ABÉLARD VE HÉLOISE Elin. . . elin deÄŸmiÅŸ bu mektuba. TeÅŸekkür ederim; bana yazmamışsın ama. Aşık olduÄŸum elin. O aÅŸka susamışım. Hakkım var o elin yazdığı

Güncelleme Tarihi:

ABÉLARD VE HÉLOISE Elin. . . elin değmiş bu mektuba. Teşekkür ederim; bana yazmamışsın ama. Aşık olduğum elin. O aşka susamışım. Hakkım var o elin yazdığı
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 14, 2000 00:00

ABÉLARD VE HÉLOISE Elin. . . elin deÄŸmiÅŸ bu mektuba. TeÅŸekkür ederim; bana yazmamışsın ama. Aşık olduÄŸum elin. O aÅŸka susamışım. Hakkım var o elin yazdığı mektubu açmaya. Bir zamanlar, gövdesini gövdeme kattığım birine, Rol mü yapayım, ketum mu davranayım?Gecenin doruklarında dört nala koÅŸturmuÅŸtuk bedenlerimizi, Daha da doruklara çıkmıştık doÄŸan güneÅŸlerle. Bırak, sana ait herÅŸeye, sadakatle üzüleyim. * * *KeÅŸke hiç yazmasaydın. KeÅŸke ölüp gitseydi aÅŸkın. Ölüp gitseydi de zaman alıp götürseydi benimkini de birlikte. Az kiÅŸiye nasip olmuÅŸ bir yeniden doÄŸuÅŸ bu. Böyle doÄŸmak isterdim, Çünkü aÅŸkım ölümüm oldu benim. Åžairlik taslamıyorum. Gerçek bu: Sen olmayan her ÅŸey için ölüyüm ben. Her gün seni unutacağım diye yeminler ediyorum, Sonra seni düşünürken kendime yakalanıyorum. Zaaflarıma kızıp köpürüyorum, Sonra iyi ki zayıfım diye şükürler ediyorum. * * *Ä°nkar etme beni, kendini, ya da bizi. Yaz bana, gizli düşüncelerini öğreneyim. Kıskanmaya gücün varsa, Tek rakibin, öptüğüm mektupları kıskan. Küçücük bir kuÅŸ gibiyim. Havam sensin es üstüme. Küçücük bir balık gibiyim. Suyum sensin ak üstüme. SuskunluÄŸun çöl olur bana. SuskunluÄŸunda boÄŸulurum. * * *Tanrım! Nasıl da gıpta ediyorum, Sevgisi bizim gibi olmayanların mutluluÄŸuna. Nasıl da uÄŸraÅŸtım kendimce sana kara çalmaya. Aklımdan tüm kusurlarını tekrarladım durdum. Bu da iÅŸe yaramadı. Hatalarında da sen vardın. Onları hatırlarken erdemlerin geliyordu aklıma. Filozof dediÄŸin, lafın tek gerçeÄŸinin yine laf olduÄŸunu iyi bilir. Edebiyatın en iyisi bile küçücük bir yaprak kadar hayat dolu deÄŸildir. * * *Bu satırları yazarak beni inciten elinden nefret ediyorum ÅŸimdi. En tembel adam bile bir tohum ekebilir, Marifet bakmakta ektiÄŸin tohuma. BaÅŸkalarının malıysak eÄŸer tutkunun aracı oluruz da, Asla dillendiremeyiz onu. KöpeÄŸe tasma takmasan da, Sadakati baÄŸlar onu sana. Bilirsin ki isteyerek kalmaktadır yanında. Ä°ÅŸte ben bu özgürlüğü istiyordum...Yukarıdaki satırlar Fransız tarihinin (belki de insanlık tarihinin) en dramatik aÅŸkının kahramanları ÅŸair, filozof Abélard ile öğrencisi Héloise'ın birbirlerine yazdıkları mektuplardan alıntılanmıştır. 1079 yılında Nantes yakınlarında doÄŸan Abélard gençliÄŸinde felsefe ile ilgilenir. EÄŸitimini sürdürmek için Paris'e gider, dinbilim dersleri alır ve konuÅŸmaları ile Paris'i adeta fetheder. 37 yaşında iken 12. Yüzyılın sıradışı kadınlarından; akıllı, eÄŸitimli, güzel, Héloise ile tanışır. Héloise o sırada 15 yaşındadır. Felsefe eÄŸitimi ile baÅŸlayan bu tanışıklık tutkulu bir aÅŸka dönüşür ve Héloise 1118'de bir erkek çocuk doÄŸurur. Gizlice evlenirler.Héloise evliliÄŸin Abélard'ın filozof kiÅŸiliÄŸi ile baÄŸdaÅŸmayacağını düşünmektedir. Héloise'ın dayısı Fulbert gayrimeÅŸru çocuk doÄŸurduÄŸu gerekçesi ile (kimilerine göre yeÄŸeninde gözü de vardır) çifte karşı son derece acımasız eleÅŸtirilerde bulunur ve onları taciz eder.Abélard karısını Fulbert'ten korumak için bir manastıra gönderir. Karısını korur, ama kendisini koruyamaz...Fulbert bir iddiaya göre kendi elleri ile Abélard'ı hadım eder. Abélard'ın tüm eserleri mahkeme kararı ile yakılır. Abélard rahip, Héloise rahibe olmuÅŸtur. Bir gün Héloise'ın eline bir mektup geçer : "Elin. elin deÄŸmiÅŸ bu mektuba " satırı ile baÅŸlayan mektupla Abélard'a cevap yazar...Gerçekte 7 mektup vardır; ve bu mektupları Ronald Duncan oyunlaÅŸtırmıştır. Zeynep Avcı'nın Türkçe'siyle ve Mitos Boyut Yayınları tarafından Mayıs 1996 'da yayınlanan bu gerçek yaÅŸamdan alınma oyun ilginizi çeker mi bilmem?..Bence bu kitap, insanlık tarihinin yapı taÅŸlarının nasıl oluÅŸtuÄŸunun anlaşılması açısından inanılmaz zenginlikte bir hazinedir. M. Murat ASLAN - 14 Åžubat 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!