ABD'li turist cinsel saldırıdan mahkum oldu, savunması şoke etti!

Güncelleme Tarihi:

ABDli turist cinsel saldırıdan mahkum oldu, savunması şoke etti
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2017 11:31

İstanbul'da bir otelin kat görevlisine cinsel saldırıda bulunduğu ve otelin güvenlik kameralarını kırdığı gerekçesiyle yargılanan Amerikalı turist, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı Sanığın avukatının, müvekkilinin akıl hastası olduğu ve başka ülkelerde de benzer olayları yaşadığı yönündeki savunması dikkat çekerken, Sanık ise, "Cezaevinde bulunduğum dönemde eli bıçaklı kişiler ve FBI peşimdeydi. Türkiye ve Ortadoğu bölgesinde çok önemli bir kişiyim ve suçsuzum" dedi.

Haberin Devamı

İstanbul Fatih'teki bir otelin kat görevlisi Z.A'ya cinsel saldırıda bulunduğu ve otelin güvenlik kameralarını kırdığı gerekçesiyle yargılanan Amerikalı Chester Juall, "cinsel saldırı" suçundan 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Amerika'dan 2015 yılının ağustos ayında İstanbul'a gelen 56 yaşındaki Juall, Laleli'deki bir otelde en üst kattaki karşılıklı 2 suit odayı kiraladı. İçinde bilgisayarlar ve kimi yazılı levhaların olduğu malzemeler bulunan 15 bavulla oda ücretlerini peşin ödediği otele yerleşen Juall, burada bir hafta konakladı. 

Juall, kendilerine karşı garip davranışlar sergilediği gerekçesiyle çalışanlar ve diğer müşteriler tarafından otel müdürü ile sahibine şikayet edildi.

2015'TE TUTUKLANDI

Chester Juall'in tutuklanması ve İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasının yolunu açan olay ise 9 Ağustos 2015'te otelin kat görevlisi Z.A'ya cinsel tacizde bulunması ve otelin güvenlik kameralarını kırması sonucu polislere şikayet edilmesi oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu tarafından açılan soruşturma kapsamında, savcının ifadesini alarak mahkemeye sevk ettiği Juall, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince 10 Ağustos 2015'te tutuklandı.

Hazırlanan iddianamede, otele yerleşen şüphelinin, olay öncesinde de kat görevlisi müşteki Z.A'yı gözle takip edip dokunarak taciz ettiği ve bunu birkaç kez tekrarladığı belirtilerek, 9 Ağustos 2015'te temiz çarşafları almak için depoya giren müştekinin peşinden gittiği, olay yerine dönük kameraları kırarak zarar verdiği, şortunu indirerek cinsel organını çıkardığı, zorla soymaya çalıştığı müştekinin direndiği, deponun otelin en üst katında olması nedeniyle sesini kimsenin duymadığı müştekinin mücadele ederek şüpheliden kurtulduğu aktarıldı. 
Müşteki Z.A'nın şüpheli Juall'den kaçıp kurtulmak istediği sırada merdivenlerden düştüğü ifade edilen iddianamede, şüphelinin cinsel saldırıya teşebbüs ettiği ve mala zarar verdiği kaydedildi.

İddianamede, diğer müştekiler otelin sahibi L.A ile otel müdürü H.A.P'nin, "mala zarar verme" suçu yönünden yapılan uzlaşma teklifini kabul etmedikleri aktarılarak, incelenen kamera görüntülerinin de müşteki anlatımını doğruladığı bilgisi verildi.

'KAÇARAK TUVALETE SAKLANDI'

İddianamede, müşteki H.A.P'nin, "taciz şikayeti nedeniyle şüpheliyi ikaz ettikleri, ilk aşamada müştekinin şikayetçi olmayı düşünmediği ancak eylemlerine devam ettiği, olay günü depo girişini gösteren kameraya zarar veren şüpheliyi uyardıkları, suç tarihinde müşteki Z.A'yı sıkıştırdığı, konuşmaya çalıştığını gördüğü, şüphelinin koridora çıkarak eliyle güvenlik kamerasına vurduğu, görüntünün gittiği, kaçarak tuvalete saklanan müştekiyi takip ederek peşinden gitmek istediği sırada şüpheliyi engelledikleri" yönünde beyanda bulunduğuna dikkat çekildi.

Juall'in, mevcut delillerden belirtilen suçları işlediği hususunda dava açılmasına yeterli şüphe oluştuğu kanaatine varıldığı bildirilen iddianamede, Chester Juall'in, "vücuda organ sokulması suretiyle cinsel saldırıya teşebbüs" suçundan 6 yıl ve "mala zarar verme" suçundan da 5 aydan 5 yıl 3 aya kadar olmak üzere toplam 5 aydan 11 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

KİMLİK BİLGİLERİNİ VERMEDİ

Davayı kabul eden İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 9 Ekim 2015 tarihli ilk duruşmasında tercüman aracılığıyla kimlik tespiti yapılmaya çalışılan sanık Juall, anne-baba ismi, doğum tarihi ve diğer kişisel bilgileriyle ilgili ısrarlı sorulara, işinden dolayı cevap veremeyeceğini belirtti.
"Cevap vermemesi halinde yargılamanın uzayacağı ve kimlik bilgilerinin teyidi amacıyla İnterpol Daire Başkanlığına yazılan yazının cevabının beklenileceği" hususu hatırlatılarak tekrar kimlik bilgileri sorulan Juall, yine cevap vermekten kaçındı. Savunması da sorulan sanık Juall'ın, duruşmadaki davranışlarıyla ilgili mahkeme zabtına şu ifadeler yazıldı:

'FBI PEŞİMDE'

"Tercüman aracılığıyla yüklenen suçun okunarak tercüme ettirildiği sırada, suçun ne olduğu noktasında tam bir açıklama yapılmasına izin verilmeden sanık, 'sadece suçsuz olduğunu' belirterek, tercümana, 'siz kim oluyorsunuz, kim olduğunuzu anlayamadım' tarzında söylemlerde bulunmuştur. Sanık, 'cezaevinde bulunduğu dönem içinde eli bıçaklı kişilerle FBI'nın kendisinin peşinde olduğu,
burayı ve Ortadoğu bölgesini kastederek çok önemli biri olduğunu ve suçsuz olduğu' yönünde açıklamada bulunmuştur. Bunun haricinde iddianameye konu eylemle ilgili herhangi bir açıklama veya söylemde bulunmadı, ayrıntılı savunma yapmadı."

Duruşmada beyanı sorulan müştekilerden otel müdürü H.A.P, sanığın avukatı Ali Kemal Atçeken'in sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Sanık odaları tuttuktan sonra otele 15 bavul ile geldi. Öğlen yemek amacıyla aşağı indiği dönemlerde müşterileri rahatsız ediyordu. Kendi kendine konuşuyor, bağırıyordu. Gördüğü insanları, 'terörist, suikastçı, FBI, istihbarat elemanı' diye nitelendirip otelden göndermemizi istiyordu. Bir kez nasıl becerdiğini anlamadığım bir şekilde yatağın bir ucunu da yakmıştı. Tuvalet kapağını kırdı, duşa kabini çıkarttı, televizyonu söktü." ifadelerini kullandı.

'POLİS BOMBA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELERİ GÖRÜNCE...'

Diğer müşteki Z.A da sanığın getirdiği bavulların birinde her zaman bilgisayarlar ve değişik rakam yazılı şeyler bulunduğunu belirterek, "Bir kez bayram şekeri olarak kullandığımız çikolataları yatağın üzerine sermişti ve altında da bizlerin kullandığı baş örtüsü bulunuyordu." dedi.
Otel sahibi müşteki L.A, şikayetler üzerine sanıkla konuştuğunu ve belli bir dönem herhangi bir taşkınlığını görmediğini belirterek, "Son olayın yaşandığı pazar günü, müdürün araması üzerine otele gittim. Sanığa durumu anlattıktan sonra, 'kusura bakma polis çağıracağız, seni otelden çıkartacağız' dedim. Bana sürekli, 'beni takip ediyorlar, suikast yapmak istiyorlar' tarzında sözler söylediği için kendisini ikna ettim. O şekilde karakola gidildi. Dönüşte polislerle birlikte odalara bakmak için geldik. Karşılıklı suit oda kapıları açıktı. Polisler çok sayıda bilgisayar ve bomba yapımında kullanılan malzemeleri görünce iş büyüdü ve diğer şube ekipleri de çağrıldı. Gittiğimizde, odalardaki televizyon dahil tüm eşyaların zarar görmüş olduğunu gördüm. Zaten kamerayı da kırmıştı. Davacı ve şikayetçiyim." diye konuştu.
Sanığın avukatı Ali Kemal Atçeken ise suçlamalarla ilgili delil olmadığını savunarak, "Suçlamaları kabul etsek bile müvekkilimin akıl hastalığının mevcut olduğunu düşünüyoruz. Yaptığım diyalogda; benzer olayların başka ülkelerde de yaşandığı, tedavi görmesi gerektiğini' belirtmiştir. Tarafıma tedavi gördüğüne dair belge göndermiştir. Tahliyesine karar verilsin ve zararın miktarı bildirilirse bunu da karşılarız." ifadelerini kullandı.

MAHKEME İNDİRİM UYGULAMADI

Sanık Juall, avukatının yaptığı tutukluğu itiraz sonucu, dosya üzerinde yapılan incelemeyle 14 Temmuz 2016'da, "yurt dışına çıkış yasağı" konularak tahliye edildi. Müştekilerin, maddi zararlarını karşılayan sanık Juall ile ilgili şikayetlerinden, '"mala zarar verme" suçu yönünden vazgeçtikleri öğrenildi.

Mahkeme heyeti, geçen gün gerçekleşen sekizinci duruşmada kararını açıkladı. "Mala zarar verme" suçu yönünden, şikayete bağlı olması, müştekinin zararının karşılanması ve şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle davanın düşmesine hükmetti. Mağdur Z.A'ya yönelik, birçok kez cinsel saldırıya teşebbüs ettiği gerekçesiyle sanık Juall'i 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran heyet, ilk duruşmadaki tavırlarını gözeterek bu sanığa yasal herhangi indirim uygulama yoluna gitmedi. Heyet, sanığın "yurt dışı yasağının kaldırılması" talebini de reddetti.

BAKMADAN GEÇME!