bu, ortaya sonu gelmeyen savaşları çıkarır. Ortadoğu'nun, Filistin-İsrail meselesini çözememişken, böyle bir meseleyle karşı karşıya kalmaması gerekir. Bunu önce anlamayanlar, şimdi anlamaya başlamıştır. Hem Irak?ın içindekiler, hem de dışarıdakiler, başta ABD olmak üzere. Bölünme, asla alternatif değildir."
Gül, Irak'ın birliğini sağlayacak önemli konulardan birinin petrol olduğunu belirterek, yeni petrol yasasını bugünkü şartlar içinde çıkarılacak "iyi bir yasa" olarak gördüğünü bildirdi.
-ABD TEMSİLCİLER MECLİSİNDE ERMENİ TASARISI-
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ermeni tasarısının ABD Kongresi Temsilciler Meclisinde kabul edilme riski olup, olmadığının sorulması üzerine ise şu yanıtı verdi:
"Tabii hala risk var. Ben, hala rahat değilim. Dolayısıyla çalışmamız lazım. Önümüzdeki hafta içerisinde, üçüncü milletvekili grubumuz gidecek. Onları bir plan çerçevesinde gönderiyoruz ve gerçekten çok iyi görüşmeler yaptılar."
Gül ayrıca, Ermeni sorununa ilişkin Türkiye'nin ortak tarih komisyonu oluşturulması önerisinin "ilk meydan okuma" olduğunu, ancak bu önerinin gerçekleşmediğini söyledi.
-AVRUPA BİRLİĞİ VE MÜBAREK'İN ZİYARETİ -
Bakan Gül, Avrupa Birliğinin, AB pasaportu almak ya da almamak gibi düşünülmemesi gerektiğini belirtti ve Türkiye'nin hedefinin tam üyelik olduğunu hatırlattı. Sabırlı olunması gerektiğini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in ziyaretiyle ilgili olarak, Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son zamanlarda çok geliştiğini kaydeden Gül, Mübarek'in beraberinde beş tane bakanla Türkiye'ye geldiğine işaret etti. Gül, Mısır'ın, Kıbrıs Rum Kesimiyle petrol aranmasına ilişkin anlaşmasını askıya aldığını da sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Gül, söyleşinin sonunda, iş adamı Kadir Has'ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.