Güncelleme Tarihi:
New York’ta 27–29 Haziran tarihleri arasında yapılan Fantezi Yemekler Fuarı çok büyük bir olay oldu. Barack Obama’nın en sevdiği aşçılardan biri olan Rick Bayless fuarın en alt katında tavuklu taco yapıyordu. Üst katta Top Chef programının sunucusu Padma Lakshmi hayranlarıyla fotoğraflar çektiriyordu. Ondan birkaç stand sonra şekerci Jelly Belly, jelibondan Mona Lisa kopyası yapıyordu.
Ancak dünyanın yeni devletlerinden gelen birçok gıda üreticisi için Fantezi Yemekler Fuarı ciddi bir iş. Kosova, Filistin toprakları ve Fransız Polinezyası gibi uzak yerlerden gelen delegeler bütün çabalarıyla ABD’nin gurme yemekler piyasasında kendilerine yer edinmeye çalışıyordu. Çünkü artık bu piyasa çok büyüdü.
Ulusal Uzman Yemekleri Ticareti Birliği’ne göre, Fantezi Yemekler Fuarı’nın hedef kitlesi, yani 2009’da gurme mutfağına 60 milyar dolar harcayan ABD’li tüketiciler, ülkedeki gıda satışının yüzde 15.9’una tekabül ediyor. Dolayısıyla küçük yerlerdeki üreticiler için bu pazarın dayanılmaz bir cazibesi var. Örneğin, fuara delege gönderen Filistin Yönetimi, 2008’de yaklaşık 558 milyon dolarlık bir ihracat yaptı. Amerikalılar geçen yıl sadece humus için 300 milyon dolardan fazla para harcadı.
Ancak dünyanın en geniş gurme yemekleri piyasasına girmek o kadar da kolay değil. Yerel bir yemeği alıp üzerine İngilizce bir etiket yapıştırıp ABD’ye gönderemiyorsunuz. ABD’nin karmaşık ithalat düzenlemeleri, rekabetçi iç piyasası, Whole Foods ve Trader Joe’s gibi perakende zincirleri ve bölgesel süpermarketler yüzünden, küçük ülkelerdeki üreticilerin mallarını raflara dizebilmek için çok çaba sarf etmesi gerekiyor.
Örneğin EuroFood: Kosova’nın Prizren şehrinden gelen bu küçük şirket soslar ve reçeller üzerine odaklanıyor. Fuarda Balkanlarda çok meşhur olan patlıcanlı salça ajvarı tanıtan EuroFood gibi binlerce stand vardı ve hepsi de tüketicilerin dikkatini çekmeye çalışıyordu.
Kosovalılardan birkaç adım ötede Filistinliler, onların yanında da Arnavutluk standı… Örneğin Ürdün Vadisi’nden Madico isimli şirket yöresel hurmalarını, Batı Şeria’nın en büyük şirketlerinden Sinokrot “Eriha çikolatalı gofretleri”ni tanıtıyordu.
Bu ülkelerin önünde İtalya ve Fransa gibi örnekler var. Fantezi Yemekler Fuarı’nın İtalya pavyonunda porchetta ve salame gibi pahalı şarküteri ürünler satan 100’den fazla satıcı vardı. Fransızlar da peynirleri ve hamur işleri için müşteri bulmakta hiç zorlanmıyordu. 2009’da ABD’ye Fransa’dan 150 milyon dolar değerinde peynir, İtalya’dan da 1.2 milyar dolar değerinde şarap geldi.
Pazara girmeye çalışan küçüklerin işleri zor olsa da hayatta kalmak için yaratıcı taktikler buluyorlar. Örneğin 1,200’den fazla Jeninli Filistinli çiftçinin oluşturduğu Filistin Adil Ticaret Birliği kooperatifinin bayii Canan Adil Ticaret’e bakalım. Bu kurumun ABD’de büroları, Amerikalı çalışanları ve Amerikalı tüketicilerin dikkatini çekebilecek yetenekli pazarlamacıları var. Şirketin reklamlarında gülümseyen Filistinli bir çiftçi yer alıyor ve şirketin Filistinli öğrencilere verdiği üniversite burslarından bahsediliyor. 2008 yılında şirketin ABD ve Avrupa’ya yaptığı zeytin yağı ihracatının toplam değeri 3.8 milyon dolar oldu.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) de bu ülkelerdeki üreticilere destek oluyor. Daha önce Gürcistan ve Gana’dan üreticiler getiren kurum Fantezi Yemekler Fuarı’ndan önce hazırlattığı “Filistin: Geleneğin Tadına Bakın” kitapçıklarıyla kuskus ve musakka gibi yemekleri tanıttı. USAID’in desteklediği Sırp şirketleri son yıllarda fuarın en dikkat çeken standları oldu.
ABD’lilerin küçük, yabancı yemek şirketlerine ilgisi sayesinde önemli başarı hikayeleri de yazıldı. 2005’te Filistin gıda ürünleri ihracatının sadece 63 bin dolarlık kısmı ABD’ye giderken, bugün bu rakam 1 milyon doları buldu. Filistinlilerin zeytinyağları çok satan Dr. Bronner’s Sabunları’nın hammaddesi oldu, Balkanların meşhur köftesi pleskavitsa da son yıllarda New York’un en sevilen yemeklerinden biri haline geldi. Agav şurubu birkaç yıl öncesine kadar tanınmazken bugün Amerikalılar bu düşük kalorili tatlandırıcının peşinden koşuyor.
Belki Kosovalıların salçaları ve Sırpların peynirleri bu yılki fuarın en favori ürünleri değildi, ama gelecekleri parlak. Eğer bu şirketler oyunu kuralarına göre oynayabilirlerse, Amerikalılar yakında musakkalarını yemeden önce pidelerini ajvara batırabilir.