A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2010 19:50
Wikileaks internet sitesi tarafından bir kısmı yayımlanan Amerikalı diplomatların yazdığı raporlardan oluşan belgelerde, ABD'nin Fransa'yı Rusya'ya Mistral savaş gemisi satmaması konusunda ikna etmeye çalıştığı belirtiliyor.
Rus Kommersant gazetesi, Wikileaks belgelerinde Rusya ile ilişkileri "Sıfırdan başlatma" kararı alan Washington'ın Moskova ile ilişkilere gerçekte nasıl baktığının anlaşıldığını belirterek, Rusya'nın ABD'ye İran'a yaptırımlar konusunda destek vermesine rağmen Amerikan yönetiminin Rus yönetimine yönelik güvensizliğinin devam ettiğini kaydetti.
Paris'teki ABD Büyükelçiği tarafından Washington'a gönderilen rapora göre, ABD Savunma Bakanı Robert Gates Fransız karşıtı Herve Morin ile 8 Şubat 2010'da yaptığı görüşmede, Rusya'nın İran konusundaki tavrını değiştirmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, Rusya'nın İran'a karşı yaptırımları desteklemeye meyilli olduğunu ve bundan memnuniyet duyduğunu dile getiriyor.
Ancak, tüm bunlara rağmen Rusya'nın izlediği politikanın gidişatından duyduğu memnuniyetsizliği de vurgulayan Gates, "Rusya'da demokrasi ortadan kalktı ve hükümet de istihbarat servisleri tarafından yönetilen bir oligarşi haline geldi. Başkan (Dimitriy) Medvedev'in Rusya ile ilgili vizyonu (Başbakan Vladimir) Putin'den daha pragmatik ancak buna rağmen gerçekte çok az bir değişiklik var" ifadesine yer veriliyor.
Belgelerde Gates'in Rusya'ya Mistral sınıfı savaş gemilerinin satışı konusunda Fransa'yı son derece agresif bir şekilde ikna etmeye çalıştığı görülürken, Gates, Rusya'nın bunu ABD'nin Orta Asya ve Doğu Avrupa'daki partnerlerine karşı saldırı amacıyla kullanabileceğini savunuyor.
"GÜVENMEDİĞİMİZ RUSLARLA ORTAKLIĞI NASIL KONUŞURUZ"
Fransız Savunma Bakanı, Gates'in sözlerine, "Ama o zaman biz nasıl bir taraftan Ruslara ortaklık istediğimizi diğer taraftan da onlara güvenmediğimizi söyleyeceğiz?" sorusuyla karşılık veriyor.
ABD'nin Moskova Büyükelçisi John Byerly, 6 Ekim 2009'da Washington'a gönderdiği telgrafta, Moskova-Washington ilişkilerinin "sıfırdan başlatılması" ve İran'a yönelik yaptırımlara Rusya'nın desteğini yorumlayarak ABD Savunma Bakan Yardımcısı Aleksander Vershbow'un Rus diplomat ve askerlerle yaptığı görüşmeyi aktarıyor.
Tarafların iki ülke arasındaki ilişkilerin sıfırdan başlatılması konusunda olumlu görüşler dile getirdiği belirtilen telgrafta, "Ancak işbirliği somut eylem gerektiriyor. Rus yetkililer İran'ın nükleer programının yarattığı tehlikenin farkında ancak yaptırımlara şüpheyle yaklaşmaya devam ediyorlar" ifadesi kullanılıyor.
Moskova'nın İran'a yönelik yaptırımları desteklemeye hazır olduğu belirtilerek, "Medvedev'in yaptırımlarla ilgili son derece dikkatli seçilen
sözlerine rağmen Moskova'daki ağırlıklı kesim İran'a yaptırımları destekleyecek
gibi görünmüyor. Medvedev, Putin'in desteği olmadan Rus bürokrasisine yaptırım fikrini zor satar" deniliyor.
RUSYA'DAN AZERBAYCAN'A ŞANTAJ
Rusya'nın saygın internet sitelerinden "Newsru.com" da yayımladığı Wikileaks belgelerinde, Rusya'nın Azerbaycan'ın Ukrayna'daki Büyük Kıtlık olarak bilinen Holodomor'u Ukrayna halkına karşı soykırım olarak kabul etmesi halinde Karabağ'ı unutması şantajında bulunduğunu kaydetti.
Belgelere göre, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İngiltere Prensi Andrew ile görüşmesinde Rusya'nın bu konudaki şantajını açıklıyor. Aliyev, Medvedev'den Ukrayna'daki Holodomor'u BM'de soykırım olarak kabul etmesi halinde, "Karabağ'ı tamamen unut" uyarısının bulunduğu bir mesaj aldığını kaydediyor.
Prens Andrew de başka ülkelerin devlet başkanlarının da Moskova'dan benzer uyarılar aldığını belirterek, Kırgızistan'daki İngiliz Büyükelçisine, Kurmanbek Bakıyev'in de Moskova'dan benzer uyarı alıp almadığını sorduğunu ancak İngiliz Büyükelçinin bu konuda bir bilgisinin olmadığını söylediğini aktarıyor.
"HOLODOMOR NEDİR?"
Holodomor ya da Ukrayna Kırımı, 1932–1933 arasında, Stalin döneminin Sovyetler Birliği'nde, şimdiki Ukrayna ve Rusya'nın Kuban bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlık sebebiyle 5-10 milyon insanın yok olduğu olaylara deniyor.
Ukrayna Rusya'yı, Rusya, Ukrayna'yı suçluyor. Rusya Devlet Başkanı Medvedev, geçen yıl yaptığı açıklamada Ukrayna'yı bu konuyu Rusya'ya karşı kullanmakla suçlamıştı.
Ukrayna'nın Birleşmiş Milletler'de "Holodomor'u tartışmaya açma" talebi ise geri çevrilmişti.
Holodomor'un yer aldığı Sovyet arşivlerindeki belgeler açıklanmıyor. Bu nedenle ölü sayısı kesin olarak belirlenemiyor. Ancak, Ukrayna nüfusunun dörtte birinin o dönemde hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Holodomor'un sebeplerinden en önemlisi, Sovyet döneminin uygulamaya çalıştığı ekonomik ve sosyal politikalardır. Özellikte kooperatif tarım uygulamalarını kabul etmeyen Ukrayna köylüsü zorlamalar karşısında tarım üretiminden vazgeçerek, üretimi durdurmuştur.
Durumun gidişatını önceden kestirebilecek olan dönemin yöneticileri, "anti-kolhoz" hareketin yayılmasını önlemek amacıyla, sorunu hafifletecek önlemler almaktan kaçınmış ve bir nevi bölgede diğer direnişçi köylülerce ibret alınabilecek bir olay çıkarmak istemiştir.
Açlığın en tepeye ulaştığı dönemde dahi, Sovyet yönetimi, 1932'de 1,7 milyon ton, 1933'te 1,84 milyon ton tahıl ihraç etmiştir. Bölgede artan açlıktan kaçmak isteyenlerin başka bölgelere gitmesine engel olunarak, katliama seyirci kalınmıştır. O dönemde kıtlık haberleri mümkün olduğunca sansürlenerek dünyanın dikkatinden saklanmıştır.