Abant için Bolu Valiliği hakkında suç duyurusu
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2010 11:00
ORMAN Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı, Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu Sözcüsü Salih Sönmezışık, Bolu'daki Abant Tabiat Parkı'nda yapılan çalışmalar nedeniyle Milli Parklar Yasası, Kıyı Kanunu, Sulak Alanlar Sözleşmesi, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Mera ve Çevre Yasası ile Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'ne aykırı davranıldığı iddiasıyla Bolu Valiliği hakkında suç duyurusunda bulundu.
Sönmezışık, Abant'taki çalışmaları ‘cinayet' olarak niteleyerek, sorumluların cezalarını çekmesi gerektiğini vurguladı.
Bolu Valiliği'nin ‘Abant Uzun Devreli Gelişme Planı' kapsamında yaptığı çalışmaları yerinde inceleyen Salih Sönmezışık, rapor hazırladı. Göl etrafında yapılan yol çalışmaları, gölün dere ile olan bağlantısındaki menfezlerin değiştirilmesi için yapılan çalışma sonucu göl sularının yükselmesiyle ağaçların, endemik bitkilerin sular altında kalmasını inceleyen Sönmezışık, çalışmaların çevre yasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu öne sürerek Bolu Valiliği hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde Bolu Valiliği'nin, Abant'ta yürüttüğü çalışmalarda Milli Parklar Yasası, Kıyı Kanunu, Sulak Alanlar Sözleşmesi, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Mera ve Çevre Yasası ile Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne aykırı davrandığını ifade eden Sönmezışık, acilen duruma el konulmasını ve yıkımların durdurulmasını istedi.
Abant Uzun Devreli Gelişme Planı'nın, Abant'ın uzun yıllar korunmasına yönelik proje olduğunu belirten Sönmezışık, şöyle dedi:
“Aradan aylar geçti ve Abant'a geldim. 4 gün boyunca aralarında uzmanlarında bulunduğu heyetle Abant'ta incelemelerde bulundum ve rapor hazırladım. Abant'ta yapılanlar Milli Parklar Yasası'na, Kıyı Yasası'na, Mera Kanunu'na ve daha önemlisi altında imza attığımız uluslararası sözleşmelere aykırı. Bunların hepsi suçtur. Yasal ve Anayasal suçtur. Kimse, Abant gelişim planının emrettiği ilkeler ve disiplinler dışında çivi dahi çakamaz. Abant’a ne yapılacağı o planda bellidir, o plana göre hareket etmek lazım. O plana göre yapılacak işler için de ayrıca bakanlıktan izin almak lazım. Maalesef Bolu Valiliği projeye uymamış, hem de bu yaptığı yatırımlar için estetik değerlerden yoksun, akıl mantığa yaraşır, koruma kullanma ilkelerine aykırı yatırımlarda bulunmuş. Bu tamamen suçtur. Bir tane Abant var ve bu Abant için cinayettir. Savcılığa suç duyurusunda bulundum ve ifademi verdim.”
Su altında kalan endemik bitkilerin yok olacağını söyleyen Sönmezışık, şöyle konuştu:
“Endemik bitkilerin popülasyonu kesinlikte zayıflamıştır ve insanların da müdahalesiyle hepsi bitecektir. Abant’ta vatandaşın hayvan otlattığı alanlar su altında kaldı. Nedir bunlar; Abant çiğdemi, bu sadece Abant’ta var. Kardelen ve Ankara çiğdemi. Dünyada bir tek Abant’ta yetişmektedir, Ankara çiğdemi Ankara'da vardır ama onun dışında sadece Abant’ta vardır. Bu endemik bitkiler sular altında kaldı. Sular altında kalan yerler bir daha yetişmeyecek demektir.”
Sönmezışık, Abant'ta bulunan iş makinelerinin bir an önce çıkmasını isterken, gölün orada durduğunu anlatırken kıyılarda ağaçların kurumaya başladığını söyledi. Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı, Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu Sözcüsü Salih Sönmezışık, şöyle konuştu:
“Çam ve göknar ormanları gölde suyun içinde yetişmez ki. Göl duruyor ama bizim bildiğimiz dünya literatürüne geçmiş, doğal haliyle, endemik bitkileriyle, su samuruyla dünyaca meşhur bir yeri bir daha meydana getiremeyeceğimizden korkuyorum. Ben savcılıktan şu ricada bulundum; Şu ana kadar yapılan yapılmıştır. Bu haliyle çalışmalara el koyun, iş makinalarını oradan çıkartın, daha ileri seviyede cinayetler önlensin. Sorumlular hakkında soruşturma başlasın. Bugünkü haliyle korusak bile yeterli. Abant, Dünya Kültür Mirası'na girecek yerlerin başında bir yer. Sorumlulardan hesap sorulması gerekir. Abant’a yeni oteller yapılması planlanıyormuş. TEM gibi yollar yapılıyor Abant'a ve asfaltlanıyor. Güzellik eğer oysa ABD'de gökdelenlerin olduğu yer de güzeldir. Biz endemiklerine dokunulmamış, doğası bozulmamış bir Abant istiyoruz. Onlar kentsel güzellik yaratmaya çalışıyor, oysa Abant kültürel, doğal güzelliktir.”
Bolu Valiliği'nin ‘Abant Uzun Devreli Gelişme Planı' kapsamında yaptığı çalışmaları yerinde inceleyen Salih Sönmezışık, rapor hazırladı. Göl etrafında yapılan yol çalışmaları, gölün dere ile olan bağlantısındaki menfezlerin değiştirilmesi için yapılan çalışma sonucu göl sularının yükselmesiyle ağaçların, endemik bitkilerin sular altında kalmasını inceleyen Sönmezışık, çalışmaların çevre yasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu öne sürerek Bolu Valiliği hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde Bolu Valiliği'nin, Abant'ta yürüttüğü çalışmalarda Milli Parklar Yasası, Kıyı Kanunu, Sulak Alanlar Sözleşmesi, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Mera ve Çevre Yasası ile Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne aykırı davrandığını ifade eden Sönmezışık, acilen duruma el konulmasını ve yıkımların durdurulmasını istedi.
Abant Uzun Devreli Gelişme Planı'nın, Abant'ın uzun yıllar korunmasına yönelik proje olduğunu belirten Sönmezışık, şöyle dedi:
“Aradan aylar geçti ve Abant'a geldim. 4 gün boyunca aralarında uzmanlarında bulunduğu heyetle Abant'ta incelemelerde bulundum ve rapor hazırladım. Abant'ta yapılanlar Milli Parklar Yasası'na, Kıyı Yasası'na, Mera Kanunu'na ve daha önemlisi altında imza attığımız uluslararası sözleşmelere aykırı. Bunların hepsi suçtur. Yasal ve Anayasal suçtur. Kimse, Abant gelişim planının emrettiği ilkeler ve disiplinler dışında çivi dahi çakamaz. Abant’a ne yapılacağı o planda bellidir, o plana göre hareket etmek lazım. O plana göre yapılacak işler için de ayrıca bakanlıktan izin almak lazım. Maalesef Bolu Valiliği projeye uymamış, hem de bu yaptığı yatırımlar için estetik değerlerden yoksun, akıl mantığa yaraşır, koruma kullanma ilkelerine aykırı yatırımlarda bulunmuş. Bu tamamen suçtur. Bir tane Abant var ve bu Abant için cinayettir. Savcılığa suç duyurusunda bulundum ve ifademi verdim.”
Su altında kalan endemik bitkilerin yok olacağını söyleyen Sönmezışık, şöyle konuştu:
“Endemik bitkilerin popülasyonu kesinlikte zayıflamıştır ve insanların da müdahalesiyle hepsi bitecektir. Abant’ta vatandaşın hayvan otlattığı alanlar su altında kaldı. Nedir bunlar; Abant çiğdemi, bu sadece Abant’ta var. Kardelen ve Ankara çiğdemi. Dünyada bir tek Abant’ta yetişmektedir, Ankara çiğdemi Ankara'da vardır ama onun dışında sadece Abant’ta vardır. Bu endemik bitkiler sular altında kaldı. Sular altında kalan yerler bir daha yetişmeyecek demektir.”
Sönmezışık, Abant'ta bulunan iş makinelerinin bir an önce çıkmasını isterken, gölün orada durduğunu anlatırken kıyılarda ağaçların kurumaya başladığını söyledi. Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı, Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu Sözcüsü Salih Sönmezışık, şöyle konuştu:
“Çam ve göknar ormanları gölde suyun içinde yetişmez ki. Göl duruyor ama bizim bildiğimiz dünya literatürüne geçmiş, doğal haliyle, endemik bitkileriyle, su samuruyla dünyaca meşhur bir yeri bir daha meydana getiremeyeceğimizden korkuyorum. Ben savcılıktan şu ricada bulundum; Şu ana kadar yapılan yapılmıştır. Bu haliyle çalışmalara el koyun, iş makinalarını oradan çıkartın, daha ileri seviyede cinayetler önlensin. Sorumlular hakkında soruşturma başlasın. Bugünkü haliyle korusak bile yeterli. Abant, Dünya Kültür Mirası'na girecek yerlerin başında bir yer. Sorumlulardan hesap sorulması gerekir. Abant’a yeni oteller yapılması planlanıyormuş. TEM gibi yollar yapılıyor Abant'a ve asfaltlanıyor. Güzellik eğer oysa ABD'de gökdelenlerin olduğu yer de güzeldir. Biz endemiklerine dokunulmamış, doğası bozulmamış bir Abant istiyoruz. Onlar kentsel güzellik yaratmaya çalışıyor, oysa Abant kültürel, doğal güzelliktir.”