Güncelleme Tarihi:
ABD Yönetimi ve Ankara arasında Gezi Olayları’ndan beri mesafeli olan ilişkiler, Türkiye’nin ulusal füze ve hava savunma ihalesini Çinlilere vermesinden sonra biraz daha açıldı. İhaleyi kazanan Çinli şirketin İran’a yaptığı füze teknolojisi satışları nedeniyle 2006’dan beri ABD’nin karalistesinde bulunması ve sistemin NATO uyumlu olmaması nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Ciddi kaygılarımız var“ dedi.
Sözcü Jen Psaki, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ihalede henüz kesin kararın verilmediği yönünde yaptığı son açıklamaların da hatırlatılması sonrası konuyla ilgili şunları söyledi: “Füze savunma sistemi için Çinli firmanın seçilmesinden ciddi kaygılıyız. Bu, NATO sistemi ya da ortak savunma kapasiteleriyle uyumlu çalışabilecek bir sistem değil. Görüşmelerimiz devam edecek. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
KAYGILARIMIZ YÜKSEK DÜZEYDE İLETTİK
Psaki, şimdiye kadar bu konuyla ilgili atılan adımlar için ise “Biz (Türklerin) bu çabalarıyla ilgili ciddi kaygılarımızı ilettik. Bu görüşmeler devam edecek” diye konuştu. Psaki, bu türden bir ortaklığın NATO ilişkisi açısından nasıl sonuçlar doğuracağı sorusuna ise “Şu aşamada, bu varsayıma dayalı bir soru. Eğer karar verilirse bunu o zaman konuşacağız” dedi. Kaygıların hangi kanaldan iletildiği sorusunu “Yüksek düzeyde” diye yanıtlayan Psaki, Türk Hükümeti’nin ilk yaptığı duyuruda bir değişiklik bekleyip beklemedikleri konusunda ise “Göreceğiz” dedi.
FİYAT ANALİZİM YOK
Psaki, Türk Hükümeti’nin bu konuyu fiyat çerçevesinde ele aldığına ilişkin yorumlar için ise “Burada esas kaygı, Türk Hükümeti’nin ABD tarafından yaptırım uygulanan bir şirketle NATO ile uyumlu olmayan bir füze savunma sistemi için ihale görüşmesi yapmış olmasıydı. Bu konuda benim bir fiyat analizim yok” dedi.
2006’DAN BERİ YAPTIRIMLI
Geçen haftaki Savunma Sanayii İcra Komitesi kararına göre 3 milyar dolar değerindeki HQ-9 SAM savunma füzeleriyle Türkiye’nin ulusal füze ve hava savunma sistemi ihalesini kazandığı duyurulan, Çin Devleti’ne ait CPMIEC firması, İran’a füze teknolojisi sattığı iddiasıyla 2006’dan beri ABD tarafından yaptırıma tabii tutuluyor. Ve şirketin ABD’li firmalarla iş yapması yasadışı sayılıyor.
Amerikalı şirket suskun
İhalede, Çinlilerin yanı sıra Rus Rosoboronexport firmasının S-300 füzeleri ve Fransız-İtalyan ortaklığı Eurosam SAMP/T’lerle yarışan Patriotlar’ın üreticisi Lockheed Martin ve Raytheon şirketleri ise şimdilik suskun. Lockheed Martin’in Başkan Yardımcısı Michael Trotsky, “Henüz karar bize resmi olarak bildirilmediği için yorum yapmamız uygun olmaz” diyerek konuşmadı. Ancak Trotsky, iki hafta önce henüz ihale sonuçlanmadan Hürriyet’e konuyla ilgili şunları söylemişti:
ÇİNLİLER ENTEGRE EDEMEZ
“Eğer Türkiye, Çinlilerin teklifini kabul ederse, NATO sistemiyle entegrasyon çok zor olur. Rusya ve Çin için teknik olarak NATO sistemine uyumlu operasyon oldukça güç. Ancak hem Avrupa hem ABD’nin teklifleri NATO ile uyumlu operasyon imkânı sunuyor. Patriotların halihazırda bu özelliği var. NATO kapsamında çalışacaksak bunun nasıl olacağını biliyoruz. Avrupalılar da kendi sistemlerinin NATO’ya bağlı olacağı sözü verdiler. Ruslar ve Çinliler ise bunu yapamazlar.
TEKNİK DEĞİL POLİTİK
Türkiye’nin ulusal füze savunma sisteminin NATO’nun füze savunma şemsiyesine entegre edilip edilmeyeceği teknik olmaktan çok politik bir karar. Çünkü NATO’nun füze kalkanının NATO ve ABD standartlarında gizliliğe sahip kendi güvenli iletişimi olacak. O yüzden Rusların ve Çinlilerin bu veriye erişimi ve arayüzüne ulaşmasına izin verilmesi oldukça zor olacaktır. Patriotların ise halihazırda bu kapasitesi var.”