Güncelleme Tarihi:
Yunanistan'ın talebi üzerine AB, kaçak göçmen geçişini engellemek için Türkiye sınırının güvenliğini "geçici bir süreliğine" üstlendi.
Bu geçici sürenin ne kadar olduğu açıklanmadı. Ancak daha önemli bir not, 2007 yılında kurulan FRONTEX ilk kez bir saha görevi için konuşlandırılıyor.
FRONTEX acil müdahale gücü, Yunanistan'ın veritabanına erişebileceği gibi "gerektiği durumlarda" güç de kullanabilecek.
AB ÖNLEM ALMAKTA HAKLI
Kaçak göçmen meselesinin detaylarına inildiğinde AB'nin ve Yunanistan'ın haklı olduğunu söylemek mümkün.
AB sınırları içerisinde 2008 yılında kaçak göçmenlerin yüzde 50'si Yunanistan'da yakalandı.
2010'un ilk sekiz ayında bu oran yüzde 90'a yükseldi.
FRONTEX verilerine göre, 2010'un ilk 6 ayında AB topraklarına kaçak girmek isterken yakalananların sayısı 40 bin 977.
Bunların yaklaşık dörtte üçü Yunanistan'dan giriş yaptı.
Önemli bir çoğunluğu da Türkiye üzerinde Yunanistan'a geçti.
Rakamlara bakınca, AB'nin kaçak göçmenlerle ilgili devreye girmesi oldukça doğal.
NEDEN YUNANİSTAN'A KORUMA?
Tam da bu noktada önemli bir "ama" yatıyor.
O da şu: AB, sınırlarını korumaya Türkiye'den değil Yunanistan'dan başlıyor.
Haberi okuduğumda aklıma Polonya örneği geldi. Polonya 2004 yılında AB'ye üye oldu.
Aynı yıl üye olan 10 ülke içerisinde en büyüğüydü. Daha da önemlisi Belarus ve Ukrayna gibi AB üyesi olmayan ancak AB'ye kaçak girişlerin ve kaçakçılığın yoğun yapıldığı iki ülkeye sınırı vardı.
Bu nedenle AB, sınır güvenliğini artırmak için daha katılım müzakereleri sürerken Polonya'ya özel fonlar ayırdı ve danışmanlık yaptı.
Burada "daha katılım müzakereleri sürerken" kısmının özellikle altını çizmek istiyorum.
Zira böylelikle AB, Polonya'ya "Bir gün bana üye olacaksın ve sen benim sınır ülkelerimden birisi haline geleceksin" mesajı verdi.
Bugün Polonya'nın Belarus ve Ukrayna sınır kapıları AB fonları ve teknik yardımıyla elden geçirilmiş durumda.
Yalnızca Belarus sınır kapısı için verilen miktar 60 milyon euro.
Son teknolojik ekipmanlarla donatılmış ve adeta "kuşun bile habersiz uçamadığı" bir sınır bölgesi burası.
Yapılan bu düzenlemelerle kaçak göçmen ve kaçakçılık ciddi oranda azaltılmış.
POLONYA İLE BENZERLİK
Bütün bunların ötesinde Polonya'nın Türkiye ile çok ciddi bir benzerliği de var.
Batı komşusu Almanya ile tarihsel ve siyasi sorunları nedeniyle Polonya, Soğuk Savaş'ın ardından Belarus ve Ukrayna gibi komşularıyla çok iyi ilişkiler geliştirdi.
1990'ların başında liberal ekonomiye geçişle "komşularla ilişkileri geliştirme politikası" uyguladı. AB üyeliği öncesinde Ukrayna ve Belarus ile vize uygulamasını kaldırdı.
Hatta 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na Ukrayna ile ortak ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
AB üyeliği ve bununla birlikte gelen Schengen vize rejimi nedeniyle Polonya komşularına vize uygulamaya başlamak zorunda kaldı.
Bu nedenle komşularla ticaret ve ilişkiler bir miktar bozulmuş olsa da sonradan AB'nin de denetimi altında uygulanan özel politikalarla sıkıntı bir miktar aşılmış görünüyor.
AB DUVAR MI ÖRÜYOR
Polonya örneğinden tekrar en baştaki soruya dönersek...
AB, sınır güvenliğini Yunanistan'da güçlendiriyor.
AB ile katılım müzakerelerine devam eden Türkiye şimdilik denklemin dışında görünüyor.
İki benzer durumda takındığı farklı tutum ister istemez AB'nin Türkiye'nin sınırlarının ve duvarlarının öte tarafında bıraktığı sonucunu doğuruyor.