Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'nın 116'ncı maddesinin verdiği yetkiyle 18 Haziran'da yapılması gereken cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs'ta yenilenmesi kararını imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'den milletvekili olmak için başvuru yapacak adayların öncelikle depremzedeler için AFAD'a yardım bağışı yapacağını açıkladı. Ayrıca Erdoğan, müziksiz bir seçim kampanyası gerçekleştirecekleri belirtti. Öte yandan seçim takvimini açıklayan YSK Başkanı Ahmet Yener, "Seçim 14 Mayıs'ta. İkinci tura kalırsa 28 Mayıs'ta sandığa gidilecek" dedi.
Hande Fırat'ın moderatörlüğünde CNN TÜRK'te Gece Görüşü programında Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi seçim süreci ve çalışmalarının detaylarını aktardı. Selvi yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Muharrem İnce'ye de bir operasyon yapılıyor aslında, haksızlık yapılıyor. 'Muharrem İnce işte Millet İttifakı'na gelecek ama Muharrem İnce benim şu kadar oyum var, benimle pazarlık yapacaksınız' diyor. Muharrem İnce, Milli Eğitim Bakanlığı'nı istedi vesaire gibi bunlar hiç doğru değil. Tebrik telefonu oldu sadece, bunu bir siyasi nezaket olarak yapıyor. Zannediyorum sayın Cumhurbaşkanımıza da telefon edecek. Hatta cumhurbaşkanı adaylarına emekli maaşından onların hesabına para yatıracağını söyledi, böyle bir siyaset tarzı geliştiriyor.
Muharrem İnce ile birlikte eski genel başkanların görüştüğü söylendi, o da doğru değil. Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın o da doğru değil. Ben Hikmet Çetin'le bugün görüştüm. 'Ne bizden ne de Muharrem İnce'den böyle bir talep oluşturuldu' dedi.
"PARTİLERİ YA DA KİŞİLERİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Muharrem İnce'nin partiden ayrılmasını istemeseydi, engellerdi Kemal Kılıçdaroğlu. Biliyorsunuz, eski genel başkanlar o dönemde aracı olmuştu. Kemal Bey, Muharrem İnce'yi o süreçte artık gözden çıkartmıştı. İnce'nin bu dönemde ben aday olmuyorum Kemal Bey'i destekliyorum dese Kılıçdaroğlu'na yaramaz mı, yarar. Böyle bir şey yapacağını sanmıyorum ama. Ne bir pazarlık var ama oturuyorlar bunu yapıyorlar niye yapıyorlar? Bu partileri ya da kişileri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bunu Demokrat Sol Parti'ye de yapıyorlar.
AK PARTİ, YENİDEN REFAH PARTİSİ GÖRÜŞMESİ
Yeniden Refah Partisi'ne bugün Binali Yıldırım resmi olarak gitti, teklifte bulundu. Refah Partisi'nde yarın MKYK toplantısı sonra il başkanları toplantısı olacak. Orada bir grup ittifaka katılalım, cumhurbaşkanı adayı çıkarmayalım, bir grupta hayır biz genç bir partiyiz, liderimizi cumhurbaşkanı adayı yapalım, ittifaka katılırsak da kendi partimizin logosuyla katılalım diyor. Olumlu geçmiş görüşme ama bu olumlu görüşme olması anlaşma imzalanmış demek değil. Ayrıca Erbakan isminden ve misyonundan dolayı sayın Cumhurbaşkanı, Yeniden Refah Partisi'ni çok istiyor. Ecevit misyonundan ötürü de Demokratik Sol Parti'yi ittifakında görmek istiyor. Özal misyonundan dolayı da Anavatan Partisi'ni görmek istiyor ama bu partiler daha karar almış değiller. Belki bir kısmı olumlu karar alacak belki bir kısmı yoluna kendi devam edecek.
"AFAD'A BAĞIŞ YAPILMASINI DEĞERLİ BULUYORUM"
Ben AFAD'a bağış yapılmasını çok değerli buluyorum. Diğer partilerden de yardım kampanyası başlatmalarını bekliyorum. Hatta şu da yapılabilir; Hazineden partilere para ayrılacak, bunun bir kısmını depremzedelere ihtiyaç olarak verebilirler.
Müzik de olmayacak, eğlence de olmayacak. Eğlenecek bir dönemde değiliz. 50 bine yakın insanımızı kaybettik, 10 tane şehrimiz yıkıldı. Şimdi ayağa kalkma zamanı. Ben milletvekili adaylarından bu yardım yapınması adaylardan istenmesi önemli bir jest, diğer partilerden de bekliyorum ama hazine yardımlarının da bir kısmı depremzedelere aktarılabilir. Şuna ihtiyacımız var Türkiye'yi yönetmeye talip olan, parlamentoya girmeye çalışan partilerden şunu beklerim; sadece seçmene şunu yapacağız vesaire demelerini değil. Seçmene rol model olmalarını isterim.
"SLOGANLAR BİLE DEĞİŞTİ"
Depremden önce yapılan hazırlıkların hepsi bir anlamda rafa kondu, çünkü depremden sonra yeni bir Türkiye ortaya çıktı. Hem Kemal Kılıçdaroğlu'nun kampanyası hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kampanyasında farklı bir şey yapılacak. Sloganlar bile değişti. Sadece müzik değil, araç konvoyları, giydirilmiş araçlar, araçların sesli müzik yayınları bunlar da olmayacak. Daha ağır başlı bir yüz yüze temasla olacak. Buna ihtiyaç var.
Ayrıca bu seçimde tabii AK Parti 'Yeni Türkiye vizyonu' ile girecekti ama bu depremden sonra sloganda değişti 'Hemen şimdi' oldu. Seçim kampanyası büyük ölçüde cumhurbaşkanı üzerine bir seçim kampanyası oluşturulacak. Çünkü deprem, afet gibi dönemlerde insanlar başlarında güçlü bir devlet, güçlü bir lider görmek istiyorlar. Şu açıdan çok önemli "Benim bu sıkıntılı dönemimde devletim beni bu süreçten çıkarır. Benim bu sıkıntılı sürecim 1 yıl devam edecek ama etkileri 8-10 yıl sürecek" o nedenle seçmen şunu diyebilir "Erdoğan şu dönemde başımızdaydı. Bundan sonra da bu süreçten çıkmamız lazım. Dirençli şehirleri kurmamız lazım. Bu süreçten bizi Erdoğan çıkartır" diyebilir.
Kemal Bey de daha farklı bir kampanya yürütecek belli. Oradaki kampanya daha fazla ittifak üzerine yorulacak ama Kemal Bey'in özelliklerinden de kampanyada yararlanılacak. O nedenle herkes kampanyasına bir deprem ayarı yapacak.