Güncelleme Tarihi:
AB’nin gelecek yıllarda Türkiye’deki yeni hükümetle çalışmaya dair büyük umutları olduğunu belirten ve önümüzdeki dönemde ortaklığın mevcut görünümünü değerlendirmek üzere Brüksel’in Ankara’yla temasa geçeceğini ifade eden Varhelyi, “Güvenilir ve öngörülebilir bir ortak olarak kalmaya devam edeceğimiz konusunda Türk diplomasisinin çabalarına güveniyoruz. Ortaya çıkan yeni fırsatları değerlendirmek istiyoruz. Ortaklık içinde ortak zorluklara birlikte yanıt verme konusunda yapıcı olmak istiyoruz” diye konuştu.
DESTEĞE DEVAM MESAJI
İlişkinin hem AB hem de Türkiye için tarihi öneme sahip olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Varhelyi, iki tarafın da birbirine bağımlı olduğunu ve bunun asla unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin aday ülke, önemli bir bölgesel ortak, kilit bir NATO müttefiki ve Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu olduğuna vurgu yapan Varhelyi, göç konusunun önemli bir sınama olduğunu hatırlatarak AB’nin dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye’yi desteklemeye devam edeceğini söyledi. Varhelyi, “Türkiye’nin özellikle doğu ve güney sınırları boyunca karşı karşıya olduğu önemli göç baskısının da farkındayız. Türkiye’deki mültecilere ve ev sahibi topluluklara önemli ölçüde yardım etmeyi sürdürmeye kararlıyız” dedi.
KÜLFET PAYLAŞIMI ÇAĞRISI
Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da imzalanan mutabakatın sonuç doğurduğunu ve bunun uygulanmaya devam edilmesinden yana oldukları da Varhelyi’nin vurguladığı konular arasında yer aldı. Kaymakcı ise Brüksel’in bu belgeden kaynaklanan bazı yükümlülüklerini yerine getirmediğini hatırlattı. Göç konusunda Avrupa temelinde işbirliği için çabaların AB sınırlarında değil Avrupa’nın doğu ve güneydoğu sınırlarını oluşturan Türkiye’nin İran, Irak ve Suriye sınırlarından başlaması gerektiğini kaydederek, “Bütüncül, adil sorumluluk ve külfet paylaşımına dayalı bir strateji gerekiyor” diye konuştu.
Kalıcı çözüm için kaynak ülkelere odaklanılması vurgusu yapan Göç İdaresi Başkanı Dr. Savaş Ünlü de düzensiz göçle mücadelenin ana unsurlarından biri olarak sınır güvenliği tedbirlerinin güçlendirilmesi, ülke içinde etkin yakalama ve geri gönderme kapasitesinin yükseltilmesine yönelik desteğin artarak devam etmesi gerektiğini söyledi. Göç konusunun tüm boyutlarıyla ele alınmasının önemine işaret eden Ünlü, “Sorunu sadece sınır güvenliğine indirgeyemeyiz ama sınır güvenliği olmaksızın da çözemeyiz” dedi. Ünlü, şu ana kadar 560 bin Suriyelinin gönüllü olarak döndüğünü söyledi.