Güncelleme Tarihi:
İşte Selvi'nin "İsrail korkuyorsa Çare Başkanlık sistemi’ dediği yazısından satırbaşları:
KOALİSYON HÜKÜMETLERİNİN ÇOK YIKICI ETKİLERİ OLDU
Kimileri AK Parti-CHP koalisyonunu savunuyor. Kimilerinin gönlünde ise CHP-MHP-HDP koalisyonu yatıyor.
CHP-MHP azınlık hükümetini savunanların sayısı da az değil.
Baştan söyleyeyim, kimse hesabını koalisyon hükümetlerine göre yapmasın. AK Parti'nin tek başına iktidarı güçlü bir şekilde sürecek.
Ayrıca sanki bu ülkede koalisyon hükümetleri hiç yaşanmadı. AK Parti'ye karşı mucize ilaç gibi bulunan formül ise karanlık dönemlerin hükümet modeli olan koalisyon hükümetleri.
Bu ülkede koalisyonun her türlüsü gerçekleştirildi, yetmedi azınlık hükümetleri, teknokratlar hükümeti bile kuruldu.
Ve hepsinin de çok yıkıcı etkileri oldu...
İSTİKRARSIZLIKLA ÖZDEŞLEŞEN DÖNEMLER
Ne zaman koalisyon denilse krizlerle, darbelerle, ara rejimlerle, siyasi istikrarsızlıkla özdeşleşen dönemler hafızamızda canlanıyor.
O nedenle her seçim döneminde siyasi istikrarı koruyacak mıyız koruyamayacak mıyız diye ecel terleri döküyoruz.
Ömrü 1 yıl ya da 8 ay olan hükümetlerle Türkiye'nin hangi sorununa el atabilirsiniz? Kürt sorunu mu çözersiniz, ekonomik kalkınmayı mı sağlarsınız, yabancı sermaye hangi istikrara bakıp Türkiye'ye yatırıma gelir?
Bir krizden diğerine yuvarlanmaktan başka bir şeye yaramaz. 1960-70 arasında, 1970-80 döneminde, 1990-2000 arasında yaşandığı gibi.
AK PARTİ'NİN EN BÜYÜK HATASI...
Türkiye artık istikrarsızlığın esas, istikrarın ise şans olduğu sistemlerle yönetilmeye devam edemez.
13 yıllık AK Parti iktidarında siyasi istikrarın korunması kimseyi şaşırtmasın.
AK Parti'nin en büyük hatası bu sistemi mükemmel bir şekilde yönetmek oldu. Adeta sık sık arızalanıp yolda kalan bir aracı tamir edip, onunla formula yarışlarına katıldı…
Eski sistemde ısrar edenler de bu tıkanmışlığın farkındalar. Ama onlar “Eski Türkiye'yi" ancak böyle muhafaza edebileceklerini biliyorlar.
ONLARI ÖDLERİ KOPUYORSA...
2011 seçimlerinden önceydi.
Üç gazeteci İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy ile bir araya gelmiştik.
Mustafa Kartoğlu, Muharrem Sarıkaya ve ben.
Çok şey konuştuk. Bir kısmını daha önce de yazdım. O zaman farkettim ki, İsrail Büyükelçisinin AK Parti'nin tek başına iktidar olacağından şüphesi yoktu. Ama asıl dertleri Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşıp ulaşmayacağıydı.
Bu seçimde ise dert, Başkanlık sistemi.
Çünkü koalisyon hükümetleri ile yönetilen, askerin ikide bir darbe yaptığı Türkiye'yi yönetebiliyorlar.
Türkiye Başkanlık sistemine geçecek diye ödleri kopuyor.
Onların ödleri kopuyorsa bilin ki, çare, başkanlık sistemi…