Güncelleme Tarihi:
The Guardian gazetesi, William Dalrymple imzalı uzun bir yazıda Mevlana ve ABD’de gördüğü ilgiyi değerlendirdi. Gazete, "13’üncü yüzyılda yaşamış olan Türk şairi Rumi’nin ABD’deki popülaritesi, trajik bir ironidir, çünkü kurduğu sufi dervişler tarikatı menleketinde yasaktır" ifadesini kullandı. Gazete, şunları yazdı:
"11 Eylül, Bin Ladin ve Medeniyetler Çatışması dünyasında inanılır gibi gelmiyor ancak 1990 yıllarında ABD’de en çok satılan şair, Robert Frost, Robert Lowell, Wallace Stevens veya Sylvia Plath gibi Amerikan edebiyatının devlerinden biri, yada Shakespeare, Homeros, Dante veya bir Avrupalı şair değildi. Bugün Türkiye dediğimiz topraklarda bir medresede şeriat öğreten bir Müslüman din adamıydı."
Mevlana’nın İngilizce’ye tercüme edilen şiirlerinin, Madonna, Goldie Hawn veya Demi Moore tarafından söylendiğine dikkat çekilen yazdıda Sarah Jessica Parker’in Mevlana’nın rock müziği ile seslendirilmiş eserleri ile aerobik yaptığı kaydedildi.
Buna karşın Mevlana’nın şiirlerinin Türkiye’de okunmadığı gibi çağdaş Türkçe ile yayınlanmadığını kaydeden gazete, Talat Halman’ın, "Rumi gerçekten Türkiye’de en çok okunan bir şair değil" sözlerine yer verdi. Mevlana’nın şiirlerinin geniş bir biçimde tercüme edilmediğini ve var olan tercümelerin yeterince şiirsel olmadığını ifade eden Halman, insanların Mevlana’nın Mesnevi gibi uzun bir kitabını okumak için gereken sabrının olmadığını da söyledi.
The Guardian da, "Rumi’nin kurucusu olduğu sufi dervişleri tarikatı Mevleviler, Mustafa Kemal Atatürk döneminden beri resmen yasak ve trajik bir ironiktir ki Türkiye’yi batılaştırmak ve Avrupa ile ABD’ye daha yakınlaştırmak için o güzel tekkeler, ya kilit vurulmuş ve terkedilmiş ya da devlet tarafından el konulmuştu" ifadesini kullandı.
Bugünkü Türkiye’de fazla göze bakmayan sufizmin gösterilerinin tolere edildiğini belirten gazete, "Rumi’nin temsil ettiği sufi mistisizmin açık uygulamaları, teknik olarak hala yedi aylık bir hapis cezasına neden olabilir" diye yazdı.
İngiliz gazetesi, Talat Halman’ın, Mevlana’nın temsil ettiği sufizm türünün, "İslam’ın liberal ruhu"nu yansıttığı değerlendirmesine dikkat çekerken, İslamın adeta terör ile eş anlamlı olarak değerlendirildiği bu dönemde Mevlana’nın mesajlarının duyulmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.