Güncelleme Tarihi:
Abdestle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar kollarınızı yıkayın, başınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer su bulamazsanız temiz toprakla teyemmüm edin” (Maide, 5/6) buyrulur. Hz. Peygamber (s.a.s.) de hem abdestin nasıl alınacağını müslümanlara fiili olarak göstermiş (Merğinani, el-Hidaye, I, 13) hem de abdestsiz olarak kılınacak hiçbir namazın Allah katında kabul olunmayacağını belirtmiştir (Buhari, Vudu 2; İbn Mace, Taharet, 47).
Abdestin bu ayette ifadesini bulan dört farzında sünni fıkıh mezhepleri ittifak etmişlerdir. Ancak Hanefi mezhebinin dışında kalan diğer üç sünni mezhebin bunlara bazı şartlar ilave ettiği görülür. Mesela abdeste niyet etmek bu üç mezhebe göre, abdeste başlarken besmele çekmek Hanbeliler’e göre, dört farzın ayette sayılan sıraya uygun yapılması (tertip) Şafii ve Hanbeliler’e göre, bu işlemlerin ara verilmeden yapılması (muvalat) Maliki ve Hanbeliler’e göre, farzdır.
Dört mezhebin farz saydığı hususları da içerecek şekilde sünnet ve adabına (Buhari, Vudu, 8; Ebu Davud, Taharet, 65) riayet edilerek, abdest şöyle alınır:
Niyet ve besmele ile abdeste başlanıp önce eller bileklere kadar ve parmak araları da ovuşturularak üç defa yıkanır. Varsa deri üzerindeki hamur, boya, sakız gibi maddeler temizlenir. Parmaktaki yüzük oynatılır. Misvak veya diş fırçası ile, bunlar yoksa sağ elin parmaklarıyla dişler temizlenir. Sağ el ile üç defa ağza, üç defa da burna su verilir. Üç kere yüz yıkanır. Sonra dirsekle birlikte sağ kol üç defa, sonra aynı şekilde sol kol üç defa yıkanır. Sağ el ıslatılarak avuç ve parmakların içiyle başın üstü bir defa mesh edilir. Bu şekilde başın dörtte birini mesh etmek yeterli ise de iki elle başın tamamının mesh edilmesi Maliki mezhebine göre farz (İbn Cüzey, el-Kavaninü’l-fıkhıyye, s. 23), diğer mezheplere göre sünnettir. Eller yine ıslatılarak başparmakla kulağın dışı, şahadet parmağı veya serçe parmakla içi mesh edildikten sonra her iki elin arkasıyla boyun mesh edilir. Önce sağ, sonra sol ayak, parmak uçlarından başlanarak topuk ve aşık kemikleri de dahil olmak üzere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına özen gösterilir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai, 1, 65-75).
Abdest alırken niyet etmek farz mıdır?
Abdest alırken niyet etmek, Hanefi mezhebine göre sünnet, diğer üç mezhebe göre farzdır.
Hanefiler, abdest ayeti olarak bilinen (Maide 5/6) ayette emredilen fiiller arasında niyetin bulunmayışını delil olarak alırlar. Çünkü bu ayette; yüzü yıkamak, kolları dirseklerle birlikte yıkamak, başı mesh etmek ve ayakları topuklarla birlikte yıkamak emredilmektedir. Zira abdestte; kirlerden temizlenme nitelikleri ağır basmaktadır. Dolayısıyla hikmeti bilinen bir ibadet olarak abdestte niyet etmek şart değildir. Ayrıca, namazın şartlarından olan ‘necasetten taharet’ ve ‘setr-i avret’te niyetin zorunlu olmayışı, abdestte de niyetin farz olmadığını gösterir (Kasani, Bedaiu’s-sanai’, I, 106-107; Merğinani, el-Hidaye, I, 13).
Abdest alırken niyet etmenin farz olduğunu söyleyenler ise; Cenab-ı Hakk’ın: “Onlar dini yalnız Allah’a has kılarak, ona kulluk etmekle emrolunmuşlardır.” (Beyyine, 93/5) ayeti ile Hz. Peygamber (s.a.s.)’in: “Bütün ameller niyetlere bağlıdır…” (Buhari, Bed’u’l-vahy, 1; Müslim, İmare, 155) hadisinden hareketle her ibadette olduğu gibi abdestte de niyet etmenin farz olduğunu söylemişlerdir (Şirbini, Muğni’l-Muhtac, Beyrut, ts. , I, 47).
Abdestli olup olmadığını unutan ya da abdestinde şüphe eden bir kimse ne yapmalıdır?
Bir kimse abdest aldığından emin olduğu halde, abdestini bozup bozmadığı konusunda şüpheye düşse, o kimse abdestli sayılır. Öte yandan abdestini bozduğunu bildiği halde, sonradan abdest alıp almadığından şüphe eden kimse de abdestsiz sayılır. Çünkü kesin olarak bilinen bir şey şüphe ile ortadan kalkmaz (Mevsıli, el-İhtiyar, İstanbul, ts. , I, 11; İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, I, 101- 102).