Güncelleme Tarihi:
Nuland, günlük basın brifinginde bir soru üzerine, "Bizim görüşümüz sınırın açık kalması gerektiği yönünde. Türk hükümetinin, insani yardım konusunda üstlendiği harikulade çalışmadan çok memnunuz. Sınırda şu anda 15 bin civarında sığınmacı olduğunu sanıyoruz. Durum, aşırı derecedeki zor halini sürdürüyor. Bildiğiniz gibi, Türk Kızılayı üzerinden de dahil olmak üzere, Türk hükümetine yardım önerisinde bulunduk. Sınırdaki duruma dair kaygılarımız sürüyor" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın "sınır çatışması" tehlikesinden söz ettiğinin hatırlatılması üzerine Nuland, şunları kaydetti:
"Bakan, Suriye hükümetinin sınıra tanklar da dahil olmak üzere ağır silahlar sevk ettiğine dair haberlere karşılık olarak bu açıklamayı yaptı. Dolayısıyla verdiği mesaj, sınırın açık kalmaya devam etmesi, sınırda barış ve güvenliğin muhafazası ve çatışmaların olmaması yönünde bir uyarı niteliğindeydi. Tabii ki kaygılarımız sürüyor. Ancak sınırın hala büyük oranda açık durumda olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz."
GAZZE FİLOSU
Nuland, Gazze'ye gönderilmesi planlanan yeni yardım filosuyla ilgili sorular üzerine de "eğer gerçekten Gazze halkına yardım edilmesi amaçlanıyorsa, gerek Mısır gerekse İsrail üzerinden bunun yapılmasına imkan verecek yeterli düzeyde mekanizmaların olduğu" yönündeki görüşünü yineledi.
Bu girişimi "tehlikeli ve provokatif" bulduklarını tekrarlayan ve konuyla ilgili tüm taraflara itidal çağrıları yaptıklarını hatırlatan Nuland, "Umuyoruz geçen yılkine benzer durum meydana gelmez" dedi.
İsrail'in silah kaçakçılığına karşı kendini savunma hakkı konusundaki pozisyonlarının değişmediğini kaydeden Nuland, "Şunu vurgulamak isterim ki, İsrail'in, denizden silah kaçakçılığı konusunda kötü deneyimleri oldu. Dolayısıyla burada bir kendini savunma hakkı olduğunu düşünüyoruz. Ancak en önemli şey, geçen yılki yaşananların tekrarlanmaması" ifadesini kullandı.
SURİYELİ MUHALİFLERDEN YAZILI AÇIKLAMA
Öte yandan dün Suriye'nin başkenti Şam'da toplanan Suriyeli rejim karşıtları, "demokrasiye geçmeyi amaçlayan halk ayaklanmasını" desteklediklerini açıkladı.
Toplantının bitiminde muhalifler tarafından yapılan yazılı açıklamada, muhaliflerin ayaklanmaya verdiği destek vurgulandı, açıklama, muhaliflerin Başar Esad rejimini de protestoları kanla bastırmaktan vazgeçmesi yönünde yaptığı çağrıyı da yansıttı.
Muhaliflerin açıklamasında, "Demokratik, sivil, çok taraflı ve bütün Suriyeli vatandaşların hak ve özgürlüklerini garantileyen bir devlet sistemine geçmeyi hedefleyen halk ayaklanmasını destekliyoruz" ifadeleri yer aldı.
Bazı Suriye güvenlik güçleri mensuplarının gösteriler sırasında işlediği cinayetlerin araştırılması için bağımsız bir soruşturma komisyonunun kurulması, gösteriler sırasında gözaltına alınanların ve siyasi tutukluların serbest bırakılması talep edilen açıklamada, resmi ve yarı resmi basın organlarını ülkede mezhep kavgasına yol açacak türde yayın yapmaktan sakınmaları istendi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemcisi adlı kuruluşa göre, Şam rejiminin iktidar karşıtı protestolara sert müdahalesi, 15 Mart'tan bu yana bin 342 sivilin ve 343 güvenlik mensubunun ölümüne yol açtı.