Güncelleme Tarihi:
BODOSLAMA GELİYORLAR
“Türkiye’ye açık bir ekonomik saldırı var. Eskiden bu işler daha örtülü yapılırdı. Şimdi bodoslama şekilde üzerimize geliyorlar. Buna karşı yapabileceğimiz iki şey var. Biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği teknik tedbirleri aldık, alıyoruz. İkinci husus siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır.
Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomi verilerini, yerli yabancı dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada gariplik olduğunu görecektir. Dolar ülkemizin parası karşısında bir anda 4.8 seviyesinden nasıl oldu da 7’lere fırladı? 15 Temmuz sabahı 2.8 seviyesinde olan kurun iki yılda 4.8 seviyesine çıkmış olması dahi anlamsızken bu durumu nasıl izah edeceğiz? Bugün ülkemiz dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi kamu borç stokunun ödemesi konusunda Avrupa’nın en iyisiyiz.
Türkiye üretemez duruma mı düştü? Hayır. Hamdolsun ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. Bir savaşa mı girdik? İşgale mi uğradık? Siyasi veya sosyal bir kaos mu yaşıyoruz? Hayır. Tam tersine huzurun, güvenin teminatı bir ülke durumundayız. İşin ekonomi tarafının küresel boyutu olduğu açıkça ortadadır.
DEV AYNASINDA GÖRMÜYORUZ
Amerika sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumdadır. Ama bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize daha derin bir operasyon var.
Dış ticaret rakamlarına baktığımız zaman gerek Avrupa ile gerek Amerika ile ticari ilişkilerimizde karşı tarafın bizden daha fazla kazandığını görüyoruz. Bu durum bizi meselenin siyasi boyutuna çok daha fazla dikkatle bakmaya yöneltiyor. Bunu söylerken kendimizi dev aynasında görmek gibi bir yanlışa da asla kapılmıyoruz. Tabii ki kendimize güveniyoruz. Bunlar sahada bize istediklerini yaptıramayınca, tıpkı diplomasi, askeri güç, sosyal siyasi istikrarsızlık gibi ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar.
Dışarıdan döviz ile aldığımız her ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip biz dışarıya satacağız.
NE YAPACAĞIMIZI ANLASINLAR
Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemize Venüs, Vestel var. Biz bunları uygulayacağız. Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp, biz dışarıya servis edeceğiz.”
VATANDAŞIMIZ İKİ KAT ZENGİN HALE GELECEK
BEKLE-gör anlayışıyla üretimi durdurursak, ‘ihtiyat’ diyerek ticareti aksatırsak, ‘önümüzü görelim’ diyerek yatırımları ertelersek, hele hele paramızı ‘Eyvah tehlike var’ diyerek dövize yönlendirirsek; inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz, sakın. ‘Dövize gidersek kurtuluruz’ yok, o zaman batarsın. Sen Türksün, sen Türk Lirası’yla beraber yoluna yürüyeceksin. Vatan toprağından vazgeçmekle, üretimden yatırımdan velhasıl ekonomiden vazgeçmek arasında bir fark yoktur. Her ikisinin de sonucu aynı kapıya çıkar. İnşallah buna meydan vermeyeceğiz. 2023 hedeflerimize ulaştığımızda her vatandaşımız şu anda olduğundan 2 kat daha zengin hale gelecek. Böyle bir Türkiye’yi hiç kimse döviz kuru oyunlarıyla, enflasyon ve faiz baskısıyla köşeye sıkıştırmayı düşünemeyecek.
İŞ DÜNYAMIZA SESLENİYORUM
YAŞADIĞIMIZ sürecin bize bir maliyeti vardır. Ama operasyonları gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesiz. Ben milletime inanıyorum. Yoğun bir şekilde doları bankalara bozdurduğunu görüyorum. Dolar, hemen bozdurulup Türk Lirası’nın onurunu korumamız işte bunlara en güzel cevap olacaktır. Buradan özellikle iş dünyamıza sesleniyorum. Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap işinize dört elle sarılmak olacak. Daha çok ihraç edeceğiz. Depoları kilitlemenin anlamı yok. ‘Üretimi askıya alalım’, çok ciddi yanlış yaparsınız. Daha çok istihdam oluşturacağız, ter dökeceğiz.
HAZİNE BAKANIMIZ ÜLKELERİ DOLAŞIYOR
DÜNYA kazan biz kepçe daha çok dolaşacağız. Bu hafta içinde Batı’da uluslararası camiada yapacağımız birçok görüşme olacak. Hazine ve Maliye Bakanımız şu anda bazı ülkeleri dolaşıyor. Biz aynı şekilde telefonla irtibatlarımızı kuruyoruz, kurmaya devam edeceğiz. Sağ olsun Batı’dan dostlar arıyorlar, onlarla görüşüyoruz. Onlarla bir araya geleceğiz ve dayanışmamızı bu şekilde sürdüreceğiz. Ülkemize yatırım yapmayı düşünenleri daha çok teşvik edeceğiz. İmkânı olanlara sesleniyorum, kaynakları dışarıdan içeriye doğru akıtacağız. Bunları başardığımızda önümüze konan engellerin birer birer devrildiğini, yazılan senaryoların yırtıldığını göreceğiz.