ABD'li uzmanlar: Kimyasal izlerini saklamak imkansız

Güncelleme Tarihi:

ABDli uzmanlar: Kimyasal izlerini saklamak imkansız
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2013 09:45

Birleşmiş Milletler’e bağlı uzmanların Suriye’deki kimyasal silah saldırısı iddialarıyla ilgili incelemelerini bugün kaldığı yerden sürdürmeleri beklenirken bilim insanları, sarin gazı gibi kimyasalların kanıtlarının yıllar sonra bile bölgede bulunabileceğini dolayısıyla Suriye’de gerçekten böyle bir saldırı düzenlediyse bunu gizlemenin mümkün olmayacağını belirtti. ABD ve İngiltere'de ise hükümetler operasyon öncesi son hazırlıkları yapıyor.

Haberin Devamı

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, geçtiğimiz günlerde Suriye hükümetinin müfettişlerin çalışmalarını aksatmaya ve bu esnada saldırıyla ilgili kanıtları ortadan kaldırmaya çalıştığını iddia etmişti. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, dün düzenlediği basın toplantısında böyle bir saldırının izlerini gizlemenin mümkün olmayacağını ifade ederek Hague’in bu iddialarına karşı çıkarken, ABD’li bilim insanlarından da Muallim’e destek geldi.

New York Times’a konuşan uzmanlar kimyasal silah izlerinin silinmesinin kolay olmadığını, yıllar sonra bile zehirli maddelerin izlerinin bulunabileceğini belirtti. Monterey Uluslararası Çalışmalar Enstitüsünden Amy Smithson, "Olaydan çok sonra bile kimyasalları bulabiliyorlar. Geçmişteki soruşturmalarda müfettişler fazlasıyla faydalı ve zaman zaman suça kanıt teşkil edecek izler buldu" diye konuştu.

Haberin Devamı

Uzmanlar kimyasal silah izlerinin kalıcılığına örnek olarak Halepçe'yi gösterdi. Katliam sırasında bombaların hedefi olan bir köye saldırıdan dört yıl sonra giden uzmanlar, bombaların kraterlerinde öldürücü toksin izleri bulduklarını açıklamıştı.
Monterey, 1981'den bu yana Irak, İran, Mozambik, Azerbaycan ve Suriye'de kimyasal silah izlerini araştıran Birleşmiş Milletler uzmanlarının ellerindeki teknikleri çok geliştirdiklerini vurguladı.

SON AŞAMA BU RAPOR
Öte yandan Obama yönetiminden yetkililer, ABD istihbaratının Suriye güçlerinin kimyasal silahları nasıl depoladığı, monte ettiği ve fırlattığı konusunda bir takvim çıkardığını söyledi. Obama yönetimi bu takvimi de içeren raporu muhtemelen yarın yayınlayacak.

Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından hazırlanan raporla ABD'li yetkililerin "inkar edilemez" bir kimyasal saldırı olarak nitelendirdikleri olayda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın sorumluluğu olduğunun kanıtlanacağı ifade ediliyor. Ancak raporda Esad'ın neden böyle bir saldırı düzenlemiş olabileceğine dair bir bilgi yer aldığından bahsedilmiyor.

Washington Post'un aktardığına göre, söz konusu rapor ABD'nin Suriye'ye askeri bir operasyon düzenlemeden önce atacağı son adım olarak görülüyor. Operasyonun zamanlamasında meşru kanıtların toplanması, Kongre'yle ve müttefiklerle yapılan görüşmeler ve ülkedeki BM uzmanlarının güvenliği gibi faktörler devreye giriyor.

Haberin Devamı

İNGİLTERE'DE DE HAZIRLIKLAR TAMAM
ABD’nin olası operasyondaki en önemli müttefiki İngiltere’de de son hazırlıklar yapılıyor.

Arap Birliği'nin de destek vermesiyle ABD ve İngiltere için müdahalenin yolu açılırken bunun "uluslararası hukukun ihlaline bir yanıt" olacağı ve "amacının rejim değişikliği olmadığı" ifade ediliyor.

İngiltere Genelkurmay Başkanı General Sör Nick Houghton, bugün yapılacak Milli Güvenlik Konseyi toplantısında Suriye'de hedefli saldırılar için bir dizi ulaşılabilir seçeneği açıklayacak. Houghton'ın bakanlara İngiltere'nin ABD'yi denizaltılardan, savaş gemilerinden ve hava araçlarından ateşlenen ve komuta kontrol sığınaklarını hedef alan füze saldırılarıyla destekleyebileceğini söylemesi bekleniyor.

Haberin Devamı

BASIN "BLAIR'İN VARİSİ" DİYOR
İngiltere Başbakanı David Cameron ise saldırının ardından dün ilk kez konuştu.

Tatilini yarıda keserek Londra’ya dönen ve parlamentoyu yarın için olağanüstü oturuma çağıran Cameron, hükümetin Esad'ın kimyasal silah kullanımını "caydırmak ve geriletmek" için "yasal ve orantılı" araçları değerlendirdiğini belirtti.

Ancak Cameron’ın iddia edilen kimyasal silah saldırısını "ahlaken savunulamaz" olarak nitelendirip müdahale için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi onayını beklemeye niyetleri olmadığına işaret etmesi ülke kamuoyunda akıllara Tony Blair'in Irak işgali öncesi yaptığı açıklamaları getirdi.

Blair de o dönem BM onayı olmasa bile Irak'a müdahale için "ahlaki zorunluluk" olduğunu söylemişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!