Güncelleme Tarihi:
Rusya DışiÅŸleri Bakanı Sergey Lavrov, Hula'da hafta sonu meydana gelen ve 49'u çocuk, 108 kiÅŸinin öldüğü katliamın ardından, Åžam yönetimine karşı olayların baÅŸladığı 2011 yılının Mart ayından bu yana en mesafeli açıklamayı yaptı.Â
Yine de Lavrov, üzerinde son derece iyi çalışıldığı belli olan açıklamasında Hula'daki katliamdan doğrudan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı sorumlu tutmadı. Ancak gerek muhalefetin ve gerekse Suriye ordusunun masum sivillerin öldürülmesinde "payları" olduğunu belirtti. Deneyimli Dışişleri Bakanı bu "payların" ne olduğu konusuna açıklık getirmedi.
Son dönemde gelen açıklamalar, perde arkasında gizli pazarlıkların sürdüğüne iÅŸaret ediyor. Zaten bu konuda en somut geliÅŸmenin izlerini New York Times'ın bu hafta içinde yayınladığı bir haberde bulmak mümkün. Habere göre, yaklaşık bir ay önce Rusya'yı ziyaret eden ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Thomas Donilon, çözüm planı hakkında Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin'i bilgilendirdi. Plan, Suriye Devlet BaÅŸkanı BeÅŸar Esad’ın, Yemen’de olduÄŸu gibi devlet baÅŸkanlığını bırakmasını, ancak yönetimde rejimden bazı kiÅŸilerin kalmasını öngörüyor.Â
EKONOMİK YAPTIRIMLAR İHTİMAL DIŞI DEĞİL
Rusya, Suriye'ye yönelik askeri müdahaleye "ilkesel olarak karşı olduğunu" açıklasa da Batılı ülkelerin yeni yaptırım kararlarına aynı keskinlikte karşı değil. Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennady Gatilov, Salı günü yaptığı açıklamada yaptırımlar için "henüz erken" olduğunu söyleyerek, Rusya'nın bu ihtimali tümüyle devre dışı bırakmadığını da vurgulamış oldu.
DÖNÜM NOKTASI MI?
Lavrov'un Hula'da meydana gelen katliamın "tarafsız ve tüm yönleriyle" soruşturulması isteği, Washington tarafından da son derece olumlu karşılandı. Konuyla ilgili konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, "Lavrov'un bu isteği, Rusya için dönüm noktası mı?" sorusuna, "Öyle ümit ediyoruz" cevabını verdi.
Lavrov'un açıklamalarının ardından, uzmanlar, son Hula olayıyla Moskova’nın yoğun bir diplomatik baskıyla karşılaştığını ve pozisyonunu yeniden belirlemek zorunda kaldığını ileri sürüyorlar.
YEMEN PLANI NEDÄ°R? |
ABD yönetimi kapalı kapılar ardında, Moskova yönetimini, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iktidardan indirilmesine ikna etmeye çalışıyor. New York Times'ın duyurduğu plana göre, plan Camp David'deki G-8 toplantısında, ABD Başkanı Barack Obama tarafından Rusya Başbakanı Dimitri Medevdev'e sunuldu. Toplantıya katılan diplomatlar gazeteye, planın Rus heyetinin dikkatini çektiğini anlattılar. Plan Yemen'de uygulanan geçiş modelini öngörüyor. Yemen modeli, Arap Baharı’nın farklı işlediği bir "devrim" sürecine işaret ediyor. Bu ülkeyi 33 yıl demir bir yumrukla yöneten Ali Abdullah Salih, uzun ve kanlı bir isyanın ardından koltuktan inmeye ikna edilmişti. Salih, Körfez İşbirliği Konseyi ile sağlanan anlaşmayla dokunulmazlık hakkı verilerek Yemen’i terketmiş, 27 Şubat’ta yerine yardımcısı Abdullah Rebu Mansur el Hadi geçmişti. ABD, plan kapsamında Esad'ın iktidardan çekilmesini, karşılığında dokunulmazlık verilmesini ancak mevcut yönetimden bazı isimlerin kalmasını öngörüyor. Diplomatik kaynaklar böylece Rusya'nın bu ülkedeki çıkarlarına da zarar verilmeyeceğini belirtiyorlar. |
Fransa, İngiltere ve İsrail, Suriye'ye yönelik askeri bir müdahaleyi gündeme getirirken, ABD Esad'a karşı yaptırımların artırılması için harekete geçmek ve Suriyeli diplomatları sınır dışı etmek dışında fazlaca bir adım atmadı.
"MİLİTARİZE ETMEKLE ÇÖZÜLMEZ"
Öte yandan Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, katliamdan Suriye yönetimini sorumlu tutmakla beraber, Libya'daki gibi bir askeri müdahaleye karşı olduklarını söyledi.
ABD, Suriye'nin Libya'dan daha güçlü bir orduya sahip olduğunu ve ülkenin bir iç savaşın eşiğinde olduğunu öteden beri belirtiyor ve askeri bir müdahale seçeneğini açıkça dile getirmiyordu.
Dahası Carney, "Daha fazla militarizasyon Suriye'nin geldiği şu noktada doğru bir çözüm değil" dedi. Carney, "Bu daha fazla kaosa neden olur" diyerek, bir süredir ABD'li uzmanların dile getirdiği iç savaş olasılığına dikkat çekti. Ancak Carney'in son açıklamasında dikkat çeken nokta "militarizasyon" sözcüğünü seçmiş olması.
Nitekim, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice Salı günü, Suriye'deki durumu "Otobüsün tekerleklerinin çıktığını görüyoruz" sözleriyle yorumlamıştı.
Ancak ABD yönetimi, daha önce Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriyeli muhaliflere silah verdiğini dolaylı olarak doğrulamıştı. ABD'nin koordinasyonunda yapılan bu yardımın, ülkedeki radikal İslamcı Selefi gruplara gittiği belirtiliyor.
ABD'nin tavır değişikliğinin gerisinde, ülkedeki radikal İslamcı grupların yükselişinden ve bir iç savaşın patlak vermesinden endişe etmekten çok, Rusya’yı yeni planına ikna etmek için yeniden pozisyon alma çabası yatıyor.
"RUSYA Ä°LE AMACIMIZ ORTAK"
CLINTON'DAN İÇ SAVAŞ UYARISI |
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD'nin Suriye'ye yönelik herhangi bir askeri harekatı için, Rusya dahil uluslararası desteğe ihtiyaç duyulacağını söyledi. Clinton, Suriye'deki büyük bir içsavaşın durumu daha da kötü hale getirebileceğini, İran ve diğer bölgesel güçleri içine alan temsili bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu. |
Rusya ise Mart ayından bu yana Moskova'da Esad karşıtı gruplarla görüşüyor. Bu görüşmelerde Esad ve dış müdahale karşıtı Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi'nin Moskova'nın dikkatini çektiği belirtiliyor.
ATEÅžKES ZAMANLAMASI
Annan Planının ilk günlerinde ateşkese uymayarak saldırılarını sürdüren Özgür Suriye Ordusu ise Hula katliamının ardından şaşırtıcı bir biçimde ateşkes ilan etti.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Beşar Esad yönetimine ateşkese uyması için 48 saat süre verdiğini açıkladı. Anca Riyad El Esad Annan planının başarısızlığa uğradığının ilan edilmesini istedi.
ESAD Ä°KTÄ°DARI BIRAKABÄ°LÄ°R MÄ°?
Öte yandan Esad yönetiminin iktidarı bırakacağını düşünmek için henüz erken. Geniş bir desteği olan Beşar Esad yönetimi, gücünü konsolide ettiği belirtiliyor. Ancak yine de Rusya'nın ABD'nin planını onaylaması, Esad'ın en büyük destekçisini yitirmesi ve büyük bir darbe alması anlamına geliyor. Moskova şu an bu yönde adımlar atmasa da, Esad’ın yerine kimin geçeceğinden emin olunduğu anda harekete geçilmesinin önünde hiçbir engel yok.
 Ali Örnek
https://twitter.com/#!/ornekali
Â