Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2004 00:00
ABD'de 20. yüzyılın baÅŸlarından itibaren yüzbinlerce fakir ve eÄŸitimsiz çocuÄŸun "geri zekalı" damgasıyla eyalet yönetimleri tarafından toplumdan tecrit edilerek belirli merkezlerde adeta "depolandıkları", buna karşın federal yönetimlerin bu uygulamayı durdurmak için hiçbir ÅŸey yapmadıkları ortaya çıktı.ABD'de piyasaya yeni çıkan ''The State Boys Rebellion - Devlet Çocuklarının BaÅŸkaldırısı'' isimli bir kitap, Amerika'nın 1900'lü yılların başındaki karanlık sayfalarına ışık tutuyor.  ''Ebleh ya da akılsız'' olarak damgalanan çocukların anlatılması güç kötü ÅŸartlarda barındırıldıkları belirtilen Michael D'Antonio'nun kitabında, bu çocukların büyük çoÄŸunluÄŸunun herhangi bir akli sorununun olmadığı, bunların sadece gidecek yerleri olmayan fakir ve eÄŸitimsiz çocuklar oldukları öne sürülüyor. Türünün ilk örneklerinden olan ve bir dönem 2500 çocuÄŸun toplandığı Waltham'daki Fernald School gibi kurumlarda biraraya getirilen çocukların hepsinin, zekalarına bakılmazsızın, ''geri zekalı'' olarak adlandırıldıkları belirtiliyor.  Frenald School'u iÅŸletenlerin hiçbiri bugün artık hayatta deÄŸilken, bu ''okul''un kurbanlarının kendilerine vurulan damgadan dolayı acı çekmeye devam ettikleri belirtiliyor. Kitapta, bu kurbanlardan 11 yıl boyunca Fernald'da kalan Fred Boyce ve Joe Almeida'nın anılarına yer veriliyor. Boyce, ''Uzun bir süre sadece buraya ait olduÄŸumuzu ve insanlık türünün bir parçası olmadığımızı düşündük. Kendimizi hep doÄŸmaması gereken insanlar olarak gördük'' diyor. Kitabın yayını dolayısıyla konuyu yeniden gündeme taşıyan CBS televizyonu, Fernald School ve benzeri kurumların 20. yüzyıl baÅŸlarında popüler bir hareket olan ve insan ırkının ıslahını hedefleyen ''öjenik'' hareketinin bir parçası olduÄŸunu belirtirken, buhareketin genetik açıdan aÅŸağı oldukları düşünülen insanların toplumdan ayrılarak üremelerinin önlenmesi fikrinden doÄŸduÄŸunu kaydetti. Daha çok Nazi Almanyası ile özdeÅŸleÅŸen öjeniÄŸin aslında ilk olarakAmerika'da baÅŸladığı kaydedilirken, bu hareketin Hitler Almanyasının tarihe karışmasından sonra da ABD'de devam ettiÄŸi belirtildi. Hareketin dorukta olduÄŸu 1920 ve 1930'lu yıllarda öjenik hakkında fuarlarda sergiler düzenlendiÄŸini belirten CBS, bu sergilerde öjenik uygulamasının Amerika ve insan ırkının yararına bir hareket olduÄŸu mesajının verilmeye çalışıldığını savundu. D'Antonio ise kitabında, bunun sadece bir hareket deÄŸil, bir hükümet politikası olduÄŸunu belirtirken, ''Ä°nsanlara, ÅŸayet bu insanların çocuk sahibi olmasını engellersek hastalıklardan kurtulabileceÄŸiz, suç oranlarını düşürebileceÄŸiz, ulusumuzun refahını artırabileceÄŸiz denildiÄŸini'' kaydetti. Kitapta yer alan bilgilere göre, okullarda öğrencilerin düzenli olarak test edildiÄŸi ve ebleh bulunanların ABD genelindeki Fernald benzeri 100 civarındaki kuruma gönderildikleri belirtilirken, bu çocukların bu kurumlardan geri dönüşünün ise asla mümkün olmadığı ifade ediliyor. Buralarda toplanan çocuklardan en azından yüzde 50'sinin bugün normal yetiÅŸkinler olarak hayatlarını sürdürdüklerini belirten D'Antonio, oysa bunların bu kurumlarda ahmak, aptal ve geri zekalı gibi anlamlara gelen ''idiot'', ''embesil'' ya da ''moron'' gibi tıbbi terimlerle sınıflandırıldıklarını kaydediyor. 1949 yılında 8 yaşındayken, zekası normal seviyede olmasına raÄŸmen, ''moron'' damgasıyla Fernald'a gönderilen kimsesiz Fred Boyce,bu kurumda 11 yılını geçirmiÅŸ. Boyce, sorumluluÄŸundan kurtulmanın en kolay yolu olarak yetkililerin kendisi için burayı bulduÄŸunu ifade ederken, ''Böylece benim için bir ev bulmaları gerekmedi. Sadece bu insan depolarından birine atarak çürümemi beklediler'' diyor. Çok az eÄŸitim ve ÅŸefkatin olduÄŸu bu kurumlarda kalanlara, burada hayat boyu kalacakları telkin edilirken, özellikle bazı erkek çocukların hiçbir ÅŸekilde rızaları alınmaksızın bazı radyasyon deneylerinde kobay olarak kullanıldıkları da iddia ediliyor. Erkek çocuklara radyasyonlu süt ve gıdalar verilerek üzerlerindeki etkinin ölçülmeye çalışıldığı belirtiliyor. Kitapta anılarına yer verilen diÄŸer kurban Joe Almedia ise kendisinin Fernald'da hayatını yitirmiÅŸ olanların kafataslarını ve beyinlerini ince ince dilimleyerek, beyni bilim adamlarının inclemesine hazır hale getirmekle görevlendirildiÄŸini kaydediyor. Her türlü aÅŸağılama ve cinsel istismarın hakim olduÄŸu öne sürülen bu kurumların 1970'li yıllara kadar faaliyette olduÄŸu belirtiliyor. Boyce, öjeniÄŸin artık siyasi açıdan kabul görmemeye baÅŸladığı 1960yılında 19 yaşındayken Fernald'dan kurtulurken, kendilerine burada vurulan damganın hayatlarının kalan kısmını da olumsuz etkilediÄŸini ifade ediyor. Konunun 1994 yılında Senato'da gündeme getirilmesinden sonra özellikle bu kurumlardaki çocukları genetik ve radyoaktif incelemelerde kobay olarak kullanan Massachusets Institute of Technologies'ın maÄŸdurlara 60 bin dolar tazminatlar ödediÄŸi belirtiliyor. Â
button