Güncelleme Tarihi:
Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olan Bengü Gerek, yüksek lisans eğitimini tamamlamak için 10 yıl önce Amerika'ya gitti. Bengü Gerek, eğitiminin ardından Virginia eyaletine bağlı Fauquier Country'de bir devlet okulunda İngilizce öğretmenliği yapmaya başladı. Gerek, 6 yıl önce bilgisayar tamircisi olan John Beachley ile evlendi. Yaklaşık 2 yıl önce ayrı evlerde yaşamaya başlayan çift, 20 Ocak tarihinde de boşandı.
24 Ocak günü öğrencileriyle birlikte sinemaya giden Bengü Gerek, dönüşte, saat 21.00 sıralarında evinin garajına otomobilini park ederken eski eşi tarafından öldürüldü. Bu sırada yanına bulunan annesi Semra Metin’i de ağır yaralayan Beachley, intihar etti.
Bengü Gerek’in cenazesi ailesi tarafından uçakla İstanbul’a, buradan da toprağa verilmek üzere memleketi Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine getirildi. Gerek, Çarşı Camisi’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Şarköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenazede Bengü Gerek’in babası Ramazan Gerek ile diğer aile bireyleri taziyeleri kabul etti.
Büyük bir acı yaşadıklarını ve yüreklerinin yandıklarını ifade eden Ramazan Gerek, "Amerika’dan kızın arkadaşları aynı okuldan öğretmenlik yapan onlar aradılar. Bengü’yü kaybettik diye. Sonra biz de diyalog kurduk. Diğer kişilerle konuştuk. Kızım Amerika’da ilkokulda İngilizce öğretmeniydi. 4 yıldır devlet okulundaydı.
Olay şöyle oluyor; ayrıldığı eşi Amerikalıydı. Üç gün önce ayrılıyorlar. Bunları takip ediyor, öğrencileri sinemaya götürüyorlar. Onları bırakıyorlar, garaja geldiklerinde ayrıldığı eşi gelip peşlerinden tarıyor. Allah’tan öğrencileri bıraktıktan sonra oluyor. Psikopat okulu falan bassa katliam çıkardı. Biliyorsunuz; Amerika’da bu tür olaylar çok oluyor. Eşim nefes alamadık diyor.
Bir tek kelime diyemedik, içeriye girer girmez taramış. Kızım olay yerinde ölmüş. Eşime 4 tane mermi sıkıyor. Sonra da bir tane kendi kafasına sıkarak intihar ediyor" dedi.
Kızıyla bir gün önce görüntülü telefonla görüştüklerini belirten Ramazan Gerek, "Hiçbir şey anlatmadık. Veda eder gibi göz göze bakıştık, inanın konuşamadık. Ne o bana ne ben ona bir şey diyemedim. Gülüştük, bir öpücük verdim gözünün içine baktım. Sanki veda etmiş gibi. Konuşamadım, sözün bittiği yer. Acımız büyük, yüreğimiz sızlıyor. 6 ay önce uzaklaştırma istemişler, hakim onu vermemişler. Boşandığı mahkemeden koruma istemişler, yine vermemişler. Yani devletin de ihmali var. Kadın cinayetleri durdurulsun, bunun ülkesi yok" diye konuştu.