Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği liderleri Uluslararası Para Fonu (IMF) ile birlikte hazırlanan 750 milyar euroluk kurtarma paketini benimserken, Avrupa’daki borsalar yükseldi. Ancak, Avrupa’daki endişeler henüz yok olmadı. Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’nın İngilizce isimlerinin baş harflerinin alınmasıyla “PIIGS” olarak adlandırılan bu ülkelerin de rekor düzeyde borçlandığı hatırlatıldı.
AB Dönem Başkanı İspanya'nın Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, alınacak önlemlerle spekülatörlerle mücadeleye son verilmesini umduğunu söyledi. İspanya, Yunanistan’daki gibi kriz görülmemesi için ek tasarruf önlemleri aldı. Portekiz de, Brüksel’deki müzakereler sonrası bütçe açığını gelecek yıl yüzde 5,1’ e indirme sözü verdi. 2009’da yüzde 14,3’lük bütçe açığına sahip olan İrlanda’da da kemer sıkma politikası uygulanıyor. AB, İrlanda’dan bütçe açığını bu yıl yüzde 12’ye düşürmesini istedi.
AB'nin Ekonomi ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ile birlikte Euro Bölgesi ülkelerinin nasıl daha etkin kontrol altına alınabilmesi için hazırladıkları planlarında daha fazla denetim, sorumluluk ve işbirliğinin ön planda olduğunu söyledi.
AB'nin Ekonomi ve Parasal İşlerinden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, AB Komisyonu’nun daha sıkı denetimde bulunması gerektiğini bildirirken “Ulusal bütçelerin Avrupa’nın talepleriyle uyumlu hale getirilmesinin tam zamanında güvence altına alınması gerekiyor” diye konuştu.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, daha fazla disiplin gerektiğini bildirirken, “Yaptırımlara başvurmazsak, inandırıcı olamayız” diye konuştu. Borroso, “Üye ülkeler arasındaki büyük ekonomik farklılıkların, birliğin bütünlüğüne zarar verdiğini gördük. Özellikle de Euro Bölgesi'nde. Bu farklılıkları ve dengesizlikleri önceden saptayıp, üye ülkelerin bunu nasıl giderecekleri yönünde tavsiyelerde bulunmamız gerekiyor” diye konuştu.
ALMANYA'DA FARKLI TEPKİLER
Deutche Welle'ye göre Avrupa Birliği Komisyonu'nun muhtemel krizleri önlemek amacıyla 2011 yılından itibaren üye ülkelerin bütçe disiplinlerine getirmeyi planladığı ek önlemler, Berlin'deki koalisyon ortakları arasında farklı yankı buldu. Başbakan Angela Merkel, AB Komisyonu'nun bütçe devreye girmeden inceleme öngörmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi. Merkel, “Böyle bir tasarruf, bütçe yapma hakkının ulusal parlamentoların elinden alınması anlamına gelmiyor” dedi. Federal hükümetin diğer ortağı, Hür Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Guido Westerwelle ise girişime sıcak bakmadığını söyledi.