OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 17, 2004 00:00
ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimine hazırlanan ülkenin iki büyük partisi Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti arasındaki yarış ve Demokrat Parti içindeki başkan adayı belirleme süreci "kirli siyasete" dönüştü.Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı, ABD Başkanı George W. Bush olacağı için, en azından Demokrat Parti içindeki aday belirleme yarışı bitinceye kadar Bush'a dokunulmayacağı sanılsa da, Demokrat Parti'nin aday adayları Bush'un Vietnam Savaşı'nda savaşmadığı halde ''vatanseverlik'' iddiasında bulunduğu tezini işlemeye başladılar. DEMOKRATLARIN YARIŞI BİTMEDEN BUSH HEDEF OLDUBeyaz Saray, Vietnam Savaşı sırasında Texas Ulusal Hava Muhafız Gücü'nde görev yapan Bush'un askerlik kayıtlarına ilişkin tüm belgeleri açıklamak zorunda kalırken, gazeteler iddialarla doldu taştı. Bush'un savaştan kaçmak için ailesinin yardımıyla bu göreve kayıt yaptırdığı ve sonra da Muhafız Gücü'ndeki görevine pek gitmediği ileri sürüldü. The Washington Post gazetesi, Bush'un Texas Valisi olduğu dönemde, talimat üzerine ''Bush'u utandıracak belgelerin'' çöpe atıldığını bizzat görüldüğü iddialarına yer verdi. Beyaz Saray'dan açıklanan belgeler, Demokrat Parti liderlerini tatmin etmedi. Bu iddialar, partisi içinde önde giden Massachussetts senatörü John Kerry'nin işine yarar görünse de, Kerry'nin
seçim kampanyasını yürütenler, Demokrat Parti liderlerine, Bush'un Vietnam Savaşı kayıtlarına ilişkin iddiaları ''çok erken'' gündeme getirdikleri için duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Kerry kampanyası, Kasım ayına kadar, bu konunun ağırlığını yitirmesinden endişe ediyor.Basında, Vietnam Savaşı gazisi, hayat kurtaran, madalyalı Kerry ile bu savaşta yer almadığı halde Irak'a kolayca Amerikan askerlerini gönderen Bush karşılaştırması yapılıyor. JANE FONDA SAVAŞTA MALZEME OLDUBu arada, Kerry'nin savaş karşıtı görüşleriyle tanınan
sinema oyuncusu Jane Fonda ile bir fotoÄŸrafı medyada yer aldı. FotoÄŸrafta, Vietnam Savaşı sırasında savaÅŸ karşıtı gösteriye katılan Fonda'nın birkaç sıra arkasında oturan Kerry görülüyor. Jane Fonda, hemen CNN televizyonuna çıkarak, Kerry'yi hiç tanımadığını ve kendisinin kullanılmasından hiç memnun olmadığını ifade ederken, Amerikan politikasında ''kirli siyasetten'' duyduÄŸu rahatsızlığı dile getirdi. Öte yandan, Fonda ile Kerry'yi aynı karede gösteren fotoÄŸrafın sahte olabileceÄŸi iddiası da ortaya atıldı. KERRY'YE EVLÄ°LÄ°K DIÅžI Ä°LÄ°ÅžKÄ° Ä°DDÄ°ASIKerry'yi en çok sarsma gücüne sahip iddia ise senatörün, yanında çalışan bir stajyerle 2 yıl süren evlilik dışı bir iliÅŸki yaÅŸadığı iddiası oldu. Senatör Kerry, bu iddiayı, ortaya atıldığının ertesi günü katıldığı bir radyo programında kesin bir dille yalanladı. Kerry ile iliÅŸkisi olduÄŸu iddia edilen 27 yaşındaki Alexandra Polier de, serbest gazeteci olarak çalıştığını, Kerry'nin yanında hiçbir zaman stajyerlik yapmadığını ve böyle bir iliÅŸkinin söz konusu olamayacağını açıkladı. Gazeteciler, Polier'in ailesinin Philadelphia'daki evinin önünde nöbet beklerken, Polier niÅŸanlısı Yaron Schwartzman'ın Kenya'daki ailesini ziyaret ediyor. POLÄ°ER'Ä°N AÄ°LESÄ°NDEN ÅžAÅžIRTICI AÇIKLAMAPolier'in anne ve babası, Cumhuriyetçi Partili Terry ve Donna Polier de, ''Senatör Kerry'nin, bu iddialara karşı takındığı tutumu çok takdirle karşıladık ve ABD baÅŸkanlık seçiminde Senatör Kerry'ye oy vermeyi planlıyoruz'' diyerek, ÅŸaşırtıcı bir açıklama yayınladı. Bu arada, Washington Post ve New York Times gibi saygın gazeteler, Kerry'nin evlilik dışı iliÅŸkisi iddialarına çok dikkatle yaklaÅŸtı. Bu gazeteler baÅŸta olmak üzere birçok basın kuruluÅŸu, televizyon talk show'ları, tabloid gazeteler ve yabancı basının konuyu didik didik etmesine karşın, Alex Polier'in adından bahsetmemeye ve habere kısıtlı yer vermeye özen gösterdi. Post ve Times gibi gazeteler, belli bir aÅŸamaya ulaşıncaya kadar bu tür iddialara yer vermemeyi tercih ediyor. Kerry'nin durumunun, ÅŸimdilik iddialardan etkilenmediÄŸi gözleniyor. HOWARD DEAN KAYBETTİĞİNÄ° KABUL ETMÄ°YORDemokrat Parti içindeki yarışta beklenmedik ÅŸekilde gerilere düşen eski Vermont Valisi Howard Dean de, ''kirli siyasetten'' payını aldı. Parti ön seçimleri öncesinde favori gösterilmesine karşılık, daha ilk ön seçimin yapıldığı Iowa'da seçimi üçüncü tamamlayan Dean, ÅŸu ana kadar 16 eyalette yapılan ön seçimlerden hiçbirini kazanamadı. Gözlemcilere göre Dean'e en büyük zararı, öfkeli ve duygusal kiÅŸiliÄŸini ortaya koyarak yine kendisi verdi. Iowa ön seçiminde kaybedince öfkeli bir çığlık atan Dean'in görüntüsü bütün televizyonlardan yayınlanınca, Demokrat Partili aday için, ''Biz bu adama nükleer çantayı emanet edebilir miyiz?'' tartışmaları da baÅŸladı. Dean'e en son darbeyi, seçim kampanyasını yürüten Steve Grossman vurdu. Grossman, basına, umudunu bugün Wisconsin'de yapılacak ön seçime baÄŸlayan Dean'in, kazanamazsa bile adaylıktan çekilmeye niyeti olmadığını ve hata yaptığını savunan açıklamalarda bulundu. Kendisini basın önünde, ''kaybettiÄŸini kabul edemeyen'' bir adam konumuna düşüren Grossman'a öfkelenen Dean, seçim kampanyasının başını kovdu. KÄ°RLÄ° SÄ°YASETÄ°N TARÄ°HÄ°BaÅŸkanlık seçimlerinde adayların birbirine karşı saldırgan tutumu, Amerikan siyasetinin bir parçası olarak da kabul ediliyor. Eski baÅŸkan Richard Nixon (1913-1994), 1972 yılında Demokrat Partililerin Watergate binasındaki merkezine dinleme cihazları yerleÅŸtirmiÅŸ ve seçim kampanyasının gidiÅŸatını dinlettirmiÅŸti. Nixon, bunun ortaya çıkmasından sonra istifa etmek zorunda kalmıştı. ABD'de 1828 yılındaki baÅŸkanlık seçiminde de, John Quincy Adams, rakibi General Andrew Jackson tarafından, kadın satıcısı anlamına gelen ''Pimp'' lakabını takmıştı. Bu lakap, Adams Moskova'da Amerikan büyükelçiliÄŸi yaptığı sırada Rus bir asille genç bir kadının iliÅŸkisine yardımcı olduÄŸu dedikodusuna dayandırıldı. Adams'ın destekçileri de geri kalmayarak, ''General Jackson'ın annesi, Amerika'ya Ä°ngiliz askerleri tarafından getirilen bir hayat kadınıydı'' yazılı broşür bastırarak dağıttılar. Seçimi, General Jackson kazandı. ABD'nin kurucularından Thomas Jefferson da, 1800 yılı seçiminde, ''cinayet, soygun, tecavüz, evlilik dışı iliÅŸki ve enseste'' destek vermekle suçlanmış ve seçimi kazanmıştı. Cumhuriyetçi Partili Bush ve büyük olasılıkla 2 Kasım seçiminde rakibi olacak Demokrat Partili Kerry'nin arasındaki rekabetin ise geçmiÅŸ olaylara kıyasla daha hafif kaldığı söylenebilir.Â
button