ABD basını DHKP-C'yi tartışıyor

Haberlerde saldırının sorumlusunun akla ilk gelen El Kaide ya da ilgili bir örgüt değil de Marksist bir örgüt olmasına dikkat çekiliyor.

Örneğin, Time dergisinde Piotr Zalewski imzasıyla yayımlanan detaylı makalenin başlığı “Unusual suspects” yani “olağandışı şüpheliler”. Makalede saldırının hemen ardından, El Kaide, PKK, Suriye bağlantısı, aşırı milliyetçiler, yabancı istihbarat örgütleri ve Türkiye’deki radikal İslamcılar gibi ihtimaller üzerinde durulduğuna dikkat çekilerek, “Ancak gün sonunda bombalı saldırının arkasındaki  grubun bir Marksist örgüt olan DHKP-C olmasının en yüksek ihtimal olduğu anlaşıldı. Örgüt internet sitesinde Cumartesi günü yayınlanan uzun bir açıklamayla da sorumluluğu üstlendi” denildi.

Örgütün geçmişten bu güne eylemleri anlatılan, terörle mücadele uzmanı Nihat Ali Özcan ile şu an Lehigh Üniversitesi’nde dersler veren ABD Dışişleri Bakanlığı eski yetkilisi Henri Barkey’nin de görüşlerine yer verilen makalede, DHKP-C’ye bu eylemi Suriye yaptırmış olabilir mi sorusuna yanıt arandı.

Associated Press’in detaylı analizinde ise “Büyükelçilik bombacıları Soğuk Savaş ideolojisine tutunuyor” yorumu yapıldı.

Analizde, “El Kaide’den çok önce, dünya Soğuk Savaş’ın pençesindeyken solcu teröristler hükümetleri devirmek ve sosyalist ütopyalarını dayatmak için dev saldırılar düzenlerlerdi. Bu radikal grupların çoğunluğu yok olup gitti, polis baskısı, iç çekişmeler ve komünizmin yıkılması sonucu ortadan kayboldular. Ancak Türkiye’de kült benzeri bir gruba haberler ulaşmamış” derken yine bazı analistlerin Suriye vurgularına yer verildi.

DHKP-C’yi Almanya’da Baader-Meinhof grubu, İtalya’da da Kızıl Tugaylar’la kıyaslayan Associated Press muhabiri Christopher Torchia, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’nin, “Türkler bunu bir noktaya kadar yüzlerine atılmış bir tokat olarak algılayacak çünkü böyle şeylerin ülkelerinde yaşanmaması gerektiğini düşünüyorlar” dediğini de aktardı.

Newsweek dergisi, “Türkiye’deki bombalamanın arkasında ne var?” başlığıyla yayımladığı analizinde DHKP-C’yi “uzun süredir uyumakta olan bir terör grubu” diye nitelendirirken örgütün, 1990’larda iki ABD’li askeri müteahhidi öldürdüğünü ve İstanbul’daki ABD Konsolosloğu’na roket attığını hatırlattı. Newsweek’in yorumunda da örgütün, “özellikle ABD ve Türkiye’nin sınırın diğer tarafındaki Suriye’deki çatışmalarla uğraştıkları bu dönemde” daha büyük sorunlar yaratabileceği belirtildi.

New York Times, “Türkiye'de siyasi şiddet geçmişi olan bir Marksist grup” diye tanımladığı DHKP-C'nin saldırıyı üstlendiğini belirtirken “Bombacının küçük Marksist bir grupla bağlantılı olması, muhtemelen uluslararası terörün niteliği ve ABD’nin yurt dışındaki çıkarlarına yönelik riskler konusunda ortaya atılacak varsayımları zorlayacak. Ancak Amerikalı yetkililer saldırganın kimliğini ya da amacını teyit etmediler ve ABD kendi soruşturmasını düzenlemeyi planlıyor” dedi.

Wall Street Journal’da ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi’nin DHKP-C’yle ilgili raporlarındaki “sosyalist bir devlet istiyor ve şiddetli Amerika karşıtı” ifadesi hatırlatıldı. Washington Post ise örgütün 1970’lerde ve 1980’lerde çok daha etkin olduğunu o zamandan beri önemli bir nüfuz kaybına uğradığını belirtti.