Şehriban OĞHAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2008 00:00
Eski Başbakan Bülent Ecevit’in son bir yılının arşivi ve Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra, ölümünden 6 ay önce kurduğu Ulusal Uzmanlar Kurulu’nun tutanakları, ABD’nin kendisinden neden vazgeçtiğini açığa çıkarıyor.
Ecevit, "Uzmanlar Kurulu" toplantısında, siyasi yaşamının başlangıcında kendisine ilgi gösteren ABD’nin, destekten vazgeçmesine neden olan 1975’teki bir olayı, tutanaklara göre şöyle açıkladı:
Komünist politikacının defterini nasıl dürdük
"1975’de İngiltere Stanford’da davet edildiğim toplantıda Amerikalılar en üst düzeyde temsil ediliyor. CIA ve FBI, Alman yetkililer ve biz varız. Demokrasi üzerine yapılan görüşmelerde genç bir Amerikalı’nın raporu görüşülüyor, üç seans üzerinden. Üçüncü seansta biz de görüşlerimizi bildireceğiz. Görüşmeler sırasında bana bir komünist politikacının defterini nasıl dürdüklerini anlattılar. ’Bir başka ülkede yine bir komünist lider var, onu da değiştireceğiz. Yerine çok dürüst ve temiz bir sosyal demokrat lider var, onu getireceğiz. Ne dersiniz’ dediler. Ben, ’Biz ancak kendi oylarımızla seçilmiş liderlere evet deriz’ karşılığını verdim. O zamana kadar Alexander Haig (NATO Başkomutanı) bana büyük ilgi gösteriyordu. Baktılar ki benim böyle yönlendirmelere kesinlikle itibar etmeyeceğim çok açık, benimle bütün ilişkilerini kestiler. Bu tarz baskı ve zorlamalar tekrar gündeme gelebilir."
Siz önemli bir ABD anlaşmasını tanımıyorsunuz
Ecevit, 1979’da Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher ile yaptığı görüşmeyi de toplantıda şöyle anlattı: "Ünlü Salt II (Taarruz amaçlı nükleer silahları sınırlandıran Amerikan-Sovyet anlaşması) anlaşmasını imzalamamıştık, bekliyordu. Ben ’Siz bunu SSCB ile görüşün’ dedim. Bunun üzerine ’Siz önemli bir ABD anlaşmasını tanımıyorsunuz. Biz de ekonomik yardımları askıya alıyoruz’ dedi. Büyükelçi daha mutedil bir adamdı. Görüşmeden yarım saat sonra özür diledi ve ’Teklifimizi geri çekiyoruz’ dedi." Ecevit, toplantıda ABD’nin İran’a muhtemel saldırısını da konuştu. KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Doç. Dr. Hasan Ünal, ekonomist Uğur Civelek gibi isimlerin de bulunduğu toplantıda katılımcıları, İran’dan yeni dönen Ataöv bilgilendirdi. Prof. Dr. Alemdar Yalçın’ın tuttuğu tutanaklara göre Ataöv, muhtemel senaryoları şöyle anlattı:
İran’a bir saldırıda ’yokuz’ desek de ABD yanında ister
"Irak’tan çok farklı olarak, BM aradan çekildikten sonra, askeri müdahaleyi İsrail tek başına yapacak. İncirlik üssünün kullanılması çok ciddi diplomatik sorundur. Özellikle İran’ın balistik füze merkezlerine saldırarak füzelerin kullanılmasını engellemeye çalışacaklardır. Bunun için de saldırı sürpriz şekilde olacak ve 4-5 gün sürecektir. Bu harekát ABD ve İsrail’in zaferi olarak dünyaya sunulabilir. Ancak uzun bir zaman diliminde bu İran’ın lehine bir harekát olacaktır." Ataöv’ü dikkatle dinleyen Ecevit ise şimdiki iktidara uyarı niteliğinde şu mesajları veriyor: "Bu konuda hazırlıksızız. Coğrafi konumumuz çok tehlikeli. ’Biz bu işte yokuz’ desek bile bu inandırıcı olmayacak. Üzerinde çok düşünmemiz gerekiyor. İran bir arayışın içinde. İşin ilginç yanı ABD bizi kendi saflarına çekmek için elinden gelen bütün yöntemleri denemek isteyecektir."
Ambargoyu konuşmuştu
Genelkurmay Başkanlığı’nın Orgeneral Kenan Evren’e devir töreni nedeniyle 6 Mart 1978’de Ankara’ya gelen NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutanı Orgeneral Alexander Haig Başbakan Bülent Ecevit ile görüşmüştü. Orgeneral Haig ziyaretinin gerçek amacının Türkiye’ye uygulanmakta olan silah ambargosunun kaldırılması konusunda ABD Kongresi’ndeki son gelişmelerle ilgili bilgi vermek olduğunu belirtmişti.