Güncelleme Tarihi:
Bodrum 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar TGB Yönetim Kurulu Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan, TGB Muğla İl Başkanı Safa Parlak, TGB Muğla İl Sekreteri Beyhan Korkman, TGB İl Saymanı Mustafa Özek ve TGB üyeleri Özgür Bursalı, Hidayet Dakmaz, Cemil Gözel, Umut Alparslan ile sanıkların avukatları Mustafa İlker Gürkan, Ahmet Aksüt, Emre Atmaca ve Mehmet Cengiz katıldı. TCK’nın 109 ve 125’nci maddeleri uyarınca ’hürriyeti tahdit ve hakaret’ suçlarından 16 yıl 4 ay’a kadar hapisleri istenen 8 sanık, Hakim Necmettin Kafalı’ya ortak savunma yapacaklarını belirti. Sanıklar adına Utku Reyhan, 6 sayfalık savunma yaptı. Reyhan savunmasında şöyle dedi:
SAVUNMADA İLGİNÇ SÖZLER
"Olay günü karşılaştığımız askere, ’ABD’li misin diye sorduk, kaçmaya başladı. Yakaladık ve eylemi gerçekleştirdik. ABD askerine şahsi bir kinimiz, nefretimiz yok. Bunu ABD askerinin Türkiye’deki varlığına tepki olarak Amerikan Devleti’ne karşı yaptık. Şahsa yönelik hakaret, küfür ve darp etmedik. 2003 yılında ABD askerleri tarafından kurulan bir komplo sonucu askerimizin başına Süleymaniye’de çuval geçirilmiş ve soruşturma açılmamıştı, nota verileceği zaman birileri, ’Bu müzik notası mı? Verilmez’ demişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ise ’Çuval geçirme işlemi ABD askerlerinin rutin bir uygulaması. Suç olarak görülemez’ demişti ve soruşturma açılmamıştı. ABD askeri çuval geçirince suç teşkil etmeyen unsur, biz ABD askerine çuval geçirince mi suç teşkil ediyor? Atatürk gençliği olarak bu tür eylemlerimizi sürdüreceğimiz gibi, açılan davalarda bu düşünce ve görüşlerimizi savunacağız. 16 yıl değil 160 yıl ceza verseler TGB’li gençler olarak Türkiye’nin her yerinde ABD askeri ve yapacağı her türlü operasyona karşılık eylem ve tepkilerimizi sürdüreceğiz. Bizi bu tür yargılamalarla yıldıramayacaklarını anlayacaklar. Bu siyasi bir dava haline dönüştürülmek isteniyor. Ayrıca yapılan eylem umuma açık yerde gerçekleştirilmiştir, suç unsuru teşkil etmez."
Sanık avukatlarından Mustafa İlker Gürkan da, olay günü başına çuval geçirilen ABD askeri Jesus Salazar Munoz’a (22) tercümanlık yapan Turan Öztürkoğlu’nun yeminli tercüman olmadığına, ABD Konsolosluğu’nda polis olarak görev yaptığına dikkati çekip, suç duyurusunun resmi sıfat kazanmaması nedeniyle kabul edilemeyeceğini ve davanın açılmaması gerektiğini savundu.
’ÇUVAL GEÇİRDİM ANCAK HAKARET VE KÜFÜR ETMEDİM’
Hakim Kafalı, olay anında kaçan ABD askerinin yakalanıp, yere düşmesinin ardından başına çuvalı sanıklardan Safa Parlak’ın cebinden çıkartarak geçirdiğinin video ve MOBESE kamarelarından tespit edildiğini belirtti. Bunun üzerine Parlak, "Evet, çuvalı ben geçirdim. Hakaret etmedim, İngilizce ve Türkçe küfür etmedim" dedi.
Sanıklardan Utku Reyhan’ın, ABD askerine yönelik eylem hakkında Atatürk ve Namık Kemal’in vatan sevgisi ve korumalarına yönelik düşüncelerinden örnek vermesi üzerine Hakim Kafalı, "Bize tarih dersi vermene gerek yok. Biz zaten bunları biliyoruz. Olay günü yaşananları anlat" diyerek, uyardı.
Sanık avukatları, müvekkillerinin olay günü el konulan cep telefonları, hafıza kartları, flash bellek ile video ile MOBEBE görüntülerinin birer kopyasının kendilerine verilmesini talep etti. Mahkeme, avukatların bu talebini kabul etti. Duruşma, video kayıtlarının incelenmesi ve İngilizce konuşmaların tercüme edilmesi için ertelendi.
ADLİYE BAHÇESİ MİTİNG ALANI GİBİ
Adliye bahçesinde ellerinde Atatürk posterleri ve TGB flamaları ile toplanan yaklaşık 80 kişi duruşma boyunca sanıklara destek verdi. 60 polisin geniş güvenlik aldığı adliye bahçesinde kalabalık ’Kahrolsun Faşizm’, ’AKP Yıkılacak, Kahrolsun ABD Eperyalizmi ve İşbirlikçileri’, ’Mehmetçik Coniye Kalkan Olamaz’, ’Atatürk Gençliği Görev Başında’ sloganları atıp, ’Mustafa Kemal’den Denize Tam Bağımsız Türkiye’ ve ’Gençlik 44 Yıldır Coni Avında’ yazılı pankartlar açtı.
Kalabalık, duruşma boyunca alkış ve sloganlarla sanıklara desteğini sürdürdü.