A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2011 00:00
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, dün TBMM’de düzenlediği sohbet toplantısında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam ziyaretine değinerek, “Türkiye, ABD’nin Ortadoğu’daki postacıbaşı mıdır, emir eri midir” diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin dış politikasıyla Türkiye’nin Batılı egemen güçlerin Ortadoğu’daki sözcüsü konumuna geldiğini dile getirirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye konusunda yaptığı “Sabrımızın sonuna geldik” açıklamasına tepki göstererek “Bu sabrın sonunda ne yapacak Hükümet, askeri müdahale mi yapacak Suriye’ye?” diye sordu.
Vize de kalkmıştı
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde bir grup atanamayan öğretmenle görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda yükselen tansiyon ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu ülkeye ziyaretini değerlendirdi. AK Parti’nin dış politikada “sıfır sorun” politikası izlediğini beyan ettiğini, Suriye’yle karşılıklı vizelerin kaldırıldığını ve Suriye’yle sıcak ilişkiler kurulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Fakat ne olduysa Batılı egemen güçlerin devreye girmesi sonucu bu ilişki birdenbire bozuldu. Şimdi Suriye neredeyse bizim Ortadoğu’daki en büyük düşmanımız konumuna geldi. Batılı egemen güçlerin Ortadoğu’daki sözcüsü konumuna geldik. Bütün komşularımızla ilişkilerimiz bozuldu” diye konuştu.
Müdahale tavrı
“ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un mesajlarını Davutoğlu aracılığıyla Suriye’ye iletmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu Davutoğlu’nun Suriye’ye gidip demokrasi, özgürlük taleplerini aktarmasına karşı çıkmadıklarını, sorunun Türkiye’nin müdahaleci bir tavır sergilemesi olduğunu ifade etti. Başbakan’ın “Sabrımızın sonuna geldik” açıklamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bu sabrın sonunda ne yapacak Hükümet, askeri müdahale mi yapacak Suriye’ye? Hangi gerekçeyle sabrının sonuna geldiğini Sayın Başbakan’ın çıkıp açıklaması lazım” dedi.
Tek parti dönemi
Milletvekillerinin Meclis kürsüsünde özgürce konuştuğunu, halktan bunu gizlemenin bir anlamı olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “1940’ların tek parti dönemine doğru Türkiye gidiyor. Demokrasiyi geliştirelim diyoruz, sansürlerle demokratik alanı daraltıyoruz. Geldiğimiz nokta medyada sansür var, işadamlarına baskı var, şimdi parlamentodaki konuşmaları nasıl halktan gizleyebiliriz, bu arayış içindeler. Doğru değil” diye konuştu.
Müzeye destek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ressam Mustafa Ayaz’ın kurduğu ve Türkiye’nin ilk özel müzeleri arasında seçkin bir yere sahip olan Mustafa Ayaz Müzesi’ni bizzat Ayaz’ın rehberliğinde gezdi. Kılıçdaroğlu, “Mustafa Ayaz resim sanatının çok önemli bir simgesidir. Kazandıklarıyla bir özel müze kurmuş geliştirmiş. Umarım bu müzenin yaşamasıyla ilgili bazı sorunlar da zaman içinde giderilir. Sayın Ayaz’ın ağırlıklı olarak kendi çalışmalarından oluşan koleksiyonu aracılığıyla gelecek kuşaklara Türkiye’nin önemli bir resim dönemi aktarılıyor”dedi.
Devletin onurunu rencide etmeyin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye Suriye’de Batılı güçlerin taşeronluğunu yapıyor” eleştirilerini yakışıksız olarak tanımlayan Davutoğlu şöyle dedi: “Üzülerek söylüyorum, yakışmamıştır. Neden? Hiçbir hükümetin bakanı başka ülkelerin taşeronu olmamıştır, olmayacaktır. Bu devlet geleneğimize hakaret eden bir açıklama biçimidir. Devletin onurunun bu şekilde rencide edilmemesini bekleriz. Hiçbir zaman başka bir ülkenin takipçisi ya da sözcüsü olmadık. İran konusunda BM’de kullandığımız oy gerekçesiyle ‘Batı’dan kopuyoruz’ diyenlerin bugün bunu demesi dikkat çekicidir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifadelerini anlamıyorum. Ayrıca İsrail’in taşeronluğu şeklindeki hususları gündeme getirmek istemem doğrusu.”