Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanlığı, İslam karşıtı bir video nedeniyle Ortadoğu’da başlayan Amerikan karşıtı gösterilerin ardından Libya’nın Bingazi kentinde Amerikan misyonuna yönelik yaşanan saldırıyla ilgili yürütülen bağımsız soruşturmayı dün gece kamuoyuna açıkladı.
ABD’nin Libya Büyükelçisi Chris Stevens’ın da aralarından bulunduğu, bir diplomat ve iki CIA yetkilisinin ölümüyle sonuçlanan, başkanlık seçimlerinden önce içeride de büyük tartışma yaratan olayda, komisyon, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunu yerine getiremediğine hükmetti.
39 SAYFA TUTTU
Emekli diplomat Tom Pickering’in başkanlık ettiği, eski Genelkurmay Başkanı Mike Mullen’ın da aralarında bulunduğu beş kişilik bağımsız komisyon, 39 sayfalık raporunu Pazartesi günü Dışişleri’ne teslim etti. Perşembe günü ABD Kongresi’nde konuyla ilgili yapılacak oturum öncesi de ABD Dışişleri, gizlilik içerek kısımlarını ayıklayarak raporu web sitesi üzerinden herkese duyurdu.
DENEYİMSİZ PERSONEL
“Kısa süreliğine çalışan deneyimsiz personel nedeniyle kurumsal bilinç, devamlılık ve görev kapasitesi azaldı” denilen rapor, olayda sorumluluğunu yerine getirmeyen iki Dışişleri Bakanlığı departmanının, Diplomatik Güvenlik ve koordinasyondan sorumlu Yakın Doğu İşleri olduğunu söyledi. Güvenlik önlemleri ve personel kapasitesi açısından da 5’i gizli olmak üzere ABD Dışişleri’ne 29 öneride bulundu.
KRONOLOJİDEKİ TÜRK
Olayların kronolojik detayının da verildiği raporda, Stevens’ın bir gece önce Trablus’tan geldiği ve 14 Eylül’e kadar kalmayı planladığı misyonda, saat 19.40’da bir Türk diplomatını kapıdan yolcu ettiği bilgisi de veriliyor. Türkiye’nin Bingazi Konsolosu Ali Sait Akın olduğu bilinen diplomatın ismi raporda geçmiyor. Ancak Akın’I uğurlamasının üzerinden tam iki saat geçtikten sonra güvenlik görevlilerinin bir patlama sesi duyduğu ve bir düzine silahlı saldırganın misyona girmeye çalıştığını fark ettiği belirtiliyor. Ardından Stevens ve Amerikalı görevlilerinin öldürüldüğü gece tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor.
SORUMLULARI TESPİT ETTİLER
Rapora göre 11 Eylül saldırılarındaki birinci derece sorumluluk, Bingazi’de sene başında meydana gelen ve İngilizleri de hedef alan saldırılar sonrası yeterli önlem almayan Amerikan Yönetimi’nin. Olay sırasında sorumluluğunu yerine getirmeyenler ise Stevens’ın Bingazi’de bulunması nedeniyle önlemleri artırması gerektiği halde bunu yapmayan ve deneyimsiz bir personelle çalışan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Diplomatik Güvenlik birimi ile olaylarda koordinasyonu sağlamakla görevli olduğu halde yetersiz kalan Bakanlığın Yakın Doğu İşler masası. Bu iki büroda yaşanan sistematik başarısızlıklar ve üst seviyedeki liderlik ve yönetim eksikliği, saldırıların böyle sonuçlanmasının başlıca sebebi.
CLINTON CEVAP VERDİ
Perşembe günü ABD Kongresi’nde konu hakkında yapılacak oturuma geçirdiği mide rahatsızlığı yüzünden katılamayacak olan Dışişleri Baklanı Hillary Clinton’ın ise dün gece raporun yayınlanmasının ardından Kongre üyelerine bir mektup yolladı. Clinton’ın mektupta komisyon tarafından önerilen 29 maddenin hepsini de Kabul ettiği belirtildi. Ayrıca raporda belirtilen değişikliklerin yapılması için ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’den 1.3 milyar dolar ödenek talep ettiği öğrenildi.
BİNGAZİ’NİN YEDİĞİ İSİMLER
Bingazi Olayları, sadece Ortadoğu’da değil Amerikan iç politikasında da tahmin edilemeyecek ölçüde etkiler yarattı. Şimdiye kadar en büyük gürültü, ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Susan Rice’ın, görevi bırakacağı bilinen Hillary Clinton’ın ardından ABD Dışişleri Bakanlığı için adının geçmesi sırasında koptu. Saldırıların olduğu hafta sonu televizyona çıkan Rice, istihbarat raporlarına dayanarak saldırıların bir terör eylemi değil spontane gelişen olaylar olduğunu söyleyince, özellikle Kongre’deki Cumhuriyetçilerin uzun süre hedefi haline geldi. Olay başkanlık seçimine dahi yansıdı. Ve münazaraların birinde Obama ile Romney arasında atışmalara neden oldu. Ve geçen hafta Beyaz Saray’dan yapılan bir duyuruyla da, Rice’ın tartışmaları sona erdirmek için adının Dışişleri Bakanlığı adaylığından çekilmesini istediği açıklandı.
KERRY’NİN HAFTASI
Rice’ın aday olmayacağı açıklanınca, Perşembe günü Senato Dışişleri Komitesi’nde Bingazi oturumuna başkanlık edecek Massachusetts Senatörü John Kerry’nin Dışişleri Bakanlığı’na atandığının artık hafta sonuna kadar Beyaz Saray tarafından duyurulması bekleniyor. Fakat bir yandan da, Kerry’nin Foggy Bottom’a atanmasının Amerikan siyasetine başka etkileri olacağı hesaplanıyor.
Birincisi, Kerry’nin senatörlükten ayrılmak zorunda kalacak olması, 100 kişilik Senato’da sadece 52 üyeyle çoğunluk olan Demokratlar için bir risk. Çünkü Kerry’den sonra boşalan koltuk için Massachusetts’te yeniden bir senatörlük seçimi yapılması gerekiyor. Demokratların bu seçimdeki en büyük yıldızlarından Elizabeth Warren’a karşı kaybeden Cumhuriyetçi aday Scott Brown ise bir yıldır Massachusetts’te kampanya yürüttüğü ve popülaritesi üstte olduğu için Demokratlar Kerry’den sonra kimi çıkarırsa çıkarsın Massachusetts’te şanslı görülüyor. Senato’daki kritik dengeyi riske etmek istemeyen Obama’nın bu yüzden eyalet valisi Deval Patrick’i aday olmaya ikna etmeye çalıştığı konuşuluyor.
ROMNEY’NİN LANETİ
Olayın tarihsel açıdan en trajikomik yanı ise… Normalde bu tür durumlarda Amerika’da boşalan senatörlük koltuğuna o eyaletin valisi atama yapıyor. Tıpkı Obama’nın başkan olduktan sonra 2008 sonu Illinois Senatörlüğü’nden ayrılmasının ardından Illinois Valisi’nin yerine birini ataması ancak olayın Vali koltuğu açık artırmaya çıkardığı için daha sonra bir skandala dönüşmesinde yaşandığı gibi. Fakat Massachusetts’te böyle değil. Massachusetts’te boşalan senatörlük koltuğuna Vali atama yapamıyor, onun yerine yeniden seçime gidiliyor. Sebep de 2003-2007 arası Massachusetts’te Cumhuriyetçi Mitt Romney valilik yaptığından Massachusettslilerin Romney’ye böyle bir yetki vermemek için eyaletteki düzenlemeyi değiştirmiş olması.