Güncelleme Tarihi:
Harvard Üniversitesi araştırmacıları tarafından yayınlanan bir çalışmada, orman yangınlarının dumanında bulunan yüksek düzeydeki ince parçacık kirliliğine maruz kalmanın pozitif test oranlarına etkisi olduğuna dair kanıtlar bulundu. PM 2.5 olarak bilinen bu küçük parçacıkların daha fazla koronavirüs vakasına ve daha fazla ölüme yol açmış olabileceğini savunan araştırmacılar, ABD’nin batısındaki devasa orman yangınlarından etkilenen kesimleri inceledi.
Science Advances dergisinde yayınlanan çalışma, geçtiğimiz yıl orman yangınlarından özellikle de sert etkilenen Kaliforniya ve Washington eyaletlerinde koronavirüs vakalarının yaklaşık yüzde 20’sinin orman yangınlarıyla bağlantılı olabileceği sonucuna vardı.
YANGIN BÖLGELERİNDE YAŞAYANLAR DERHAL AŞILANMALI
Harvard’da biyoistatistik profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan Francesca Dominici duman ve Covid-19 arasındaki etkileşim hakkında, “Açıkçası bunun genel olarak çok tehlikeli bir kombinasyon olduğunu görüyoruz. Dünyanın her yerinde orman yangınlarıyla mücadele edilirken, bu korkutucu bir şey.” dedi.
Dominic, koronavirüs aşıları konusunda da çağrıda bulundu:
“Biz sadece batıdaki ilçelere baktık. Ancak nerede olursanız olun, dumanlardan çıkan parçacıklar size ulaştıysa risk altındasınız. Orman yangınlarından etkilenen bir yerde yaşayan herkes, bir an önce aşısını yaptırmalı.“
ENFEKSİYONLARA YATKIN HALE GETİRİYOR
Daha önce yapılan çalışmalar, hava kirliliğinin Covid-19 semptomlarının şiddetini kötüleştirebileceğine ve yeni koronavirüsün yayılmasını hızlandırabileceğine dair kanıtlar bulmuştu. ABD Hastalık ve Kontrol Önleme Merkezi, orman yangını dumanının akciğerleri tahriş edebileceğini ve Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2 de dahil olmak üzere akciğer enfeksiyonlarına daha yatkın hale getirebileceğini söylüyor.
Nevada’daki Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim insanları tarafından bu yıl yayınlanan bir araştırma, bölgedeki koronavirüs pozitiflik oranının, büyük orman yangını dönemlerinde önemli ölçüde arttığını buldu. Çalışma, orman yangınları sebebiyle yüksek PM2.5'e maruz kalmanın koronavirüs vakaları ve ölümleri üzerindeki etkisini, maruziyetten dört hafta sonrasına kadar artırdığını buldu.
HAVA KALİTESİ BOZULDUKÇA ÖLÜMLER DE ÇOĞALIYOR
Orman yangınları son yıllarda ABD’nin batı kesimlerini etkisi altına aldığından, halk sağlığı yetkilileri ağır dozda duman solumayla ilişkili rahatsızlıklarla giderek daha fazla karşı karşıya kalıyor. Hava kalitesi bozuldukça koronavirüs vakalarındaki sonuçlar da kötüleşiyor. Harvard çalışması, metreküp başına 10 mikrogramlık ince partikül madde artışının koronavirüs ölümlerinde yüzde 8,4 bir artışa sebep olacağını da ortaya koydu.
Örneğin, Butte County’de araştırmacılar koronavirüs ölümlerinin yüzde 41’inin yüksek düzeyde orman yangınlarının dumanına bağladı. Prof. Dominici, bu tahminlere ulaşmak için araştırmacıların, orman yangını dumanının bulunmadığı günlerde aynı kentteki ölümleri analiz ettiklerini belirtti.
HAVA KİRLİLİĞİ BULAŞ VE ÖLÜMÜ ETKİLİYOR
Çalışma verilerinin aslında şaşırtıcı olmadığını ve beklenilen bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Balık, “Hava kirliliğini, solunum yolu enfeksiyonlarına karşı akciğer savunma mekanizmalarını zayıflattığı için riski de haliyle artırıyor. Koronavirüs ilk çıktığında Çin’de ve sonra da Avrupa’da bulaş ve ölüm riskini artıran faktörleri bulmaya dönük araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalarda da hava kirliliğinin koronavirüs bulaş ve ölüm oranlarını artırdığı tespit edildi.” dedi.
Akciğerlerin fonksiyonlarını bozan her türlü etkenin enfeksiyonların oluşumuna zemin hazırladığını ifade eden Prof. Dr. Faruk Aydın ise, “Koronavirüs pandemisi yaşadığımız günlerde bütün dünyada çok fazla orman yangını meydana geldi. Yangın sonucu oluşan gaz ve partikülleri soluyan insanlarda akciğer hasarı oluşması beklenen bir durum. Bu maruziyete uğramış insanlar koronavirüse veya benzeri ajanlarla karşılaşmaları durumunda enfeksiyonu daha ağır geçirir.” dedi.
PARTİKÜL YOĞUNLUĞUNA PARALEL OLARAK AKCİĞERLER ZARAR GÖRÜR
Balık, yerleşim yerlerine yakın büyük orman yangınlarından sonra havaya karışan yangın partiküllerinin yani kurum yoğunluğuna paralel olarak akciğer dokusunun zarar görebileceğini söyledi.
“Bu partiküller koronavirüsün akciğer hücrelerine daha kolay tutunmasını ve hastalığın daha ağır seyretmesine sebep olur. Yangının etkisi, yerleşim yerlerine yakınlık, rüzgâr, bölgenin hava akımı, yangının büyüklüğü ve süresi gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir.”
PARTİKÜL VE ZARARLI GAZLARDAN KORUYAN MASKE KULLANILMALI
İklim krizinin etkileri kendini Türkiye’de de göstermeye başladı. Orman yangınlarının artık hayatımızın bir parçası olacağı göz önüne alındığında insanların kendini nasıl koruyacağı da önem kazanıyor. Uzmanlarımız bu konuda da önerilerde bulundular…
Orman yangınlarının tüm vatandaşları aynı oranda etkilemeyeceğini belirten Aydın, “Bu etkilerden korunmak için pandemide kullandığımız maskelerden daha fazla partikül ve zararlı gazlardan koruyan maskeler kullanılmalıydı. Hala aynı gaz ve partiküller solunuyorsa da kesinlikle bu tip maskeler kullanılmalı. Özellikle başka bir nedenle akciğer hasarı olanların korunması çok daha önemli. Zorunluluk yoksa yangın etkisinin devam ettiği bölgelerde bulunulmamalı.”
Yangının havayı kirletme oranının takip edilmesi gerektiğine değinen Balık, “Eğer kirlilik sınırı aşılmışsa halkın uyarılması, ileri yaşlarda olup kronik kalp ve akciğer hastalığı olanların dışarı çıkmaması ve pencerelerin kapalı tutulmasını tavsiye etmesi gerekir.” dedi.