Güncelleme Tarihi:
Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nden yapılan açıklamada, "ABD'nin diğer tüm ülkelerin topladıklarıyla aynı türden dış istihbarat edindiği" belirtildi.
ABD istihbarat yetkililerinin, Der Spiegel dergisinde dün yayımlanan iddiaların ardından Avrupa ülkelerinden gelen soruşturma ve yaptırım tehditleri üzerine AB yetkilileri ile görüşme yapmaya hazırlandığı öğrenildi.
Adaletten sorumlu AB Komiseri Viviane Reding, iddialara "ortaklar, birbirlerine karşı casusluk yapmaz" diyerek tepki göstermişti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ise ABD'nin AB ofislerine dinleme cihazları yerleştirdiği ile ilgili iddialardan çok büyük rahatsızlık duyduğunu belirtmişti.
Alman Der Spiegel dergisi, Almanya'da her ay telefon görüşmesi, kısa mesaj ve e-posta gibi 500 milyon iletişim bağlantısını izleyen ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) aynı zamanda AB'nin Washington, New York ve Brüksel'deki ofislerini de dinlediği ve bilgisayarlara sızarak e-postaları izlediğini gizli belgelere dayanarak ileri sürmüştü.
KERRY: ÇOĞU ÜLKE BU TİP FAALİYETLERE GİRİYOR
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise ülkesinin AB ofislerini gizlice dinlediği iddialarıyla ilgili olarak, çoğu ülkenin kendi ulusal çıkarını korumak için bazı faaliyetler içine girdiği yorumunda bulundu.
Kerry, Güneydoğu Asya Uluslar Topluluğu (ASEAN) toplantıları için geldiği Brunei'de, Alman Der Spiegel dergisinde çıkan iddiaları değerlendirdi.
ABD'nin AB ofislerine dinleme cihazı yerleştirdiğine ilişkin iddiaların tüm ayrıntılarına vakıf olmadığını belirten Kerry, "uluslararası ilişkilerde çoğu ülkenin kendi ulusal çıkarlarını korumaya yönelik çeşitli faaliyetler içine girdiğini" söylemekle yetindi.
Konunun, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton tarafından, Brunei'de Kerry'nin de katıldığı bir toplantı sırasında gündeme getirildiği belirtildi.
"ÇİN, SNOWDEN'I TESLİM ETSEYDİ..."
Kerry, ASEAN toplantısındaki konuşmasında ise ABD-Çin ilişkilerinin tek bir olayın üzerinde olduğunu ve iki ülkenin pek çok konuda işbirliği yaptığını hatırlattı. Kerry, "Çin, Snowden'ı ABD'ye teslim etseydi fark yaratırdı" diye konuştu.
ABD tarafından casusluk ve hükümet mülkiyeti hırsızlığıyla suçlanan Snowden, izleme skandalının açıklanmasının ardından yaklaşık bir ay Hong Kong'da saklanmıştı. Snowden'ın, Rus havayolu şirketi Aeroflot'a ait bir uçakla Hong Kong'dan ayrılarak Rusya'ya indiği ancak gümrük kapısından girmeyerek transit yolcu bölümünde beklediği belirtilmişti.
TİCARET ANLAŞMASI ZORA GİRDİ
ABD'nin AB kurumlarını dinlediği iddiaları iki blok arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin de geleceğini riske attı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, iddialardan endişe duyduğunu belirterek, ABD makamlarından izahat istedi.
Dinleme skandalının ortaya çıkmasının ardından özellikle AB tarafından AB-ABD serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin geleceğini sorgulayan açıklamalar yapıldı.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Viviane Reding, "Eğer ortaklarımız Avrupalı müzakerecilerin ofislerini dinliyorsa büyük Transatlantik pazarı için müzakere yapamayız" dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, AB istihbarat teşkilatlarının muhtemel rolü dahil dinleme skandalıyla ilgili ABD'li yetkililerin ellerindeki tüm bilgileri açıklamasını istedi. Swoboda, ABD ile serbest ticaret anlaşması müzakerelerine "ortaklar arasında gerekli güvene dayanarak" başladıklarını fakat dinleme iddiaları doğruysa pozisyon değişikliği gerekebileceğini söyledi.
Hannes Swoboda, Transatlantik ticaret ve yatırım ortaklığı müzakerelerinin amacının AB ve ABD arasındaki bağları güçlendirmek olduğunu belirterek "Fakat vatandaşlarımız, işletmelerimiz ya da ekonomiler korunmayacaksa ve hatta casusluğa hedef olacaklarsa bu müzakereleri sonlandırmak isteyebiliriz" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, "Ortaklarımız ve müttefiklerimizin bu tür davranışlarını kabul edemeyiz" diyerek ABD makamlarının iddiaları açıklığa kavuşturmalarını istedi. Hollande, "Ancak Fransa, AB ve ABD'nin tüm ortakları için gereken güvenceleri aldıktan sonra müzakereler ve muameleler yapabileceklerini" belirtti.